6 Mayıs Dünya Astım Günü’nde uzmanlar, hava kirliliğinin astım ve KOAH gibi kronik solunum yolu hastalıklarını ciddi ölçüde tetiklediğine dikkat çekiyor. Sigara kullanımı da büyük risk faktörü.
HABER MERKEZİ – Uluslararası Solunum Dernekleri Forumu (FIRS) verilerine göre, her yıl dünya genelinde 652 milyon kişi astım ve KOAH’a yakalanıyor, yaklaşık 4.1 milyon kişi ise bu hastalıklar nedeniyle yaşamını yitiriyor.
Euronews’ten Çağla Üren’in haberine göre hava kirliliği, hastalığın önde gelen nedenlerinden biri. Bilimsel çalışmalar, kirli havaya hem kısa hem de uzun süreli maruz kalmanın KOAH, astım ve akciğer kanseri gibi hastalıkların gelişimine neden olabileceğini veya var olan durumları ağırlaştırabileceğini ortaya koyuyor.
HAVA KİRLİLİĞİ BÜYÜK ETKEN
Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre, hava kirliliği KOAH’a bağlı ölümlerin yüzde 25’inden, akciğer kanseri ölümlerinin yüzde 16’sından sorumlu. Avrupa Çevre Ajansı da Avrupa’daki kronik solunum yolu hastalıklarına bağlı ölümlerin yüzde 14’ünün hava kirliliği kaynaklı olduğunu bildiriyor. Bu ölümler en çok güneydoğu ve doğu Avrupa’da görülüyor.
Solunan kirli havada bulunan ince partiküller, solunum yollarında iltihaplanmaya neden olarak doku hasarına ve akciğer fonksiyonlarının zayıflamasına yol açıyor. Ayrıca bağışıklık sistemini baskılayarak enfeksiyonlara açık hale getiriyor.
DSÖ, küresel nüfusun yüzde 99’unun hâlâ önerilen hava kalitesi sınırlarının üzerinde kirli hava soluduğunu belirtiyor.
SİGARA BÜYÜK RİSK FAKTÖRÜ
Hava kirliliği yaygın bir risk faktörü olsa da özellikle KOAH’ın başlıca nedeni sigara. Yüksek gelirli ülkelerde bu hastalığın yüzde 70’inden fazlası doğrudan tütün kullanımından kaynaklanıyor. Sigara, aynı zamanda astım semptomlarını kötüleştiriyor, atakları daha sık ve daha şiddetli hale getiriyor.
SOSYO EKONOMİK EŞİTSİZLİKLER
Ancak solunum hastalıkları yalnızca bireysel alışkanlıklarla sınırlı değil; sosyo ekonomik eşitsizlikler ve geleneksel pişirme yöntemleri de önemli bir etken. Dünya genelinde yaklaşık 3 milyar insan yemek pişirmek için hâlâ odun, kömür ve hayvan gübresi gibi biyokütle yakıtlarını kullanıyor. Bu uygulama özellikle Sahra Altı Afrika, Güney Asya ve Latin Amerika’da yaygın. Örneğin Kenya’da hanelerin yaklaşık yüzde 68,5’i odun veya benzeri kaynaklarla yemek pişiriyor. Bu durum özellikle kadınlar arasında kronik bronşit ve KOAH riskini artırıyor. Odun dumanına uzun süreli maruz kalmak, solunum yollarında kalıcı tahribat yaratabiliyor.
TEDAVİYE ERİŞİM SINIRLI
FIRS’ın 2025 Dünya Astım Günü’nde yayımladığı rapora göre, astım ve KOAH tedavisinde yaygın olarak kullanılan inhaler ilaçlara erişim dünya genelinde ciddi ölçüde sınırlı.
Yapılan bir analiz, inhaler kortikosteroidlerin yalnızca eczanelerin yüzde 30’unda ve hastanelerin yüzde 36’sında mevcut olduğunu ortaya koydu. Her iki hastalığın tedavisinde etkili olan bazı inhaler türleri ise eczanelerin sadece yüzde 11’inde, hastanelerin ise yüzde 5’inde bulunabiliyor. Oysa ilaç erişimi konusunda belirlenen küresel hedef, bu oranı en az yüzde 80’e çıkarmak.