BIG_TP
Bluesky Social Icon
Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

“Son aşamaya geldik” I

Bakırhan: Onurlu bir dönüş sağlamak gerekiyor

“Son aşamaya geldik” I

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Kürt meselesinin çözümüne ilişkin gelinen son aşamayı anlattı. Bakırhan yaptığı açıklamada, “Bir daha silahın ve çatışmanın olmayacağı bir dönemin altyapısı artık kurulmalı” dedi.

HABER MERKEZİ – Türkiye’de çözüm arayışlarının kritik bir eşiğe geldiğini söyleyen DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, sürecin hukuki zemine kavuşması gerektiğini vurguladı.

Ekol TV’de konuşan Bakırhan, komisyon çalışmalarının tamamlanmak üzere olduğunu hatırlattı ve partilerin hazırladığı raporların Meclis’e sunulmasının “son aşama” olduğunu belirtti. Ona göre artık temel soru, siyasi aktörlerin tarihsel sorumluluk alıp alamayacağı.

“AYRIMLARA PARÇALI DEĞİL BÜTÜNCÜL BİR YASA GEREKLİ”

Örgütün fesih sürecine işaret ederek parçalı bir yaklaşımın ülkeyi çıkmaza sürükleyeceğini söyleyen Bakırhan şunları söyledi:

דPKK ve sonuçlarını ortadan kaldıracak bir yasa olması gerekiyor. En başında ayrıştırıcı bir yaklaşımla ‘şunlar, bunlar şu kadar, diğerleri bu kadar’ şeklinde bir ayrım yapmak bence doğru değil. Belki Kürt meselesinin çözümsüzlüğünden ortaya çıkmış bir örgüt; şimdi kendisini feshediyor. 40 yıllık sonuçları var. İçeride olan, sürgünde olan, yargılanan, silahı bırakan… Bütüncül bir yaklaşımla meseleye yaklaşmak gerekiyor. Yani sonuçlarını ortadan kaldıran bir düzenlemeye ihtiyaç var.”

Bakırhan, silah bırakmış ya da farklı dönemlerde örgüte dahil olmuş kişiler için kategorik ayrımlar yapılmasını da “anlamsız” bulduğunu da belirtti:

ד50 yıllık bir silahlı örgütte kimin eline silah alıp almadığını nereden bileceğiz? Bunu nasıl ölçeceğiz? Bunu önerenlere aslında sormak lazım. Zaten herkes eline silah almış, katılmış da; kim kullandı, kim kullanmadı nasıl ayırt edeceğiz? İkincisi; bir örgüt kendisini feshediyorsa ‘yönetici, orta kademe, alt kademe’ gibi ayrımların ne anlamı kalır? Nasıl tartışılır, nasıl formüle edilir bilmiyorum ama sonuçta bunlar örgütün yöneticileridir.”

“YÜZ YILLIK BİR MESELE KAPANIYOR”

Bakırhan’a göre bugün yaşanan, yalnızca teknik bir düzenleme tartışması değil; Türkiye’nin modernleşme tarihinin en derin fay hatlarından birinin kapanma ihtimali. Çatışmasız, silahsız bir Türkiye olasılığının başlı başına umut verici olduğunu söyledi:

דEvet, silah olmayacak, çatışma olmayacak. Kürt’ün anası da rahat uyuyacak, Türk’ün anası da, Arap’ın da… Türkiye’de yaşayan bütün inanç ve milliyetlerden insanların aileleri rahat yaşayacak. Çocuğunu askere gönderen bir annenin, her telefon çaldığında ne hissettiğini onlara sormak gerekiyor.”

CHP’YE ELEŞTİRİ: KURUCU BİR PARTİNİN DAHİL OLMASI GEREKİRDİ

Bakırhan, CHP ve Yeni Yol’un İmralı’ya giden heyete katılmamasını “şaşkınlıkla” karşıladığını söyleyerek, 100 yıllık bir meselede kurucu bir partinin doğrudan dahil olması gerekirdi” dedi.

דCumhuriyet Halk Partisi orada olmalı ve sormalıydı. Varsa eleştirileri yapmalılardı. Ben, tabii Cumhuriyet Halk Partisi’ne çok şaşırdım. Çünkü yönetime iddiası olan, şansı olan bir siyasi parti… 100 yıllık bir mesele; Cumhuriyet’in hemen kuruluşuyla başlayan ve aslında Cumhuriyet Halk Partisi’nin de sorumluluğu olan bir meseledir. Türkiye’nin kurucu partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu meseleye doğrudan dahil olması, yol açan, ön açan, katkı sunan, kapsayıcı bir yaklaşımla hareket etmesi gerektiğini düşündüğüm için çok şaşırdım. Bunlar ileride telafi edilebilir.

