Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Abdullah Öcalan’ın “umut hakkı”na dair açıkladığı ara kararda, Türkiye’yi gecikmeden adım atmaya çağırarak, Meclis’te kurulan komisyonun gerekli adımlar için kullanılabileceğini belirtti. Öcalan’ın avukatları ise komitenin Meclis Komisyonu’nu işaret etmesine değinerek, “İlk adımın umut hakkı konusundaki düzenleme olması gerektiği ortadadır” dedi.
HABER MERKEZİ – Avrupa Konseyi (AK) Bakanlar Komitesi, Abdullah Öcalan, Emin Gurban, Civan Boltan ve Hayati Kaytan’ın “umut hakkı”nı da kapsayan, “Gurban Grubu” dosyasına dair ara kararını açıkladı.
Komite, 15-17 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirdiği İnsan Hakları Toplantısı sonrası açıkladığı kararda, Gurban grubu dosyasındaki kararların hızla uygulanmasını sağlamak için müebbet hapis cezalarına ilişkin inceleme mekanizması sağlayan yeni bir eylem planı çerçevesinde yasal değişikliklerin yapılmasını istedi.
MECLİS KOMİSYONU ‘GEREKLİ ADIMLAR İÇİN KULLANILABİLİR’
MA’dan Diren Yurtsever’in haberine göre komite, Türkiye’nin bununla sınırlı kalmayıp, Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun gerekli yasal düzenlemeleri hayata geçirmesi için kullanılabileceğini belirtti. Kararda, Meclis tarafından bu konuda daha önce sunulmuş olan yasa tasarılarının parlamento tarafından kabul edilmesi önerisi de yer aldı.
Umut hakkı nedir, olmaması neden yasak?
“DAHA FAZLA GECİKMEDEN GEREKLİ TEDBİRLERİ ALMA” ÇAĞRISI
Komite kararında, ulusular arası hukukun müebbet hapis cezası verilmesinden itibaren en geç 25 yıl sonra inceleme yapılmasını sağlayan mekanizmaların olması gerektiğini belirtti.
Komitenin kararında, Türkiye’nin yeterli tedbirleri ve gerekli yasal tedbirleri almasının da üzüntü duyulduğu belirtildi. Komite, yetkilileri daha fazla gecikmeden gerekli tedbirleri almaya çağırdı.
TÜRKİYE’YE SÜRE VERDİ
Komitenin kararları şöyle:
ד*Yetkilileri, mevcut gruptaki kararların hızla uygulanmasını sağlamak için, müebbet hapis cezalarına ilişkin inceleme mekanizması sağlayan yeni İnsan Hakları Eylem Planı çerçevesinde yasal değişiklikler yapılması da dahil olmak üzere, ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere, ellerindeki çeşitli alternatifleri araştırmayı değerlendirmeye teşvik etmiştir; ‘terörsüz Türkiye’ girişiminin ve yakın zamanda kurulan ve Parlamento’ya yasal değişiklik önerme yetkisine sahip ‘Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun kullanılması; veya Parlamento üyeleri tarafından bu konuda daha önce sunulmuş olan yasa tasarılarının Parlamento tarafından kabul edilmesi;
*Diğer üye devletlerin bu tür inceleme mekanizmalarını hayata geçirmiş olmalarından ilham almaları için onları bir kez daha teşvik etti.
*Yetkilileri, mevcut dava grubunun uygulanmasında hızlı ilerleme sağlanması için alınan tedbirler hakkında en geç 2026 yılı Haziran ayı sonuna kadar bilgi vermeye davet etti.”
ÖCALAN’IN AVUKATLARI: İLK ADIM UMUT HAKKI OLMALI
Abdullah Öcalan’ın avukatlarının bağlı bulunduğu Asrın Hukuk Bürosu’ndan da AK kararı sonrası açıklama geldi. Avukatlar, komiteyi, “Türkiye’ye bir kez daha Haziran 2026’ya kadar süre vererek Türkiye’nin 2014’ten beri uyguladığı meseleyi sürüncemede bırakma politikasına zemin sunmaya devam etmekle” eleştirdi.
Komitenin aldığı ara kararda “bir yöntem olarak Türkiye’de devam eden sürece atıfta bulunarak aslında Türkiye’nin konuya hukuki değil, siyasi yaklaştığını da kabul ettiği” belirtilen açıklamada, komitenin bu tespite denk düşen bir yaklaşımı sergilemediği belirtildi.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Komite, ‘barış ve demokratik toplum süreci’ çerçevesinde TBMM bünyesinde kurulan komisyonu anımsatmıştır. Belirtmek gerekir ki Sn. Öcalan ile gerçekleştirdiğimiz görüşmede kendisi, sürecin hukuksal çözüm aşamasına geldiğini, ara dönem yasalarına ihtiyaç olduğunu ifade etmiştir. Buna paralel şekilde meclis komisyonu toplantılarında da özellikle akademisyenlerin yapmış oldukları; negatif barışın pozitif barışa dönüşebilmesi için hukuki ve yasal güvencelerin gereklilik olduğu, barışın ancak bu şekilde kalıcı hale gelebileceği tespitleri önemlidir.
Bu tespitler ışığında ilk adımın umut hakkı konusundaki düzenleme olması gerektiği ortadadır. Sonuç olarak TBMM’nin hali hazırda umut hakkına ilişkin yasa tekliflerini acilen gündemine alarak yasalaştırması Bakanlar Komitesi ara kararının gereği olarak Türkiye ulusal mevzuatının yapısal sorunlarına çözüm olacaktır.”
Hak ve hukuk örgütleri bildirimde bulundu | AK Bakanlar Komitesi’ne ‘umut hakkı’ başvurusu