Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

Cilo Dağı ve Sat Buzul Gölleri |

20 bin yıllık buzullar için tehlike çanları

Cilo Dağı ve Sat Buzul Gölleri |

İklim değişikliği nedeniyle erime tehdidi altındaki Cilo Dağı ve Sat Buzul Gölleri, şimdi de çevre kirliliğinin yarattığı tehlikeyle karşı karşıya. Cilo buzulları artık yok olmanın eşiğinde.

HABER MERKEZİ – Hakkari’nin Yüksekova ilçesindeki Cilo Dağları’nda yer alan ve binlerce yıldır bölgenin iklim dengesini ayakta tutan buzullar, göz göre göre eriyor. Yerel halktan alınan bilgiler, bilimsel verilerle birleştiğinde ortaya çıkan tablo endişe verici. 

×Cilo Dağı’nın önemli yüksek zirveleri arasında 4 bin 135 Reşko, 4 bin 60 Sipîxanê (Erinç), 3 bin 700 Keviya Pir (Köşedireği Dağı), 3 bin 500 Qîsara Dağı, 3 bin 850 Maunseli Sivrisi ve son olarak 3 bin 659 metre yükseklikle Gelyaşîn tepesi bulunuyor.

Küresel ısınmanın yarattığı tahribatların somut etkileri kritik dağ silsilesinde gözlemleniyor. Bir zamanlar yıl boyu karla kaplı zirveler, artık yaz ortasında kuru, çatlamış kaya yüzeylerine dönüşmüş durumda. Ancak asıl sorun, bu sürecin sadece doğayla sınırlı kalmayıp toplumsal yaşamı da tehdit etmesi.

SADECE DOĞAL GÜZELLİK DEĞİL, HAYATİ BİR SU KAYNAĞI

Bölgede tarım ve hayvancılıkla geçinen halk için Cilo buzulları, sadece doğal güzellik değil, aynı zamanda hayati bir su kaynağıydı. Şimdi ise kuruyan dere yatakları, erken çekilen kar örtüsü ve azalan yağışlar kırsal yaşamı her geçen yıl daha da zorlaştırıyor.

Buna rağmen devletin ve ilgili kurumların etkili ve sürdürülebilir bir önlem aldığına dair bir işaret yok.

BUZUL DEĞİL, BELLEĞİMİZ ERİYOR

Cilo Dağı ve Sat Buzul Gölleri, yalnızca bir doğa parçası değil, aynı zamanda toplum hafızasında, dilinde, kültüründe yer etmiş bir yaşam alanı. Buzulların erimesi, sadece ekosistemin değil, aynı zamanda bir belleğin çözülmesidir. Yerel halkın doğayla kurduğu kadim bağ, buzulun her damlasıyla birlikte yok oluyor.

Bölgeye yönelik bağımsız bilimsel araştırmaların yetersizliği, buzulların yok oluş sürecini belgelemeyi zorlaştırıyor. Jinnews’in haberine göre akademisyenler ve çevre aktivistleri, güvenli araştırma koşullarına sahip olmadıklarından yakınıyor.

Cilo’nun sessiz çığlığına kulak verenler ise ya susturuluyor ya da görmezden geliniyor.

URMİYE SEMENDERİNDEN DAĞ KEÇİSİNE

Hayvan türleri açısından da son derece önemli bir konuma sahip olan Cilo Dağları’nda, dünya çapında nesli tükenmeye yakın olan Urmiye semenderi (Neurergus crocatus), dağ keçisi (Capra aegagrus), dar yayılışlı Acem köstebeği (Talpa davidiana), 11 kelebek taksonu ve çok gözlü Hakkâri çillisinin (Polyommatus dezinus) de burada yaşam alanı bulduğu ifade ediliyor.

×

CİLO DAĞI VE SAT BUZUL GÖLLERİ HAKKINDA

Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde yer alan Cilo Dağı, 4 bin 135 metrelik rakımıyla Türkiye’nin en yüksek ikinci dağı konumunda.

Zirvesi dört mevsim boyunca erimeyen kar ve buz örtüsü ile kaplı tektonik bir dağ olan Cilo Dağı, Toroslar’ın en doğu uzantısını oluşturuyor.

Cilo Sat Dağları ve Sat Buzul Gölü, Cumhurbaşkanı kararıyla 26 Eylül 2020’de “Milli Park” ilan edilmişti. Koruma altında olmasına rağmen Hakkari Valiliği, göl ve buzullarda son yıllarda festival düzenleyerek buzulları eriten ateşe adeta benzin taşıyor.

Benzer Haberler