Hollanda hükümeti, “acil durumlara hazırlık” adı altında başlattığı kamu kampanyasıyla milyonlarca haneye broşür dağıttı. Elektrik kesintileri ve siber saldırılar gerekçe gösterilirken, kampanyanın savaş ve artan askeri harcamalara toplumsal rıza üretmeyi hedeflediği eleştirileri yükseliyor.
HABER MERKEZİ – Rusya–Ukrayna savaşı, NATO’nun genişlemesi ve “çoklu kriz” söylemiyle birlikte birçok Avrupa ülkesi, sivil nüfusu elektrik kesintisi, siber saldırı, savaş ve uzun süreli krizlere hazırlamaya yönelik kampanyalar yürütüyor.
Evrensel Gazetesi’nin Nuri Karabulut imzasıyla bugün yayınladığı habere göre, Hollanda hükümeti de vatandaşlarını “olası” bir savaş senaryosuna hazırlamak için kampanya başlatmış. Televizyonlarda yayınlanan bir kamu spotuyla “acil durumda yapılacaklar” anlatılıyor.
Bu spot, Hollanda hükümetinin Kasım ayı başında başlattığı “İleriye dönük düşün” (Denk vooruit) adlı kampanyanın bir parçası. Kampanya kapsamında yurttaşlara, olası bir felaket sonrası ilk üç günü atlatabilmek için evlerinde bir “acil durum paketi” bulundurmaları çağrısı yapılıyor. Hükümet, özellikle siber saldırılar ve uzun süreli elektrik kesintileri gibi riskler karşısında toplumun “daha dirençli” hale getirilmesini amaçladığını savunuyor.
8,5 MİLYON HANEYE “ACİL DURUM” BROŞÜRLERİ
Kampanyayla eş zamanlı olarak, Adalet ve Güvenlik Bakanlığına bağlı Terörizmle Mücadele ve Güvenlik Ulusal Koordinatörü, ülkedeki yaklaşık 8,5 milyon haneye bir kitapçık gönderdi. “Bir acil duruma hazırlıklı ol” başlığı taşıyan broşürün mottosu ise “Bugün yaptıkların, bizi yarın daha güçlü kılar.”
Ancak broşürün içeriği, kampanyanın yalnızca doğal afetlere ya da teknik arızalara hazırlıkla sınırlı olmadığını ortaya koyuyor. Metinde aşırı sıcaklar, seller ve iklim krizine değinilse de, açık biçimde savaş ihtimalinin büyüdüğü vurgulanıyor. “Hollanda’da şu anda savaş yok ama barış da yok” ifadesiyle, ordunun daha fazla bütçeyle güçlendirilmesi gerektiği savunuluyor.
AMAÇ SİLAHLANMA BÜTÇESİNE RIZA YARATMAK
Kampanyanın asıl amacı ise toplumu savaşa ve artan askeri harcamalara alıştırmayı hedefliyor. Nitekim Hollanda, birçok Avrupa ülkesi gibi savunma bütçesini artırma yönünde adımlar atıyor. 29 Ekim seçimlerinin ardından D66, VVD ve CDA arasında bir azınlık hükümeti kurulması için yürütülen görüşmelerde, savunma harcamalarının artırılması ortak başlıklar arasında yer alıyor.
Bu süreçte mevcut hükümet, GroenLinks-PvdA ittifakının verdiği önergeyle Ukrayna’ya yapılacak yardımı önümüzdeki yıl 700 milyon avro artırma kararı aldı. Bu kaynakla ABD’den silah alınarak Ukrayna’ya gönderilmesi planlanıyor.
SOSYAL HARCAMALAR KISILIYOR, SAVAŞ HARCAMALARI ARTIYOR
Askeri harcamalar yükselirken, sosyal alanlarda ise kısıtlamalar gündemde. Önümüzdeki yıl sosyal konut kiralarının yüzde 4,1 oranında artırılması planlanıyor. Sağlık ve eğitim alanlarındaki tasarruf politikalarının sürmesi, İşsizlik Yasası’nda yeni kısıtlamaların gündeme gelmesi bekleniyor.
Geçtiğimiz hafta Berlin’de düzenlenen bir güvenlik konferansının ardından konuşan Hollanda eski Başbakanı ve NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, büyük ölçekli bir savaşa hazırlık çağrısı yaptı. Rutte, “büyük anne ve babalarımızın yaşadığı türden” bir savaşa karşı hazırlıklı olunması gerektiğini savunarak, savunmaya daha fazla yatırım ve silah üretiminin artırılması gerektiğini söyledi.
Hollanda’nın birçok kentinde savaş karşıtı ve barış yanlısı gruplar oluşmaya başladı. Ülke genelinde “Yeni Barış Hareketi” adı altında bir ağ kurulmuş durumda. Bu hareket, NATO zirvesinin Hollanda’da yapıldığı haziran ayında bir karşı zirve ve protesto düzenleyerek savaş karşıtlarını bir araya getirdi. Ancak hem bu oluşumun hem de yerel barış gruplarının henüz sınırlı bir etkiye sahip olduğu belirtiliyor. Savaş politikalarının hız kazandığı bir dönemde, barış hareketlerinin de daha güçlü ve örgütlü hale gelmesi gerektiği vurgulanıyor.
AB KOMİSYONU 26 MART’TA STRATEJİ METNİ AÇIKLAMIŞTI
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu tarafından 26 Mart Çarşamba günü açıklanan “AB Hazırlık Birliği Stratejisi” başlıklı strateji metninde, AB üyesi ülkelerin gelecekteki potansiyel krizlere -doğal afetler, endüstriyel kazalar veya siber ya da askeri saldırılar gibi kötü niyetli eylemler- cevap verme kapasitesini güçlendirmek için almaları gereken 30 somut önlem bulunuyordu. Önceki dönemlerde açıklanan belgelerden farklı olarak bu strateji belgesi, savaş hali gibi risklerin uzak ihtimaller olmadığı vurgusunu yapıyordu.
Bu strateji metninden sonra birçok Avrupa ülkeleri “karanlık bir senaryoya” yoğun bir şekilde hazırlık yapmaya başladı. Vatandaşlarının çatışma durumunda hayatta kalabilmeleri için yapılması gerekenleri gerek rehberler gerekse kamu spotlarıyla duyurarak, Avrupa’yı etkileyecek bir savaş ihtimalinin çok da uzak olmayabileceği uyarısı yapılıyor.



