BIG_TP
Bluesky Social Icon
Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

“AKP, MHP ve CHP raporlarında Kürt sorunu yok” |

Beştaş: Nihai rapor önerilerin ortaklaştığı zeminde hazırlanacak

“AKP, MHP ve CHP raporlarında Kürt sorunu yok” |

AKP, MHP ve CHP’nin raporlarında Kürt sorununu tanımlanmaktan kaçındıklarını belirten DEM Parti Milletvekili Meral Danış Beştaş, nihai raporun “herkesin önerilerinin ortaklaştığı bir müzakere zemininde” hazırlanacağını söyledi. Yazım ekibinin ikinci toplantısını 5 ya da 6 Ocak’ta yapacağı bilgisini veren Beştaş, “Herkesin müşterek hâlde katkı yapacağı bir düzenleme olması gerekiyor” dedi.

HABER MERKEZİ – Siyasi partilerin raporlarını teslim etmesi sonrası Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, dün 20. kez toplanarak nihai raporun yazımının tamamlanması için komisyon süresini iki ay uzattı.

Komisyonunun görev süresi 2 ay uzatıldı | Tutanak analizi sunuldu: Öne çıkanlar ve öneriler sıralandı

DEM Parti Erzurum Milletvekili ve Komisyon Üyesi Meral Danış Beştaş, komisyon çalışmalarını ve sonraki aşamaları JİNNEWS‘ten Melek Avcı’ya değerlendirdi.

Dün komisyonda akademisyenlerin bir veri analizi sunduğunu anımsatan Beştaş, “Komisyonda yapılan dinlemelerin, önerilerin, değerlendirmelerin çıktılarını paylaştılar. Oradan da göreceğimiz üzere partiler maalesef meseleye kendi siyasi pencerelerinden bakıyor. Bugüne kadarki ezberlerden, üretilen kutuplaştırmalardan, güvenlik söyleminden esinlenerek bu raporları yazdıklarını anlıyoruz; bunu güvenlik perspektifi olan bölümler ve raporlar için söylüyorum. Bu dönüşür, değişir. Çünkü önemli olan bu komisyonda ortak müşterekleri yakalamak” dedi.

DEM PARTİ, AKP VE MHP RAPORLARINI NASIL DEĞERLENDİRİYOR?

Ne AKP’nin raporunda ne de MHP’nin raporunda Kürt meselesine dair bir tanımlama olmadığını belirten Beştaş, “Tarihsel bir arka plan, gerçek bir tarihsel arka plan maalesef yer almıyor. Kürtlerin hak talebi, özgürlük talebi, talep ettiği alanlar en başta anadil, kültür, bunlar yer almıyor” dedi ve ekledi:

×Rapor üzerine çalışmalar devam edecek. Kürt meselesi bir güvenlik meselesi olarak kodlanamaz. Kürt meselesi, daha genel bir ifadeyle tarihsel bir adaletsizlik, inkâr ve haksızlık meselesidir. Kimliğin reddi meselesidir. Türkleştirme dayatmasıdır. Bunun birçok çıktısı var. Bu rapora eleştirilerimizi yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Ancak eleştirileri öne çıkaran değil; yapıcı bir yaklaşımla, ortak raporda bu dilin terk edilip Meclis’in çözüm merkezi olduğunu yansıtabilecek bir metin oluşturulması için çalışıyoruz. Şu anda bütün çabamız bu. Bütün partiler kendi pozisyonlarını ortaya koydu ve bu da önemli. En azından ilk değerlendirme itibarıyla. Bundan sonra müzakerede ne kadar yaklaşabileceğiz, ortak noktaları nasıl açığa çıkarıp ilerletebiliriz, buradan yaklaşıyoruz.

“CHP SORUNU TANIMLAMAKTAN KAÇINIYOR, ÇÖZÜM SUNMUYOR”

CHP’nin raporuna da dikkat çeken Beştaş, “Ana muhalefet de başka bir yerden; sorunu tanımlamaktan kaçınıyor ve çözüm önerisi sunmuyor. ‘Adalet bürokrasisi hazırlık yapsın, getirsin, onun üzerinden konuşalım’ gibi bir söylemleri var. Bunu kabul edilemez buluyoruz. Muhalefetin bu meselede iktidardan daha fazla öncülük yapması gerektiğine inanıyoruz. Çünkü neticede daha demokratik bir Türkiye, özgür yurttaşlık, daha eşit bir hukuk çerçevesinde yaklaşılması gerektiğini söylüyoruz” dedi.

Nihai raporun hazırlanma süreci hakkında bilgi veren Beştaş, yazım ekibinin ikinci toplantısını 5 ya da 6 Ocak’ta yapacağını söyledi.

