Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi I

Barışın öznesi olacağız

Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi I

Barış sürecine sivil toplumun ve özellikle kadınların katılımı sürecin sağlıklı ilerlemesi için oldukça belirleyici. İstanbul ve Ankara’da barış sürecinde rol üstlenmek istediklerini söyleyen kadınlar, karar alma mekanizmalarında daha fazla temsil hakkı talep etti.

HABER MERKEZİ – “Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi”, İstanbul ve Ankara’da yaptığı ortak açıklamalarla barış talebini yineledi.

İstanbul Beyoğlu’nda Şişhane Meydanı ve Ankara Çankaya’daki Sakarya Caddesi’nde düzenlenen basın açıklamalarında, kadınların barış sürecine katılımı, kamu kaynaklarının savaş yerine sosyal ihtiyaçlara ayrılması ve demokratik hakların güvence altına alınması talepleri dile getirildi.

Açıklamaya Barış Anneleri İnisiyatifi’nin de katıldığı İstanbul’daki etkinlikte, kadınlar taşıdıkları dövizler ve attıkları sloganlarla barış talebini ifade etti.

SAVAŞA DEĞİL YAŞAMA BÜTÇE

Kürtçe ve Türkçe okunan açıklamada, “Soruyoruz: Savaş yoksa, bu ülkenin bütçesinin neden yüzde 10’undan fazlası, toplam 1 trilyon 608 milyar lira savaşa, “savunma ve güvenlik” harcamalarına gidiyor? Bu ülke neden sağlık harcamasına ayırdığının 1,5 katını savaşa ayırıyor? Hele asgari ücret açlık sınırının altındayken? Neden iki yılda bir sınır ötesi operasyon tezkeresi meclise geliyor ve yenileniyor? Neden her seçim döneminde yeni bir harekât, yeni bir beka sorunu gündeme getiriliyor?​” ifadeleri kullanıldı.

KADINA YÖNELİK ŞİDDET VE CEZASIZLIK ELEŞTİRİSİ

Kadınlar, savaş ortamının erkek şiddetini artırdığı ve özellikle güvenlik güçleri mensuplarına yönelik cezasızlık algısının güçlendiğini dile getirdi.

Açıklamada, çeşitli şehirlerde kaybolan ve öldürülen kadınlar hatırlatılarak, militarist politikaların kadınların güvenliğini olumsuz etkilediği ifade edildi. İpek Er’in ölümüne sebep olan Musa Orhan hatırlatılarak, “Uzman çavuşlar, özel harekâtçılar devletin bekasını temsil ettiği için cezaevine girmiyor. Her yanı silahlı erkeklerle, karakollarla, kameralarla kuşatılmış kentlerde Gülistan Doku’lar, Narin Güran’lar kaybediliyor, katlediliyor. Hem dilde hem eylemde kadınların bedenine referansla tecavüz tehdidi bir fetih, zafer, düşmanını ezme aracı haline getiriliyor” dendi.

KADINLAR YALNIZCA BARIŞ İSTEMİYOR, BARIŞI İNŞA ETMEK İSTİYOR

Kadınlar, sınır ötesi harekatlara, özel güvenlik bölgesi uygulamalarına ve askeri yığınağa son verilmesini talep ederek 10 yıl önce gerçekleşen çözüm sürecini hatırlattı: “İnşa edilen kalekolları, yapılan askeri yığınağı ve bunun sürekli silahlı erkeklerin gözetimi altında yaşamak zorunda bırakılan kadınlar üzerindeki etkisini hatırlayan bizler, bunun tekrarlanmaması gerektiğini söylüyoruz. Bu barışı dahi savaş için araçsallaştırmaktır. Sınır içinde karakola dönüştürülen okullar ve sınır ötesinde kurulan askeri üsler gibi uygulamalara son verilmeli.”

ACİL 3 TALEP

İnisiyatifin açıklamasında şu üç başlık öne çıktı:

×

  • Siyasi suç kapsamı daraltılsın: Terörle Mücadele Kanunu gibi düzenlemelerin kaldırılması, hasta tutuklular öncelikli olmak üzere tüm siyasi mahpusların serbest bırakılması.
  • Askeri operasyonlara son verilsin: Sınır ötesi harekâtların, özel güvenlik bölgesi uygulamalarının ve askeri yığınakların sonlandırılması.
  • Kayyum uygulamaları kaldırılsın: OHAL döneminde çıkarılan 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin iptali ve yerel yönetimlere yönelik merkezi atamaların durdurulması.

Benzer Haberler