Kadın gazetecilere yönelik hak ihlalleri raporunu açıklayan MKG, baskı, tehdit ve sansür uygulamalarına dikkat çekti.
HABER MERKEZİ – Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), Nisan ayında kadın gazetecilere yönelik hak ihlallerini içeren raporunu kamuoyuyla paylaştı. Raporda, gazetecilere yönelik baskıların devam ettiği vurgulandı.
Raporda kadın gazetecilerin yalnızca mesleki faaliyetleri nedeniyle değil, aynı zamanda cinsiyetleri nedeniyle de hedef alındıkları ifade edildi. “Kadın gazeteciler çifte baskıya maruz kalıyor” denilen açıklamada, bu durumun Türkiye’deki ifade ve basın özgürlüğü açısından ciddi bir sorun olduğu kaydedildi.
NİSAN AYINDAKİ HAK İHLALLERİNE DAİR VERİLER
Rapor, Nisan ayında yaşanan hak ihlallerini şu şekilde sıraladı:
×
2 kadın gazeteci gözaltına alındı
4 gazeteci ifadeye çağrıldı
2 gazeteci kötü muameleye maruz kaldı
2 gazetecinin haber takibi engellendi
7 gazeteci cezaevinde hak ihlali yaşadı
3 gazeteci hakkında dava açıldı
2 gazeteciye toplam 3 yıl 4 ay hapis cezası verildi
17 gazeteci hakkında 11 farklı dosyada yargılamalar sürüyor
9 gazeteci cezaevinde tutuklu
2 gazetecinin sosyal medya hesabı kapatıldı
‘GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR’
Raporda, kamu yararı doğrultusunda yapılan haberlerin kriminalize edildiği, cezaevinde tutulan gazetecilerin ise sağlık hakkına erişim ve iletişim gibi temel haklardan mahrum bırakıldıkları belirtildi. Bu durumun Türkiye’nin ifade ve basın özgürlüğü karnesine “kara bir leke” olarak geçtiği ifade edildi.
×Düşünce ve ifade özgürlüğü anayasal bir haktır. Ancak gazeteciler bu hakkı kullandıklarında mahkeme salonlarında, gözaltı merkezlerinde ya da cezaevlerinde bulmaktadır kendilerini. Siyasi iktidarın çizdiği sınırları aşan gazeteciler hızla suçlu ilan edilmekte, yargı eliyle susturulmaya çalışılmaktadır.
DİJİTAL ALANDA DA SANSÜR UYGULANIYOR
Raporda ayrıca dijital alandaki sansür uygulamalarına da dikkat çekildi. Gazetecilere ait haber içerikleri, sosyal medya paylaşımları ve haber portallarına erişimin engellenmesinin, kamusal bilgi akışını zedelediği vurgulandı. Bu uygulamaların yalnızca gazetecilere değil, topluma yönelik bir susturma çabası olduğu belirtildi.
ULUSLARARASI KURUMLARA VE YARGIYA ÇAĞRI
MKG, dayanışma çağrısında bulunduğu açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
דGazetecilik suç değildir. Hakikati yazan, soru soran, bilgiye ulaşmak isteyen her gazetecinin sesi bu toplumun ortak sesidir. Susturulamazlar. Baskıya, sansüre ve kriminalizasyona karşı sesimizi yükseltmeye, dayanışmayı büyütmeye devam edeceğiz. Uluslararası kurumları yükümlülüklerini yerine getirmeye, yargıyı bağımsız davranmaya, meslek örgütlerini ve kadın kurumlarını ise gazetecilere yönelik saldırılar karşısında daha güçlü ve daha görünür bir duruş sergilemeye çağırıyoruz.”