NİHAİ RAPOR: MÜZAKEREYLE ORTAK ZEMİNDE BULUŞMA

Nihai raporun hiçbir partinin tek başına raporu olmayacağına dikkat çeken Beştaş, “Tartışarak, kavramlarla, maddelerle değerlendirerek, müzakereyle bir ortak zeminde buluşulur. Herkesin önerilerinin ortaklaştığı bir zemin oluşur. Asıl iş ondan sonra başlıyor. Sonuçta yasa önerisi ya da önerileri olacak. Bizim birden fazla önerimiz var. Her partinin farklı önerileri var. Hepsinin bir anda çıkmayacağını bilelim” diye konuştu.

×Ama ilk elden şu anda silah bırakan militanların dönüşü, siyasal ve toplumsal hayata katılımı ile ilgili bir düzenlemeye ihtiyaç var. Çünkü silahı bırakıyorlar. Nereye bırakacaklar? Nasıl gelecekler? Geldikten sonra kendilerini ne bekliyor? Neticede geçmiş barış gruplarında olduğu gibi cezaevlerine gitsinler, 10 yıl yatsınlar, çıksınlar gibi bir mesele değil bu. Bir çatışma çözüyoruz. Bunun, herkesin müşterek hâlde katkı yapacağı bir düzenleme olması gerekiyor.

“SİLAH YERİNE SİYASI ALANA GEÇİLECEK”

“Diyelim ki bu çerçeve yasa çıktı, kendileri geldi. Mesela biz, gelen örgüt mensupları, militanlar arasında ayrım yapılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Neye göre, hangi ölçüye göre bu ayrım yapılacak?” diye soran Beştaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yöneticiymiş, suça bulaşmış, bulaşmamış. Bunun yerine daha genel bir düzenleme yapılması gerektiğine inanıyoruz. Şimdi bu kuvvetle muhtemel, kendini fesheden örgüt üzerinden tanımlanır. Burada cezaevine gitmeyecek bir formül, ‘pişmanlığı’ barındırmayan bir formül… Çünkü birileri de bunu farklı şekillerde tartıştırmak istiyor. Çünkü bu bir teslim olma, pişmanlık gibi bir tartışma değil. Burada silah yerine siyasi alana geçilecek. Silah bırakanlar siyasi alanda mücadele edecekler. Asıl mesele orası zaten.”

NİHAİ RAPOR NASIL YASAYA DÖNÜŞECEK?

Orta ve uzun vadeli atılacak birçok adım olduğunu kaydeden Beştaş, “Bu çıkacak çerçeve yasa kapsamında cezaevindeki siyasi mahpusların çıkması gerekir; çünkü aynı kapsamda ceza alanlar var. İşte propaganda, üyelik, yöneticilik, yardım yataklık gibi. Hakkında dava olmayan kimse yok; dışarıda olsa da. Bu davaların bir temizlenmesi gerekir. Tabii ki sürgünde olanların geri dönüşünün önünün açılması gerekir. Bu konuda da öncelikler var. Öncelikler tabii ki hastalar, yaşamını tek başına idame ettiremeyenler ve her an maalesef ölüm riski olan insanların daha erken çıkması gerekiyor. Tabii ki yine kanun gerektirmeyen AİHM ve AYM kararları gereği çıkması gereken çok sayıda isim var. Kamuoyunda sevgili Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş, Osman Kavala, Can Atalay ve Leyla Güven gibi birçok isim var bu konuda. Onların da özgürlüğü gerekiyor. Yasaya gerek yok” dedi.

×Siyasi iradenin bu yönde şekillenmesi gerekiyor. Sonrasında bu yasa teklifi gelince ihtisas komisyonuna gidecek. İhtisas komisyonu da Adalet Komisyonu olur. Yani bu tabloda başka yasa teklifleri olursa, ona göre uzmanlık alanına verilir. Sonra Genel Kurul’a gelecek. Genel Kurul’da da zaten bütün partiler, bir parti hariç, Meclis komisyonunda temsil edildiği için bunların geçmesinin zor olmayacağı düşünülüyor. Yani öngörümüz o yönde.

Benzer Haberler

Düşen Libya uçağı |

Kara kutu ile kamera kayıtlarına el konuldu

11’inci Yargı Paketi yasalaştı |

Adalet Bakanı açıkladı: Tahliyeler başladı

Diyarbakır’da peynir tesisinde patlama |

6 işçi yaralandı ikisinin durumu ağır

“AKP, MHP ve CHP raporlarında Kürt sorunu yok” |

Beştaş: Nihai rapor önerilerin ortaklaştığı zeminde hazırlanacak

Faik Bulut yazdı |

Siyasetin estetikleştirilmesi-I