Kadınlara ve LGBTİ+’lara yönelik sert çıkışları, elinde kılıçla Ayasofya kürsüsüne çıkışı, “enflasyon imtihandır” sözleri ve lüks yaşamıyla gündemden düşmeyen Ali Erbaş, artık yalnızca bir din adamı değil; iktidarın en güçlü siyasi figürlerinden biri. Şimdi bu siyasi figürün yerine İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Safi Arpaguş atandı.
HABER MERKEZİ– Sekiz yıllık görev süresi dolan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın yerine İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Safi Arpaguş atandı.
2017’de Diyanet İşleri Başkanlığı’na atanan Ali Erbaş’ın görev süresinin dolmasının ardından, Diyanet İşleri Başkanlığına İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Arpaguş getirildi. Karar Erdoğan imzasıyla Resmi Gazete’de bugün yayınlandı.
×SAFİ ARPAGUŞ KİMDİR?
1967’de Amasya doğumlu Safi Arpaguş, ilahiyat alanında uzmanlaşmış bir akademisyen ve tasavvuf araştırmacısıdır. 2008 yılında doçent, 2014’te profesör unvanını aldı. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde uzun yıllar görev yapan Arpaguş, 2011-2021 arasında fakülte dekan yardımcılığı görevini yürüttü. 15 Ekim 2021 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle İstanbul Müftülüğü görevine atanan Arpaguş, aynı zamanda fakültenin Tasavvuf Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Anabilim Dalı Başkanı görevini yürütüyordu. Çalışma alanı İslam Tasavvuf Tarihi kavramları ve kurumları olan Arpaguş’un, Mevlana Celaleddin Rumi, Mesnevi ve Mevlevilik konularında çalışmaları bulunuyor. Arpaguş Arapça, Farsça ve İngilizce biliyor.
KILIÇLI ALİ ERBAŞ PORTRESİ: FEMİNİSTLERE, LAİKLERE, LGBTİ+’LARA KARŞI HUTBELER
2017’den beri Diyanet İşleri Başkanlığı görevini yürüten Ali Erbaş portresi, Türkiye’de laiklik tartışmasının en canlı ve en keskin simgelerinden biri oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile geçmişe dayanan ilişkileri nedeniyle Beştepe’ye en yakın isimlerden olan Erbaş’ın hutbeleri sık sık siyaset gündemine oturdu.
Kadın hakları konusunda “feministleri” hedef alarak kadınların özgürleşme mücadelesini küçümsedi; LGBTİ+ topluluğunu “ahlaksızlık”la suçlayarak nefret söylemine varan çıkışlar yaptı. 2020’de Ramazan hutbesinde “eşcinselliğin hastalık yaydığı” sözleri, baroların sert tepkisine yol açtı. “Feminist akımların aileyi yok ettiği” çıkışları, kadın örgütlerinin öfkesini üzerine çekti.
ENFLASYON SINAV, DEPREM SİMULASYON
Diyanet başkanının dini hutbeleri, giderek toplumun geniş kesimlerini karşısına alan bir politik ajitasyona dönüştü.
Ali Erbaş, iktidarın her kritik hamlesinde sahnedeydi. 2020’de Ayasofya’nın camiye dönüştürüldüğü açılışta elinde kılıçla hutbe okuması, laik kesimler için sembolik bir meydan okuma oldu. 2023’te ekonomik krizin derinleştiği dönemde enflasyonu “Allah’ın imtihanı” olarak nitelemesi, yurttaşlar arasında büyük tepki topladı. Maraş merkezli deprem sonrası da felaketi “öte dünyanın simülasyonu” ile açıklaması, Diyanet’in sorumluluk almadığı eleştirilerini artırdı.
LÜKS YAŞAMIN GÖLGESİNDE BİR DİN ADAMI
Mütevazı yaşam vaaz eden Ali Erbaş’ın hayat tarzı ise tam tersine lüksle anıldı. Resmi konut yerine “villa”da yaşaması, makamına tahsis edilen son model araçlar, ailesiyle yaptığı sık sık yurt dışı ziyaretleri gündem oldu. Eşi Seher Erbaş’ın devlet imkânlarıyla defalarca hacca gittiği iddiaları kamuoyuna yansıdı. “İsraf haramdır” diyen bir Diyanet Başkanı’nın kendisine ve çevresine sağlanan ayrıcalıklarla gündemden düşmemesi, Erbaş’ın inandırıcılığını zedeledi.
Erbaş döneminde Diyanet’in bütçesi katlanarak büyüdü. 2025 itibarıyla kuruma ayrılan kaynak, birçok bakanlığı geride bıraktı. Yüzbinlerce imam, vaiz ve personel devasa bir ağ oluştururken, Diyanet yalnızca dini hizmet veren bir kurum değil, iktidarın toplumsal mühendislik aygıtına dönüştü.
“ERDOĞAN SONRASI” SENARYOLAR: ŞEYHÜLİSLAMLIK MI GELECEK?
Ali Erbaş’ın siyasi hırsları kulislerde sık sık konuşuluyor. Erdoğan’a olan mutlak sadakati, onu iktidar sonrası dönemin güçlü figürlerinden biri yapabilir. 2021 yılında gazeteci Deniz Zeyrek, Erbaş’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığı ihtimalini dahi dile getirerek, Erdoğan’ın kendisinden sonra en kuvvetli aday olarak Erbaş’ı önerebileceğini ileri sürmüştü.