BIG_TP
Bluesky Social Icon
Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

“Barışı konuşacaksak, Kürtçeyi de konuşabilmeliyiz” |

"Şam yerine Rojava’ya gidin"

“Barışı konuşacaksak, Kürtçeyi de konuşabilmeliyiz” |

Meclis Genel Kurulu’nda bütçe görüşmelerinde DEM Parti milletvekilleri Kürtçeye yönelik yasakları, uygulanmayan AİHM ve AYM kararlarını, Türkiye’nin Suriye siyasetini gündeme getirdi. Aydeniz, “Süreçte barışı, demokrasiyi konuşacaksak Kürtçeyi de konuşabilmeliyiz“ derken, Sakık, Dışişleri Bakanı Fidan’a seslendi: “Şam yerine Rojava’ya gidin!”

HABER MERKEZİ – Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın süreç karşıtı sözlerine ve tutumuna dikkat çeken DEM Partili Sırrı Sakık, Fidan’a, “Siz her gün Şam’a doğru gidiyorsunuz. Asıl gitmeniz gereken kardeşlerimizin olduğu Rojava, oraya gidin” diye çağrıda bulundu.

Meclis Genel Kurulu’nda Meclis Başkanlığı, Adalet Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay bütçelerine ilişkin görüşmeler yapıldı. DEM Parti Milletvekilleri Saliha Aydeniz, Sırrı Sakık, Dilan Kunt Ayan ve Meral Danış Beştaş görüşmelerde söz aldı.

DEM Parti Milletvekili Saliha Aydeniz, AKP hükümetinin sunduğu bütçeye tepki göstererek, açlık ve sefaletin daha da derinleştiğini ifade etti. Aydeniz, bütçenin saraylara, hizmet binalarına, lüks makam araçlarına, yurt  dışı seyahatlerine, temsil giderlerine gittiğini, büyük bir bölümünün sermayeye aktarıldığını kaydetti.

Aydeniz, “Bu sırada vatandaş, faturasını ödeyemedi, gençler iş bulamadı, işçiler, memurlar, emekliler, emekçiler zorunlu ihtiyacı olan beslenme ve barınma ihtiyaçlarını bile karşılayamadılar; çocuklar, gençler eşit, ücretsiz, nitelikli ve ana dilinde eğitim alamadılar; kadın yoksulluğu bilinçli bir şekilde, bilinçli bir politika olarak devam etti. 2026 bütçesi de yine, aynı yöntemlerle yapılmak isteniyor yani halkların bütçesi tamamen gasbedilmek isteniyor” diye konşutu.

“TARAFSIZLIĞI KAYBOLMUŞTUR”

Aydeniz, Meclis’e sundukları önergelerin büyük bir bölümünün iade edildiğini de belirterek, “İade edilme gerekçeleri; asimilasyon, tecrit, abluka, cinsel şiddet, Kürt illeri, ayırımcılık, yargısız infaz. Böylece, Meclisin itibarı, saygınlığı, tarafsızlığı da kaybolmuş durumdadır” ifadelerini kullandı.

 KÜRTÇE YASAĞINA TEPKİ GÖSTERDİ

Saliha Aydeniz, Meclis’te Kürt diline yönelik muammele hakkında da konuştu. Aydeniz, şöyle konuştu:

דMilyonların dilini yok sayan bu tahammülsüzlük kabul edilemez. Kürtler tüm asimilasyon politikalarına rağmen hiçbir zaman Türk olmadı, olmayacaklar da, ancak Türkiyeli olmak için, demokratik cumhuriyeti inşa etmek için yüz yıl boyunca kararlı, iradeli bir mücadele gösterdiler. Bu iradeyi görmek öncelikle her kesimin temsilcisi olan bu Meclisin tarihî görevidir. Bu tarihsel görevin ilk adımı da Kürtlerin ana diline tahammül etmekle başlar, Kürtçe’nin eğitim dili olmasının, kamusal alanda kullanılmasının hukuki ve yasal adımların atılmasıyla başlar. İçinde bulunduğumuz bu süreçte barışı, demokrasiyi konuşacaksak Kürtçe’yi de konuşabilmeliyiz. Kürtçe söylenen birkaç kelimenin Meclis tutanaklarından çıkarılması, Türkçe’nin dışında bir dil olarak ifade edilmesi, ‘x’ ya da ‘…’ olarak yazılması, mikrofonların kapatılması en hafif tabiriyle ayıptır, tarihsel ittifakı yok saymaktır.”

“KÜRTÇENİN HAYAT BULMASINI İSTİYORUZ”

DEM Parti Milletvekili Sırrı Sakık Abdullah Öcalan’ın Kürt meselesinin çözümü için yaptığı çağrıyı manifesto olarak niteledi. Sakık da, Kürt meselesinin çözümü için başlayan süreçte Kürtçeye yönelik yasakların kaldırılmasını isteyerek, “Biz Kürtçeye hayatın her alanında saygınlık istiyoruz. Bu dilin Türkçenin yanında hayat bulmasını istiyoruz ve hızlı adımların atılmasını istiyoruz” dedi.

