Hayvan kaçakçılığı, silah ve uyuşturucu kaçakçılığından sonra dünyanın en büyük üçüncü yasadışı ticareti haline geldi. Hindistan’daki Vantara Hayvanat Bahçesi ise bu ağın tepesindeki adres olmayı sürdürüyor.
Güler YILDIZ
Uluslararası ticaret kayıtları, Hindistan’da Ambani ailesi tarafından kurulan Vantara isimli özel hayvan kompleksine 2022’den bu yana 50 binden fazla canlı hayvanın gönderildiğini ortaya çıkardı. Birçoğu nesli tükenmekte olan bu hayvanların ticaretiyle ilgili ciddi usulsüzlük şüpheleri bulunuyor. Nesli Tehlike Altındaki Türlerin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme’nin (CITES) soruşturma çağrıları ise siyasi pazarlıklarla engellendi.
50 BİNDEN FAZLA YABAN HAYVANI “KAÇAK” OLARAK VANTARA’YA TAŞINDI
Dünya gümrük verileri, Mukesh Ambani’nin oğlu Anant Ambani’nin inşa ettiği Vantara kompleksine 2022 – Eylül 2025 arasında memeliler, kuşlar, sürüngenler ve amfibilerden oluşan 50 binden fazla canlı hayvan gönderildiğini gösteriyor.
Bu hayvanların büyük bölümü, endemik türlerden, tehlike altındaki canlılardan ve CITES kapsamında sıkı şekilde korunması gereken primatlar: filler, büyük kediler gibi türlerden oluşuyor.
Ekim 2025’te yayımlanan CITES raporu, Vantara’nın ticari faaliyetiyle ilgili ciddi soru işaretleri bulunduğunu ve özellikle Birleşik Arap Emirlikleri ve bazı Afrika ülkelerinden yapılan ithalatlarda yasa dışılık şüphesi olduğunu kaydediyordu.
CITES’İN “HİNDİSTAN KENDİNİ ARAŞTIRSIN” KARARI TEPKİ ÇEKTİ
×Nesli Tehlike Altındaki Türlerin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme (CITES) dünyanın en önemli vahşi yaşam koruma sözleşmelerinden birisi.
1975’te yürürlüğe giren bu sözleşme, nesli tehlike altındaki hayvan ve bitki türlerinin uluslararası ticaretini düzenleyip, sınırlıyor. 184 ülke tarafından imzalanmış küresel bağlayıcı bir anlaşma.
Geçtiğimiz aylarda Vantara’yı ziyaret eden CITES denetim birimi, yaptığı inceleme sonucunda “yasadışı ya da ticari amaçla vahşi hayvan ithalatı”na dair somut bir kanıt bulmadığını açıkladı.
Bu açıklama hayvan koruma örgütlerini ayağa kaldırdı. Vantara’nın kapatılması, alıkonulan hayvanların rehabilite edildikten sonra doğal alanlarına kavuşturulması talepli yüzlerce imza kampanyası ve CITES başvurusu var.
Ancak 23 Kasım 2025 tarihinde Özbekistan’da yapılan CITES Daimî Komite toplantısında, birçok ülkenin itirazıyla bu tavsiye karar olarak benimsenmedi. Komite başkanı, “önerinin sürdürülmesine yeterli destek yok” diyerek kararın geri çekildiğini duyurdu.
Böylece Hindistan ve Vantara’ya yönelik “nesli tehlikede hayvan ithalatını durdurulsun” talebi reddedildi.
Bu reddin arkasında “büyük bir lobi” var: ABD başta olmak üzere, Vantara’ya yoğun hayvan ihracaatı yapan çok sayıda ülke Vantara’ya dönük kısıtlayıcı önleme karşı çıktı. Avrupa Birliği, İsviçre ve Birleşik Krallık ise Vantara’ya yönelik acil önlemler alınması gerektiğini savundu.
HAYVAN KORUMA ÖRGÜTLERİ: BİLİMSEL UYARILAR YOK SAYILDI
Hindistan’ın hâlâ CITES çerçevesinde ‘yasal izinlerle’ hayvan ithalata devam edebilecek olması yaban hayvan koruma örgütlerini endişelendiriyor.
CITES’in, “gerektiğinde ek düzenlemeler yapılabileceğini” belirterek, Vantara’nın hala uluslararası gözlem ve kontrol altında tutulduğunu da duyurmuş olması yetersiz görülüyor.
Fransa’da örgütlü 30 Milyon Dost Vakfı’nın da aralarında bulunduğu birçok kuruluş, özellikle Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi “şüpheli ihracaat” gerçekleştiren ülkelerde CITES’in bağımsız soruşturma yürütmesi gerektiğini savunuyor.
#Vantara – Déception ! Malgré nos révélations sur l’affaire Vantara, ce zoo indien qui pourrait constituer un trafic d’ampleur international, les Etats Parties du Comité permanent de la @CITES laissent ces exportations massives d’animaux se poursuivre !
❌ Hormis l’Union…
— Fondation 30 Millions d’Amis (@30millionsdamis) November 24, 2025
30 Milyon Dost Vakfı’ndan Lorène Jacquet’, “Açık bir çıkar çatışması var. Hindistan neden kendi onayladığı ithalatlarda usulsüzlük bulsun?” diyor.
Uzmanlara göre, Vantara’nın her ay dünya genelinden binlerce nadir hayvanı çekmeye devam etmesi, hem kaçak avcılık hem de uluslararası yaban hayatı kaçakçılığını tetikleyebilir.
CITES, Hindistan’ın prosedürlerini gözden geçirmesi ve daha sıkı kontroller uygulaması yönünde uyarıda bulundu. Örgüt, bu konunun Kasım 2026’daki 81. Daimi Komite toplantısında yeniden değerlendirileceğini bildirdi.
30 MİLYAR DOLARLIK BİR KAÇAKÇILIK AĞI
CITES’in 7 Şubat 2025 tarihli raporına göre; 2024 yılında, Interpol ve Dünya Gümrük Örgütü (WCO) tarafından ortaklaşa koordine edilen, yaban hayatı ve orman kaçakçılığı şebekelerine karşı küresel bir operasyonda, nesli tükenmekte olan veya korunan türler arasında yer alan yaklaşık 20.000 canlı hayvan ele geçirildi. 365 kişinin tutuklandığı operasyonda 6 uluslararası kaçakçılık örgütünün tespit edildi.
Müdahalede ele geçirilen canlılar arasında kuşlar, sürüngenler, primatlar, büyük kediler ve pangolinler gibi çeşitli türler vardı: 12.427 kuş, 5.877 kaplumbağa, 1.731 sürüngen, 33 primat, 18 büyük kedi ve 12 pangolin bulunduğu bildirildi.
KAÇAKÇILIKTAN ÇOK DAHA ÖTESİ: EKOSİSTEM TEHDİT ALTINDA
Kaçak hayvan ticareti yalnızca bir kaçakçılık konusu değil: biyoçeşitlilik kaybı, ekosistem yıkımı, yasa dışı suç ağlarının finansmanı olarak küresel kriz sebebi. Dünyada yaban hayatı kaçakçılığının en fazla görüldüğü bölgeler, tür çeşitliliği açısından zengin olan coğrafyalar: Doğu Afrika, Orta Afrika, Uzak Doğu, Yeni Gine, Güney Amerika ve Orta Amerika.
Egzotik evcil hayvan talebi, geleneksel tıp, lüks eşya pazarı gibi “talep kaynakları” ortadan kalkmadıkça, kaçakçılık ciddi bir tehdit olmaya devam edecek.



