Meclis’te bütçe görüşmelerinde söz alan DEM Parti milletvekilleri pek çok konuyu gündeme getirdi. DEM Partili Mahmut Dinar Ulaştırma Bakanlığı’nı Kürtçe yasağı nedeniyle, Serhat Eren ise Suriye’ye açılan sınır kapılarının hala kapalı olmasını eleştirdi.
HABER MERKEZİ – Meclis Genel Kurulu’nda Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı ile bağlı kuruluşların bütçeleri görüşüldü. DEM Parti milletvekilleri Mahmut Dindar, Yılmaz Hun, Ömer Öcalan, Serhat Eren ve Öznur Bartın bütçe görüşmelerinde konuştu.
“ULAŞIMDA BÖLGESEL EŞİTSİZLİK VAR”
DEM Parti Mahmut Dindar, seyahat hakkının anayasal bir hak olduğunu ve tüm yurttaşlar eşit bir şekilde faydalanması gerektiğini söyledi. Dindar, “Ulaşımda bölgesel eşitsizlikler, fahiş bilet fiyatları, sefer kısıtlamaları ya da keyfî kapatma kararları yalnızca teknik bir erişim sorunu değil, doğrudan doğruya insan haklarının ihlalidir. Van bölgede en yoğun nüfusa sahip bir metropoldür. Buna rağmen, 2025 yılında Van Ferit Melen Havalimanı üç ay boyunca uçuşa kapatıldı. Van Havalimanı’nın kapatılması sonucu halklarımız Muş’a, Ağrı’ya, Hakkâri’ye gitmek ve oradan uçmak zorunda kaldılar” diye konuştu.
Dindar, Van ile İran kentleri arasındaki ulaşım sıkıntılarına da dikkat çekerek, şunları söyledi:
“KÜRTÇE MİLYONLARIN ANADİLİDİR, YOK SAYMAKLA YOK OLMAYACAK”
Dindar, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ve uçak firmalarının Kürtçe duyuru ve yönlendirme yapmamasına tepki gösterdi. Dindar, “Yurt içi seferlerinde Van’a giden yolcuların yüzde 90’ı Kürt olan bir uçakta İngilizce anons yapılmaktadır ama Kürtçe anons yapılmaması sizce de ayırımcılığın bir örneği değil mi Sayın Bakan? Kürtçe bu ülkede milyonların ana dilidir, yok saymakla yok olacak bir dil değildir. Havalimanlarında ve uçak seferlerinde Kürtçe bilen personelin istihdam edilmesi ve Kürtçe yönlendirme yapılması için Hükûmetin ve Bakanlığınızın en başta yerine getirmesi gereken bir sorumluluktur. Ayrımcılıktan vazgeçin” diye konuştu.
“BÖLGESEL ADALETSİZLİK BELGESİ”
DEM Parti Milletvekili Yılmaz Hun ise, “Urfa’da hâlen okul yetersiz, Van’da kreş yetersiz, Ağrı’da, Iğdır’da hastane yetersiz ama sarayın itibarı için sınırsız kaynak var. Kürt halkının yoğun yaşadığı illerde işsizlik rekor seviyedeyken, gençler göçe mecbur edilirken bütçenin en büyük payı yine güvenlik harcamalarına, yandaş vakıflara ve denetimsiz kamu ihalelerine gidiyor. Bu bütçe, yalnızca ekonomik değil bölgesel adaletsizlik belgesidir” diye konuştu.
“KÜRTÇE YAYIN YAPAN HESAPLAR KAPATILIYOR”
Hun, Kürtçeye yönelik ayrımcı tutumlara da dikkat çekerek, şunları söyledi:
“ANA MUHALEFET PARTİSİ İNİSİYATİF ALMALI”
DEM Parti Milletvekili Ömer Öcalan, Meclis’te kurulan Milil Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyesi milletvekillerinin 24 Kasım’da Abdullah Öcalan’ı ziyaret etmesini gündeme getirdi. CHP’nin İmralı ziyaretine üye vermemesini eleştiren Öcalan, ana muhalefet partisinin inisiyatif alması gerektiğini belirtti. Öcalan, şunları söyledi:
“DEM Parti’nin yaklaşımı çözümden yanadır, barıştan yanadır. Ana muhalefet partisinin ikircikli bir yaklaşımı olmamalıdır, farklı arayışlar içerisine girmemelidir. Biz bu süreci büyütmeliyiz, katkı sunmalıyız, görüşmeler daha da artırılmalıdır, gidiş gelişler yoğunlaşmalıdır. Kürt meselesinin çözümüyle demokrasi durumu doğru orantılıdır.”
“SINIR KAPILARINI AÇIN”
DEM Parti Milletvekili Serhat Eren ise, hükümetin Suriye politikasını eleştirdi. Suriye sınırlarının kapalı olmasına tepki gösteren Eren, şunları söyledi:
Türkiye bugün Habur’dan Irak’a yüksek bir ticaret hacmiyle bağlanmış durumda. Peki, neden Mürşitpınar Sınır Kapısı’ndan Kobani’ye, neden Nusaybin Sınır Kapısı’ndan Kamışlı’ya, neden Kızıltepe sınır kapısından Tirbespi’ye böyle bir bağ kurmayalım?
Diyarbakır’da 2023 yılında ekonomik nedenlerden dolayı 1.150 esnaf, 2024 yılında 1.327 esnaf, 2025 yılında ise 910 esnaf iş yerini kapatmak zorunda kaldı; yine, Mardin, Urfa, Batman ve Diyarbakır’da son on bir ayda 3.353 esnaf iş yerini kapatmak zorunda kaldı.
Bakın, bugün Kuzeydoğu Suriye’yle kurulacak düzenli ilişki Türkiye’nin ekonomisi ve barışı açısından doğrudan bir kazanım olacaktır.
Bu kapıları açalım. Emin olun, barışın yolu da, kardeşliğin yolu da o kapıların kapatılmasında değil, bilakis o kapıların açık tutulmasından geçiyor.”