Günün sonunda oraya gidileceği bütün siyasi partiler tarafından biliniyordu. Bir başkasının ne diyeceğini beklemek yerine, bu önümüze geldiğinde siyasi parti olarak tutumumuz ne olmalı, bunu tartışmak siyasi partilerin kendi sorumluluğunda değil mi? Yani bu gerekçe ne kadar karşılıyor, çok emin değilim. Ama bütün gerekçelerin haklı olduğunu varsaysak bile bence oraya gidilmeli, konuşulmalı, tartışılmalıydı. Bugün de ‘raporda ne var?’ tartışmasını yürütmemeliydik.”

“BAHÇELİ’NİN ÇIKIŞI DEVRİMSEL”

Sürece dair eleştiri yerine önerilerin getirilmesi beklentisinde olduklarını belirten Bakırhan şöyle konuştu:

דKimse çözüme ilişkin bir program ortaya koymuyor. Bir çözüm ortaya koymuyor. Karşılıklı olarak herkes birbirinin söylemini, pratiğini eleştiriyor. Tamam, bütün siyasi partiler açısından eksikler, yanlışlar söyleniyor. Peki doğru nedir? Doğru çözüm hangisidir? Nasıldır? Bu soruların cevabını biz Kürtler, DEM Parti olarak şaşkınlıkla izliyoruz. ‘Şu şöyle olmalıydı, bize önceden haber verilmedi.’ Tamam, verilmedi diyelim, kabul ettik. Verilseydi ne olacaktı? Deseydin ne yapacaktın?

Eleştiri var ama 100 yıllık bir meselede gündeme gelsin ya da gelmesin, bu süreç olsun ya da olmasın Türkiye’yi yönetme iddiası olan siyasi partilerin hazırlıklı olması gerekmez mi? Düşünün, eğitimin ya da sınavın ana konusu budur; ama ana konuya hiç girilmiyor. Ana konuya ilişkin düşünceler söylenmiyor. Sağdan soldan tali meselelerle yanıtlar dolduruluyor. Vallahi bu sınıftan, bu dersten geçilmez. Toplum bu dersten geçer not vermez.

Bence Sayın Bahçeli’nin çıkışı devrimsel bir çıkıştır. Bunu siyaset olarak söylemiyorum; biz asla böyle siyaset yapmayız. Çok önemliydi. Sayın Bahçeli’nin çıkışı ve Öcalan’ın ona vermiş olduğu yanıt bence kıymetlidir. Türkiye buradan yükselmelidir, buradan doğru ilerlemelidir. Birbirimizi döverek, birbirimizin söylemlerine takılarak… Kelimelerle, noktalarla, virgüllerle Türkiye toplumunun gündemini kaplamaya çalışanlar görülüyor. Kimse zannetmesin Kars’ta oturan, Zêri-Tekemê bir Kürt kimin ne söylediğini bilmiyor. İnsanlar çok iyi okuyor.”

“TÜRKİYE SURİYE’DE KAPSAYICI OLMALI”

Bakırhan, Türkiye’nin başta Suriye olmak üzere bu süreci çözmesinin zor olmadığına değindi:

דTürkiye, Suriye’de kesinlikle kapsayıcı olmalı. Ya bu devlet bizim de değil mi? 25 milyon insan Türkiye Cumhuriyeti’nde… Biz Türkiye’de yaşayan Kürtler olarak diyoruz ki: ‘Bizim akrabalarımız, kardeşlerimiz, aynı aşiretimiz…’ Aradan bir çizgi geçmiş; bir kardeş burada, diğeri orada kalmış. Onların hakkını savunmak da senin görevin olmalı diyoruz. Bu görevi Türkiye üstlensin. Emin olun bakın belki 10 yıl sonra, 5 yıl sonra Suriyeli Kürt yetkililer buraya geldiğinde, geçmişteki bu yaklaşımlardan dolayı eksik ve yanlış yapıldığı anlaşılacaktır. Kürtler, Türkler için asla tehdit değildir. Türkiye için asla tehdit değildir.”

Benzer Haberler

“Şam dış güçlerin değil, halkın sesine kulak vermeli” |

Efrîn: Bugün buradayız, yarın Şam'ı, Halep'i, sahili savunabiliriz

Öcalan “27 Şubat açıklamamız yol gösterici” demişti |

İmralı Heyeti, Bahçeli ve Babacan ile görüşecek

“Sürecin ruhuna aykırı” l

Bolu'da 13 mahpusun tahliyesi engellendi

Öcalan “27 Şubat açıklamamız yol gösterici” demişti |

İmralı Heyeti, Bahçeli ve Babacan ile görüşecek

“Son aşamaya geldik” I

Bakırhan: Onurlu bir dönüş sağlamak gerekiyor

Temelli’den Savunma Bakanı’na tepki: |

"Suriye iktidarı istemiyor, siz neden istiyorsunuz?"

“Sürece katılmayan kaybeder” |

Duran Kalkan: Siyaset daha cesur olmalı