Cumartesi Anneleri, 34 yıl önce gözaltına alınıp işkenceyle öldürülen Vedat Aydın’ı andı. Aydın’ın failleri bilinmesine rağmen dosyada hâlâ cezasızlık hüküm sürüyor.
HABER MERKEZİ- Cumartesi Anneleri, 1058’inci kez kayıplarının akıbetini sormak ve adalet talebini yinelemek için toplandı. Bu hafta, 34 yıl önce Diyarbakır’da gözaltına alındıktan sonra işkenceyle öldürülen Halkın Emek Partisi (HEP) Amed İl Başkanı Vedat Aydın anıldı.
Eylem, gözaltında kaybedilen yakınlarının fotoğraflarını taşıyan ailelerin sessiz oturma protestosuyla başladı. Ellerinde kırmızı karanfiller vardı. Vedat Aydın’ının hikayesini kayıp yakını İkbal Eren anlattı:
İki gün sonra, bir gazeteci tarafından alınan bir ihbar üzerine Maden Mezarlığı’na kimliği belirsiz bir erkek cesedi defnedildiği öğrenildi. Ailenin başvurusu sonrası mezar açıldı ve ağır işkence izleri taşıyan bedenin Vedat Aydın’a ait olduğu tespit edildi.
10 Temmuz’da on binlerce insanın katıldığı cenaze törenine güvenlik güçleri müdahale etti; açılan ateş sonucu birçok kişi hayatını kaybetti, yüzlercesi yaralandı.”
“EŞİMİ DEVLET ÖLDÜRDÜ” DEDİĞİ İÇİN YILLARCA TEHDİT EDİLDİ
Vedat Aydın’ın eşi Şükran Aydın, eşini gözaltına alanların eşkallerini detaylı şekilde anlattı, robot resimler çizildi. Ancak devlet bu bilgileri görmezden geldi. Şükran Aydın, “Eşimi devlet öldürdü” dediği için yıllarca tehdit edildi, evi basıldı, gözaltına alındı. Evlerinin önünde ise beş yıl boyunca beyaz bir Toros bekletildi.
İkbal Eren’in aktardığına göre; JİTEM mensubu Abdulkadir Aygan ve Murat İpek’in ifadeleri ile dönemin Diyarbakır Emniyet Müdür Yardımcısı Hanifi Avcı’nın açıklamaları, Vedat Aydın’ın Cem Ersever ve ekibi tarafından kaçırıldığını, öldürüldüğünü ve olayın üstünün sistematik olarak örtüldüğünü ortaya koyuyor. Araçların rahatça geçebilmesi için trafik kontrollerinin sahte ihbarlarla devre dışı bırakıldığı, bu talimatın bizzat askeri komuta merkezinden verildiği ifade ediliyor.
“DEVLET HAKİKATİ ORTAYA ÇIKARMADI”
Tüm bu bilgilere rağmen, 34 yıldır dosyada etkili bir soruşturma yürütülmedi. Eren’in sözleri, bu sürecin açık özetiydi:
דDevlet, Vedat Aydın’ın gözaltında kaybedilmesiyle ilgili hakikati ortaya çıkarmadı, adaleti sağlamadı. Bilinen failleri ve sorumluları yargılayarak cezalandırma görevini yerine getirin. İnkâra ve cezasızlığa son verin, hukuku derhal işletin.”