Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

Doğan Cihan yazdı |

Der Hafir: Kuzey ve Doğu Suriye’de stratejik bir geçit

Doğan Cihan yazdı |

Doğan CİHAN

Son günlerde Suriye’nin kuzeyinde, özellikle Halep kırsalında Demokratik Suriye Güçleri (DSG) ile Suriye rejim güçleri arasında uzun bir süredir görülmeyen doğrudan çatışmalar yaşandı. Bu gelişme, hem sahadaki kırılgan dengeyi hem de olası bir yeni saflaşmayı gündeme getirdi. DSG’nin kontrolündeki bölgelerde, rejimle zaman zaman gerilimler yaşansa da bu düzeydeki sıcak temas nadirdi. ABD, taraflara itidal çağrısında bulunarak çözümün diyalog yoluyla aranması gerektiğini vurguladı.

Peki bölgede neden çatışmalar yaşandı ve gelişmelerin perde arkası nedir?

Çatışmaların başladiğı Der Hafir, Halep vilayetine bağlı Meskene ilçesiyle birlikte, Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) Fırat’ın batısında kontrol ettiği tek bölge olarak öne çıkıyor. Bu iki ilçe, Esad rejiminin düşmesiyle birlikte DSG’nin denetimine geçti. Günlük yaşamın sürdüğü bu bölgelerde halk ile DSG arasında ciddi bir uyumsuzluk ya da huzursuzluk yaşanmıyor.

DSG’nin bölgeye ilk girdiği anlarda halk, tanımadığı bu gücü olumlu ve güler yüzle karşıladı. Aşiret temsilcileri ve yerel şeyhler DSG komutanlığını ziyaret ederek desteklerini ve teşekkürlerini sundular. O anlarda ben de bu ziyarete gazeteci olarak tanıklık ettim. Bu durum, DSG’nin yerel meşruiyet kazanma sürecinde önemli bir adım olarak değerlendirilebilir.

Son günlerdeki çatışmaların arka planı

Son iki gündür Der Hafir çatışmalara sahne oluyor. Bu gelişmeler, bölgedeki dengelerin yeniden şekillenmekte olduğuna işaret ediyor. Esad rejiminin çöküşüyle başlayan süreç, Suriye’yi yeni bir iç savaşa sürükledi. Bu savaş, rejim değişikliğine yol açan tarihi bir dönüm noktası oldu.

Bu süreçte Türkiye ve ona bağlı Suriye Milli Ordusu (SMO) grupları, Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi’ne bağlı Minbic kentine saldırdı. Kentte günlerce süren yoğun çatışmalar sonucunda, Türkiye’nin kara ve hava desteğiyle Minbic kent merkezi SMO’nun kontrolüne geçti.

Çatışmaların yayılması ve DSG’nin direnişi

Minbic’in ardından çatışmalar Tişrin ve Qereqozax bölgelerinde yoğunlaştı. Her ne kadar çatışmalar şiddetli seyretse de, DSG’nin geliştirdiği savaş stratejisi Türkiye ve SMO’nun ilerleyişini durdurdu. Uluslararası güçlerin devreye girmesiyle ateşkes sağlandı.

Der Hafir ise bu süreçte görece daha az çatışmanın yaşandığı bir bölge olarak dikkat çekti. DSG ve YPJ güçleri, bölgede yaklaşık 120×80 kilometrelik bir güvenlik çemberi oluşturdu. Türkiye zaman zaman hava saldırıları düzenlese de SMO’nun karadan gerçekleştirdiği saldırılar DSG ve YPJ tarafından kısa sürede püskürtüldü. Bu nedenle Türkiye ve SMO, Der Hafir’de şimdiye dek istedikleri sonucu elde edemedi.

Der Hafir’in stratejik rolü

Der Hafir, Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi’nin Halep’e açılan kapısı konumunda. Bu özelliğiyle hem askeri hem de siyasi açıdan stratejik bir öneme sahip. Bölgenin DSG kontrolünde kalması, Özerk Yönetim’in Halep ile olan bağlantısını koruması açısından kritik.

Der Hafir’da ne oldu?

3 ila 4 Ağustos gecesi, Türkiye’ye bağlı gruplar—ki esas olarak bu gruplar Suriye Geçici Hükümeti’nin Savunma Bakanlığı’na bağlı olsa da bölgede hâlâ kendi başlarına hareket etmektedir—DSG güçlerinin bulunduğu bölgelere ağır silahlarla saldırı düzenledi.

3 Ağustos

Akşam saatlerinde Türkiye destekli SMO grupları, DSG’nin kontrolündeki sınırlar içerisinde yer alan sivil alanlara Grad füzeleriyle saldırıya geçti. Bu saldırılara karşılık olarak DSG, meşru savunma kapsamında katyuşa füzeleriyle yanıt verdi. Yaklaşık yarım saat süren çatışmada karşılıklı olarak ağır silahlar kullanıldı.

SMO’nun Grad füzeleri, sivil yerleşim alanlarına yakın bölgelere düştü. DSG tarafından yapılan açıklamaya göre, saldırı sonucunda herhangi bir can kaybı ya da yaralanma yaşanmadı.

4 Ağustos

SMO grupları, ertesi gün yeniden ağır silahlarla saldırı gerçekleştirdi. Bu kez saldırının gerçekleştiği bölgenin isminin DSG tarafından açıklanması, çatışmalar hakkında daha fazla bilgi edinilmesini sağladı.

SMO gruplarının Minbic, Bab ve Halep bölgelerinden Der Hafir’e doğru kuşatma şeklinde konuşlandığı tespit edildi. Saldırının gerçekleştiği İmam köyü, Minbic saldırıları sırasında SMO’nun karargâh olarak kullandığı bir yer olarak öne çıkıyor.

Minbic operasyonları süresince İmam köyünden DSG savaşçılarına defalarca saldırı düzenlenmişti. 4 Ağustos gecesi İmam köyü kırsalında yaklaşık 20 dakika süren çatışma yaşandı. Bu çatışmada da herhangi bir yaralı ya da can kaybı olmadı.

Sonuç

Der Hafir’deki çatışmalar, Suriye’deki güç dengelerinin ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha gösteriyor. DSG’nin yerel halkla kurduğu ilişki, askeri stratejisi ve uluslararası dengeleri gözeten tutumu, bölgedeki varlığını sürdürebilmesinin temel taşı. Ancak Türkiye ve SMO’nun bölgeye yönelik baskısı, bu dengeyi tehdit etmeye devam ediyor. Ve yaşananlar bölgede ateşkesin ne denli kırılgan olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Doğan Cihan yazdı | Suriye’de Süveyda kırılması!

Benzer Haberler