Piyonlar, filler, kaleler… Sahra Altı Afrika’da (Sahel) demokrasi mücadelesi, uluslararası güçlerin satranç oyununda küçük taşlara indirgenmiş durumda. Kazanan otoriter rejimler, kaybeden ise halk.
Güler Yıldız
Fransa’nın bağımsız medyasını temsil eden Mediapart’ta Rémi Carayol, “Sahel’deki askeri yönetimler otoriter bir gidişata saplanıyor” başlığıyla, Sahra Altı Afrika ülkelerinin artık daha açık biçimde otoriterleştiğini yazdı. Carayol’e göre 2020’de Mali’de, 2022’de Burkina Faso’da ve 2023’te Nijer’de iktidarı ele geçirdikten sonra, askerler tüm demokratik temelleri baltaladı ve terör rejimlerini dayattı. Öncelikleri Boko Haram gibi cihatçı gruplara karşı mücadele gibi görünse de bu grupların sürekli toprak kazanmasını engelleyemiyorlar.
Bu durum halkların seçiminden ziyade satranç tahtasındaki ‘beyaz’ların hileli stratejilerinin ürünü: Avrupa ülkeleri zayıf görünürlüklerine rağmen hala sahada belli bir kanadı temsil ediyor. Türkiye, Rusya ve Çin ise daha güçlü görünürlükle bir diğer kanadı. ABD ise sağda solda bulunan üslerini koruma gayretiyle gayet sessiz; ortamın gerilmesinden medet umuyor.
MALİ’DE SONSUZ GEÇİŞ DÖNEMİ
Mali’den sürgüne kaçmak zorunda kalan ekonomist Étienne Fakaba Sissoko’nun hikâyesi, yaşananların basit bir özeti: Defalarca hapse atıldı, tehdit edildi ve sonunda ülkesini terk etti. “Artık hiçbir umut yok. Bu rejim hem diktatoryal hem de başarısız,” diyor.
Mali’de cuntanın lideri Assimi Goïta, siyasi partileri kapattı, seçimleri süresiz erteledi ve kendisine süresiz yeniden seçilme hakkı tanıdı. Muhalifler hapiste, gazeteciler ise susturuldu.
Eski başbakanlardan Soumeylou Boubèye Maïga hapiste öldü. Aktivist “Ras Bath” ve “Rose la vie chère” iki yıldır cezaevinde. İki eski başbakan, Moussa Mara ve Choguel Kokalla Maïga, bu yaz tutuklandı.
Mali halkı ise cihatçı saldırıların başkent Bamako’nun 50 km yakınına kadar ulaştığı bir ortamda “savaşsız, sömürüsüz, demokratik” bir hayatın hayalini kuruyor.
BURKİNA FASO: ÜLKE, ‘BAŞKAN’IN AYAKLARI ALTINDA
Burkina Faso, Sahra Altı ülkeler arasında en dikkat çekeni. İbrahim Traoré liderliğindeki darbe yönetimi, 2022’den beri ülkeyi yönetiyor. Cunta darbesiyle birlikte siyasi partiler kapatıldı, seçimler iptal edildi ve genç yüzbaşı Traoré kendini “Faso Başkanı” ilan etti. Sendikalar, muhalif kişiler yani “sessizlik kuralı”nı unutanlar veya boyun eğmeyi reddedenler, ya savaşa gönderildi ya tutuklandı tutuklandı ya da tutuklanma riskiyle yaşıyor.
Ünlü gazeteci Atiana Serge Oulon’dan bir yıldır haber yok. İnsan hakları örgütleri, çok sayıda aktivistin gizlice tutulduğunu veya zorla savaşa gönderildiğini bildiriyor.
NİJER: DAHA YUMUŞAK AMA AYNI YOLDA İLERLİYOR
Abdourahamane Tiani önderliğindeki Nijer cuntası ise diğerleri gibi ilk olarak partileri feshetti ve siyasi muhalifleri hapse yolladı. Kendisine en az beş yıllık bir başkanlık süresi biçti. Eski Cumhurbaşkanı Mohamed Bazoum ve eşi hâlâ cezaevinde.
“TERÖRLE MÜCADELE” DERKEN?
Cuntaların meşruiyetini inşa ettiği en büyük argüman, cihatçı şiddetle mücadeleydi. Ancak veriler, bunun tam tersini gösteriyor: 2021’de Sahel’de 6.000 olan ölüm sayısı, 2024’te 12.000’i aştı.
Cuntalar, “demokrasi istikrarsızlık yaratır, kalkınma diktatörlükle mümkündür” teziyle meşruiyet arıyor. Afrobaromètre’in 2024 araştırmasına göre Mali’de demokrasiye destek ciddi biçimde düştü. Ancak sürgündeki muhaliflere göre bu veriler yanıltıcı: “Artık kimse özgürce konuşamıyor. Halkın “cunta”ya olan güveni de kayboldu.
ŞİŞME BOTLARLA AVRUPA’NIN HAYALİNİ KURANLAR KİM Mİ?
Mali, Burkina Faso ve Nijer’de askeri rejimler, vaat ettikleri güvenliği sağlayamadıkları gibi, halkın temel haklarını da yok ettiler. Otoriterleşme hızlanırken, bölgede demokrasiye dönüş umudu giderek kayboluyor.
Sahel bölgesindeki otoriterleşme, çatışma ve güvensizlik nedeniyle göç ve yerinden edilme çok ciddi boyutlarda.
2024 itibarıyla Burkina Faso, Mali ve Nijer’de çatışmalar ve güvenlik krizleri nedeniyle yaklaşık 3,859,400 kişinin kendi ülkesi içinde güvenli yerlere kaçtığı tahmin ediliyor. Ancak bu veriler süreklilik arz etmiyor; bazı kaynaklar 2023, bazıları 2024, hatta 2025 başlarını kapsıyor. Durum çok hızlı değiştiği için en güncel rakamlar muhtemelen biraz daha yüksek. Ayrıca, bu rakamlar resmi kayıtlarla sınırlı; erişim sorunları, sığınma hakkı prosedürleri vs. nedeniyle gerçek sayıların daha büyük olduğu düşünülüyor.
Yine BM’nin Göç Merkezi 2024 verilerine göre bu üç ülkedeki iç ve dış göç rakamları tahmini olarak şöyle:
×MALİ: 547.991 kişi ülke içinde yerinden edildi ya da vatansız durumda. 538.558 kişi ise uluslararası koruma ihtiyacı olan ya da sığınmacı olarak ülke dışında ya da başka ülkelerde koruma bekliyor.
BURKİNA FASO: 2.1 milyon kişi yerinden edildi ya da vatansız durumda. Uluslararası koruma ihtiyacı olan veya iltica talebi olanların sayısı ise 280.812.
NİJER: 507.438 kişi ülke içinde yerinden edilirken, 362.682 kişi mülteci statüsünde ya da UNHCR gözetiminde koruma bekliyor.