DBP Eş Genel Başkanı Uçar, Türkiye’de her 3 kadından 1’inin şiddet gördüğüne dikkat çekerek, “Kadınların özgürlüğü ailede başlamalı ama yasal mevzuatlarla güvence altına almak zorunda” dedi.
HABER MERKEZİ – Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Kadın Meclisi, DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar’ın katılımıyla hazırladıkları “Kadın Kurtuluş İdeolojisi” atölyelerinin sonuç raporunu Erzurum’un Karaçoban ilçesinde açıkladı.
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olan 25 Kasım’ın kadınlar açısından önemli bir tarih olduğunu ifade eden Çiğdem Kılıçgün Uçar, şunları söyledi:
דBiz kadınların yaşadıkları sorunları evrensel görüyoruz ve buna karşı ortak mücadele yürütülmesi gerektiğini savunuyoruz. Bu ülkede kadınlar hem fiziksel hem psikolojik şiddetle karşı karşıya. Hatta kadınlar burada yaşam hakları için mücadele ediyor. Türkiye’de yaşayan 3 kadından biri şiddet görüyor. Katiller yanı başımızda yer alıyor. Biz toplumsal cinsiyet eşitsizliği için mücadele verirken AKP iktidarı bu 10 yılı aile yılı ilan etti. Yani kadını aile içerisinde görülmeyen bir yere hapsetti. Kadınların özgürlüğü evet ailede başlamalı ama yasal mevzuatlarla güvence altına almak zorunda.”
İLKELERİNİ AÇIKLADI
Çiğdem Kılıçgün Uçar, kadın özgürlük mücadelesi için esas aldıkları ilkeleri şöyle sıraladı:
דBuna göre ilk ilke, yurtseverlikti. Yurtseverlik ilkesi kadın özgürlüğüne sahip çıkmayı kendi coğrafyasına ve toprağına sahip çıkmakla eş değer olarak gördüğü için ilk maddedir. İkincisi kadınların özgür irade ve özgür düşünceye sahip olması. Üçüncüsü örgütlülük. Her hangi basit bir sorunda bile kadının sözü yok hükmündeydi. Ancak kadınlar köylerde mahallelerde örgütlendikten sonra sesleri çok oldu, seslerinin bir manası oldu. Dördüncüsü mücadele. Bu ilkenin en güçlü yürütücüsü biz kadınlarız. Verdiğimiz her emek bir mücadeledir. Son olarak da etik-estetik. Bizim açımızdan etik kadınlar eliyle oluşturulan tüm değerleri sahiplenmedir.”
“EMEĞİMİZLE BU SÜRECİ SAHİPLENİP BÜYÜTEBİLİRİZ”
Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat çağrısını da hatırlatan Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Bu tarih çok önemli bir tarihti. Bu çağrı, yüz yıl süren inkar ve asimilasyon sisteminin boşa düştüğünün bir göstergesidir. Biz de atölyelerimizi başlatırken özgür kadınla demokratik topluma diye başladık. Her birimizin emeği, çabası ve düşüncesiyle bu süreci sahiplenip büyütebiliriz“ diye konuştu.