SAKIK’TAN FİDAN’A: ŞAM YERİNE ROJAVA’YA GİDİN!

Sırrı Sakık, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ve Kürt meselesiyle ilgili süreç karşısında izlediği politikayı da eleştirdi. Sakık, Fidan’a hitabep, “Siz her gün Şam’a doğru gidiyorsunuz. Asıl gitmeniz gereken bizim kardeşlerimiz, Rojava’ya gidin” dedi.

BEŞTAŞ, UYGULANMAYAN AİHM VE AYM KARARLARINI GÜNDEME GETİRDİ

DEM Parti Milletvekili Meral Danış Beştaş, hukuksuz uygulamalara dikkat çekti. Beştaş, uygulanmayan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarını gündeme getirerek, şunları söyledi:

דCan Atalay, Tayfun Kahraman ve bugün Pınar Aydınlar. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi; AYM’nin Tayfun Kahraman kararına direnen, Can Atalay kararına direnen, Pınar Aydınlar’a savcı beraat istediği hâlde bugün de altı yıl üç ay ceza veren 13. Ağır Ceza Mahkemesi kime direniyor, ne direniyor, neden hukuka kafa kaldırıyor?

Pınar Aydınlar’a ilişkin tek iddia 2014 yılında sevgili Sırrı Süreyya Önder’le birlikte büyükşehir belediye başkan adayı olması; tek bir iddia var ve bununla ceza verdiler. İşte, bu kurumlar, bu yargı mekanizmaları, bu mahkemeler olduğu müddetçe hukuka güven kalmaz.

Sevgili Figen Yüksekdağ hakkında AİHM’in bir kararı var, Selahattin Demirtaş hakkında üç kararı var; dördü de uygulanmıyor ve direniş var bu konuda. Başka bir bilgi vereceğim: Selahattin Demirtaş’ın bir tanesi 2018, bir tanesi 7 Kasım 2019’da 2 başvurusu var tutuklulukla ilgili ve hâlâ Anayasa Mahkemesi karar vermedi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bu süre zarfında 3-4 karar verdi, Anayasa Mahkemesi önünde tutuyor ve o kararları vermiyor. Bu nedenle, Anayasa Mahkemesinin siyasi baskılardan azade olması lazım.”

AYAN: NE ADALET VAR, NE EŞİTLİK VAR

DEM Parti Milletvekili dilan Kunt Ayan da hukuk alanında yaşanan sorunlara dikkat çekti. “Türkiye’nin bir hukuk devleti” olduğu yönündeki söylemlere dikkat çeken Ayan, halkın 4’te 3’ünün adaletin olmadığı yönünde görüş bildirdiğini paylaştı. Ayan, “Hukukun üstünlüğü sıralamasında dünyada 143 ülke içerisinde tam 115’inci sıradayız. Ne adalet var, ne eşitlik var, ne hak ihlallerine karşı bir programınız var” dedi.

Muhaliflere ve gazetecilere yönelik gözaltı ve tutuklamalara işaret eden Ayan, “Kayyum protestosuna zaten müdahale ediyorsunuz. Kayyum atıyorsunuz, kendinizi aştınız, il örgütlerine kayyumlar atıyorsunuz. Yine, Hacettepe’de ya, öğrenciler için ücretsiz yemek isteyenlere dahi gözaltı yaptınız siz. Rojin’den tutun Narin’e, Narin’den tutun, Gülistan Doku’ya kadar bütün kadın cinayetlerinde cezasızlık politikanız her defasında yükselerek devam ediyor. Ülkeyi öyle bir hâle getirdiniz ki uyuşturucu kol geziyor, silahlı çeteler fink atıyor, yolsuzluk desen diz boyu. Hey maşallah, suç ekonomisi, büyüyen tek sektörümüz olmuş bu ülkede” ifadelerini kullandı.

Benzer Haberler

Uyuşturucu soruşturması |

Habertürk TV Yayın Yönetmeni Ersoy gözaltına alındı

AKP MYK toplantısı |

Çelik: Tek ve bölünmez bir Suriye istiyoruz

Kürdistan’da yoğun yağışlar sele neden oldu |

Çemçemal'de iki kişi hayatını kaybetti

Yarısından İsrail sorumlu |

RSF: 2025'te 67 gazeteci öldürüldü

AKP MYK toplantısı |

Çelik: Tek ve bölünmez bir Suriye istiyoruz

Demirtaş ve Yüksekdağ’ı hatırlattı |

Özel: Türkiye tarihinin en fazla hak ihlali yapılan dönemindeyiz

CHP, Adalet Bakanı’nı eleştirdi:

Yargı bağımsızlığı sürekli geriledi