Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Türkiye’nin “umut hakkı”nın sağlanması konusunda adım atıp atmadığını inceleyecek olan toplantısına pazartesi günü başladı. Üç günün ardından Bakanlar Komitesi’nin, Türkiye’ye dair bir ara karar açıklaması bekleniyor. Peki umut hakkı nedir, olmaması neden yasak?
HABER MERKEZİ – Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Abdullah Öcalan’ın umut hakkı ihlaline ilişkin düzenleme yapılması talebinin yerine getirilmemesi nedeniyle kararları denetleme ve yaptırım uygulama yetkisine sahip Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, söz konusu dosyayı 15-17 Eylül tarihleri arasında görüşmeye başladı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim 2024’te Öcalan için dillendirdiği umut hakkı (right of hope), 15 Eylül’de başlayan toplantıyla birlikte yeniden gündemin temel maddelerinden biri haline geldi.
Öcalan için “umut hakkı” başvurusu | Avukatlar, Türkiye’ye ihlal prosedürü başlatılmasını istedi
UMUT HAKKI NEDİR?
Peki ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının yol açtığı bu tartışmalı uygulama nereden geliyor ve umut hakkı nedir?
Umut hakkı, ömür boyu cezaevinde infaz edilecek bir hapis cezasına mahkum edilen hükümlülerin serbest bırakılıp bırakılmayacağının belli bir süre sonra idari veya yargısal bir makam tarafından değerlendirilmesini öngören bir hak.
Umut hakkı, hükümlünün ömür boyu cezaevinde kalmayacağını bilmesini ve belli koşullar gerçekleştiğinde serbest kalabileceği umuduyla cezasını infaz etmesini ifade etmektedir.
UMUT HAKKI’NIN OLMAMASI NEDEN YASAK?
Umut hakkı kavramı, AİHM kararlarıyla uluslararası hukukta yerini aldı. Hükümlünün serbest kalma umudu olmadan ömür boyu cezaevinde tutulması AİHM tarafından Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde (AİHS) madde 3’te düzenlenen işkence yasağının ihlali olarak kabul edilmektedir.
×AİHS’in işkence yasağını düzenleyen üçüncü maddesi şu şekilde: “Hiç kimse işkenceye veya insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele veya cezaya tabi tutulamaz.”
UMUT HAKKI İÇİN İLK KARAR ALMANYA’DAN
Umut hakkı bilindiği kadarıyla modern hukukta ilk kez ölümlü bir davada tutukluya verilen ömür boyu hapis cezasına itiraz sonrası, Almanya Federal Anayasa Mahkemesi’nin 21 Haziran 1977 tarihli kararında geçiyor. Kararda, müebbet hapis cezasının hükümlü üzerinde psikolojik veya fiziksel hasara yol açmaması gerektiği kaydediliyor. Cezanın insani olması gerektiğine vurgu yapılan karara göre “insani ceza, ömür boyu hapis cezasına çarptırılanların yeniden serbest bırakılma şansına sahip olması anlamına gelir”.
AİHM’İN UMUT HAKKI KARARLARI
AİHM’in bu konuda en çok bilinen karar örneği, 9 Temmuz 2013 tarihli “Vinter ve Diğerleri & Birleşik Krallık” adıyla bilinen dava sürecinde yaşandı. Büyük Daire, kararında davanın hükümlüsünün umut hakkının varlığını tespit ederek cezaevine girmesinden sonra 25 yıl geçmeden tahliye edilip edilmeyeceğinin idari veya yargısal bir kurum tarafından değerlendirilmesi tavsiyesinde bulundu. AİHM, Vinter kararında prensip olarak “indirilebilir” nitelikte olmayan müebbet hapis cezalarının AİHS madde 3 gereği işkence yasağını ihlal ettiğini tespit etti.
AİHM “Vinter kararı”ndan önce de “Kafkaris kararı”nda müebbet hapis cezasının ömür boyu cezaevinde infaz edilmesini madde 3 gereği işkence yasağının ihlali olarak görüyor. Müebbet hapis cezasının mevzuat veya uygulama bakımından indirim yapılamayacak mahiyette olması halinde bu durum sözleşmenin 3. maddesinin ihlali anlamına gelmekte.
AİHM’İN TÜRKİYE KARARLARI
AİHM, Türkiye’de ilişkin de bazı suçlar için öngörülen indirimsiz ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının AİHS madde 3 gereği işkence yasağını ihlal ettiğine dair kararları var. 3713 sayılı “Terörle Mücadele Kanunu” (TMK) kapsamındaki suçlar buna örnek verilebilir.
AİHM’in umut hakkı tanınmadan Türkiye’de infaz edilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının işkence yasağını ihlal ettiğine dair; 2014 yılı Öcalan v. Türkiye (No.2), 2015 yılı Kaytan v. Türkiye ve Gurban v. Türkiye, 2019 yılı Boltan v. Türkiye kararları mevcut.
AİHM ÖCALAN KARARINDA TÜRKİYE’Yİ NİÇİN MAHKUM ETTİ?
AİHM’in hükümlülere umut hakkının tanınması gerektiğine Türkiye aleyhine hükmettiği ilk başvuru “Öcalan v. Türkiye” başvurusu.
Mahkeme, tüm kararlarda Türkiye mevzuatının bazı suçlar açısından indirimsiz müebbet hapis cezası öngörmesi nedeniyle AİHS madde 3 gereklerini karşılamadığını Vinter kararına defalarca atıf yaparak teyit etti.
Öcalan v. Türkiye (No:2) davasında, AİHM özellikle Türkiye Cumhurbaşkanının af yetkisine sahip olmasını ve bir gün bu yetkiyi kullanma ihtimalinin iç hukukta mevcut bulunmasını umut hakkı olarak değerlendirmedi. Yüksek Mahkeme, umut hakkının tanındığının kabul edilebilmesi için mahpusun belli bir hukuksal mekanizma çerçevesinde ilerleyen bir süreçte özgürlüğüne kavuşabileceğini öngörmesi gerekiyor.

Hak ve hukuk örgütleri bildirimde bulundu | AK Bakanlar Komitesi’ne ‘umut hakkı’ başvurusu



