BIG_TP
Bluesky Social Icon
Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

Bakırhan: Sürecin menzili demokrasi, pusulası adalettir |

Geçiş yasaları ve özgürlüklerin genişletilmesi çağrısı

Bakırhan: Sürecin menzili demokrasi, pusulası adalettir |

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “sürecin menzilinin demokrasi pusulasının ise adalet olduğunu” söyledi. Bakırhan, süreçte gelinen aşamada “geçiş yasalarının” gerekliliğine vurgu yaptı.

HABER MERKEZİ – Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu, İstanbul’da “Yerel Demokrasi Konferansı” düzenledi. Cem Karaca Kültür Merkezi’nde düzenlenen konferansta DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan konuştu.

KAYYUM TEPKİSİ

Bakırhan sözlerine yerel demokrasiye dönük baskılara değinerek başladı. “Türkiye’de hiçbir dönemde olmadığı kadar yerel yönetimler tehdit altında” diyen Bakırhan, kayyum uygulamalarına tepki gösterdi.

Bakırhan, şunları söyledi:

“Düşünün bir kent, yüzde 60, 70 oranında yerel temsilcisini seçiyor. Birisinin hoşuna gitmiyor ve o iradeyi gasp ediyorlar. Ben Siirt iken belediyeye kayyım atadılar, ikinci defa kazandık. 3’üncü sefer büyük bir farkla kazanmamıza rağmen ‘kayyım atanacak’ diye bekliyorlardı. Bunun karşısında durmak gerekiyor. Bu 86 milyonun meselesidir. Siirt’e sesiz kalındığı için İstanbul’un gündemi budur. Bizler içerideyken sessiz kalındığı için bugün Ekrem İmamoğlu içeride. Kayyım neredeyse buna karşı birlikte mücadele etmemizi gerekiyor. Şişli ile Hakkari’yi eşitlemediğimiz zaman bu merkezileşme, anti demokrasi uygulamaları devam eder gider. Her renkten siyasi partiler karşı durmazsa, bu uygulamayla karşı karşıya gelmeye devam edeceğiz.

Bu vesileyle, İstanbul’dayız. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu’nun ve benzer durumda olan belediye başkanları, ilçe başkanları ve belediye yöneticilerinin tutuksuz yargılanmaları ve görevlerinin başına dönmeleri gerektiğini belirtmek istiyorum. Biz hep bu noktada durduk. Ahmet Türk ile İmamoğlu’nu hiç ayrıştırmadık. Aynı şekilde tanımlanmasak bile; irade gaspı Mardin’de, İstanbul’da, İzmir’de nerede olursa olsun aynı yaklaşımla yaklaştık. Yine, tutuklu olan yerel yöneticilerin serbest bırakılmasını; yerine kayyım atanan belediye başkanlarının da görevlerine dönmesini istiyoruz. Muhtemelen sonuç bildirgenizde de bunlar yer alacaktır.”

Bakırhan konuşmasında Kürt sorunun çözümü için devam eden süreç ve son yaşanan gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

SÜRECİN MENZİLİ DEMOKRASİ, PUSULASI ADALET

Gerillaların Türkiye’den çekilmesi kararına değinen Bakırhan, sözlerini şöyle sürdürdü:

דÖrgütü silahı sopa olarak kullanan ve kayyım atanmasını sağlayan o sopa geri alındı. Bu süreci dillendirmek ve sahip çıkmak gerekiyor. Ahmet Türk’e artık ‘örgüt üyesi, yöneticisi’ diyemeyecekler. Bu bir yıl içerisinde çok mücadele ettik, sürecin ilerlemesi için. Bir yıldır anlatmamıza rağmen süreç nedir, bunun karşılığını oluşturamadık. Bu bizimle ilgili de olabilir. Ama birileri ‘al ver’ süreci olarak ele alıyor, birileri de iktidarla anlaştığımızı söylüyor. Ancak biz TELE1’e kayyım atanınca oradaydık, İstanbul’a kayyım atanırken oradaydık. Başka partilerin dediğini yapan değiliz. Bir yerde hukuksuzluk varsa orada karşı durmayı emrediyoruz. Kimin hangi parti olduğuna bakmayız. Bu süreç barışın yanında yerel demokrasinin kazanılmasını içeriyor. Bu sürecin menzili demokrasidir, pusulası da adalettir. Bu zemin barışı, hukuku, bu zemin yerel demokrasi için binlerce bedel ödedi ve bunu yapmaya devam edecek.”

BARIŞ BİR HEDİYE DEĞİL İNŞA SÜRECİDİR

Gelinen aşamada artık “geçiş yasaları” çıkartılması gerektiğini söyleyen Bakırhan, şöyle devam etti:

“En son geri çekilme adımı en büyük adımdı. Onun için bir an önce geçiş yasaları çıkmalı. Sonrasında hak ve özgürlüklerin genişletilmesi gerekiyor. Twit atanın hapsedilmemesi gerekiyor, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi gerekiyor. Mahalli idareler yasası kökten değişmeli. Seçimle gelenin seçimle gitmesi gerekiyor. AK Partili yurttaşları da buna itiraz etmeye davet ediyorum. Bu halk iradesini gasp edenleri tarihin tozlu raflarına kaldırmıştır. Demokratik birlik temelinde ortaklıklarla yerel demokrasiye dayanan bir düzeni bu topraklara armağan edeceğimize inanıyorum. Barış bir hediye değil, inşa sürecidir. En büyük sorumluluk yerel yönetimlerimize döşüyor.”

Benzer Haberler