Mezopotamya İslami Araştırmalar Federasyonu’nun kongresine mesaj gönderen Abdullah Öcalan, “Demokratik İslam, Medine Vesikası’nın ruhuna dönmektir” dedi. Ardından konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Anadilde ibadet edilebilmeli, Kürtler Kürtçe vaaz verebilmeli, Kur’an okuyabilmeli. Ölüye saygı gösterilmeli” dedi. Konuşmaların ardından federasyonun eşbaşkanlığına Abdullah Sağır ve Perva İnal seçildi.
HABER MERKEZİ – Mezopotamya İslami Araştırmalar Federasyonu, 1’nci Olağan Kongresi’ni Diyarbakır’da ÇandAmed Kongre Merkezi’nde gerçekleştirdi. Kongreye DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ve DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır’ın yanı sıra çok sayıda parti ve sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı.
Saygı duruşuyla başlayıp Kur’an’ın okumasıyla devam eden kongrede açılış konuşmasının ardından Abdullah Öcalan‘ın mesajı okundu.
ÖCALAN: DEMOKRATİK İSLAM, MEDİNE VESİKASI’NIN RUHUNA DÖNMEKTİR
İslam’ın özünde özgürlüğün, adaletin ve eşitliğin olduğunu belirten Öcalan, mesajında şu ifadeleri kullandı:
×
İslam, özünde özgürlüğün, adaletin ve eşitliğin dinidir. Kapitalist modernitenin iktidar ve talan aracı haline getirdiği resmi devlet İslam’ı ya da cemaatçi yapılar, bu özü yitirmiştir. Demokratik İslam ise, Medine Vesikası’nın ruhuna dönmektir. O sözleşme farklı inançların, halkların ve kültürlerin öz iradesiyle, baskısız bir arada yaşama sözleşmesidir.
Bilinmelidir ki gerçek cihad, nefsimize ve zulme karşı sürekli özeleştiriyle sürdürülen mücadeledir. İslam’daki şûra anlayışı ise kolektif akıl ve demokratik karar alma anlamına gelmektedir.
İslam’ı ne devletin, ne de herhangi bir grubun siyasi aracı yapmadan, toplumun tabandan örgütlenen özgür yaşamına hizmet ettirelim. Demokratik İslam, kadın özgürlüğünü, ekolojik dengeyi ve halkların kardeşliğini merkeze alan bir uygarlık alternatifidir. Orta Doğu’nun kanayan yaralarına ancak bu demokratik yorum şifa olabilir. Bu çerçevede tartışmalarınızın başlattığımız demokratik toplum sürecine hizmet edeceğini umuyor, bitmeyen sevgi ve selamlarımla. Abdullah Öcalan – İmralı.
HATİMOĞULLARI’NDAN ANADİLDE İBADET VE KÜRTÇE VAAZ ÇAĞRISI
Ardından söz alan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Anadilde ibadet edilebilmeli, Kürtler Kürtçe vaaz verebilmeli, Kur’an okuyabilmeli. Ölüye saygı gösterilmeli. Cenazelerimizin topraklarla buluşmasına izin vermiyorlar. ‘Bu teröristtir’ deyip imamlara namaz kıldırmıyorlar, cenaze aracı vermiyorlar. Bu kabul edilemez. Ölüye saygı her şeyden önce gelir. Barış sürecini konuştuğumuz bu günlerde cenazelere, taziyelere müdahalelerden vazgeçilmesi çağrısını yapıyoruz” dedi.
Hz. Muhammed’in, “Zulme karşı direnmeyen benim ümmetimden değildir” hadisine dikkat çeken Hatimoğulları, “Zulme karşı direnmek, adalet, barış, kardeşlik, özgür yaşam talep etmek haktır, doğayı korumak için verilen mücadele haktır, Kürt’ün anadili için mücadele etmesi haktır. Barış mücadelesi haktır ve bizler barış, demokrasi yolunda hakikatin meşalesini yeniden yakmak üzere yola koyulduk” ifadelerini kullandı
BAYINDIR: CAMİİLERDE BARIŞ SÜRECİ ANLATILSIN
Sonrasında söz alan DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır da, “Yaklaşık 9O bin cami var Türkiye’de. Bu 90 bin camide tahmini günde milyonlarca insan gidip ibadet ediyor. Bu ülkede bir yıldır bir süreç var; barış olsun, özgürlük olsun, kan dökülmesin, bu toplum bir birini sevsin diyoruz. Bunların nerede söylenmesi gerekiyor? Camilerde, cemaatlerde. Ama oralarda bunlar söylenmiyor” diye konuştu.
HÜDA KAYA: BARIŞ AHLAKİ BİR YÜKÜMLÜLÜKTÜR
Kongrede konuşan HDP eski Milletvekili Hüda Kaya ise şunları ifade etti: “Demokratik İslam dediğimiz şey bir etiket değil, bir ahlak iddiasıdır. İslam’ın özü birinin ötekine üstünlüğünü ilan etmesi değildir. Öz emanetin bilincidir. Emanet insan onuru, kula hakkı, dilin doğruluğu, gücün sınırlandırılması, adaletin herkese eşit işlemesidir. Barış yalnızca bir siyasi gündem maddesi değildir. Her şeyden önce ahlaki bir yükümlülüktür. Barış yenmek değil, iyileştirmektir; susmak değil, hakikati konuşmak demektir; unutmak değil, adaletle hatırlamak demektir. Barış, bizim en doğal hakkımızdır. İnancı ve kutsalı iktidarın sopası olmaktan çıkarmak zorundayız. Artık savaşlar değil, adalet konuşsun; trajediler değil, dayanışma büyüsün; korku değil, umut yürüsün. Allah hepimizi barışın öncü ve önderlerinden kılsın.”
EŞ BAŞKANLAR SEÇİLDİ: İNAL VE SAĞIR
Kongrede söz alan siyasi parti ile sivil toplum örgütü temsilcileri, sürece dikkat çekerek başarıya ulaşması noktasında herkese sorumluluk düştüğünün mesajını verdi.
Konuşmaların ardından yapılan seçimde Mezopotamya Araştırmalar Federasyonu Eşbaşkanlığı görevine Abdullah Sağır ile Perva İnal seçildi.




