Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

DTTL’den Y ve Z kuşağı araştırması |

Gençler terfi değil denge istiyor

DTTL’den Y ve Z kuşağı araştırması |

Z ve Y Kuşağı yöneticilik peşinde değil; anlamlı işler, ruhsal iyilik hali ve iş-yaşam dengesi ön planda. İş yaşamında hırs yerine empati ve işin kişisel değerleriyle uyuşmasını önemsiyor.

HABER MERKEZİ – İngiltere merkezli ve küresel hizmet firması olan Touche Tohmatsu Limited (DTTL), 44 ülkede 23 bin 482 kişinin katılımıyla “2025 Z ve Y Kuşağı Anketi” yaptı.

Anket, 1983–1994 doğumluları kapsayan Y Kuşağı ile 1995–2006 yılları arasında doğan Z Kuşağını kapsıyor. Y ve Z kuşağı 2030 itibarıyla küresel iş gücünün yaklaşık dörtte üçünü oluşturacak.

Anket verilerine göre, genç çalışanlar için kariyer başarısı, geleneksel anlamda yöneticilik merdivenlerini tırmanmakla sınırlı değil. Z Kuşağı’nın sadece yüzde 6’sı liderlik pozisyonlarını hedef olarak görüyor. Bunun nedeni hırs eksikliği değil; iş-yaşam dengesi, kişisel gelişim ve anlamlı işlerde yer alma arzusu.

Gençlerin büyük çoğunluğu, haftada en az bir kez kariyerlerini destekleyecek beceriler üzerinde çalıştığını belirtiyor. Gençler, yöneticilerinden yalnızca iş takibi değil; aynı zamanda ilham verici, destekleyici ve sınır koymayı bilen bir liderlik tarzı bekliyor.

TOKSİK İŞ KÜLTÜRÜ

Z Kuşağı’nın yüzde 40’ı ve Y Kuşağı’nın yüzde 34’ü sık sık stresli veya kaygılı hissediyor. Uzun mesai saatleri, emeğin takdir edilmemesi, adaletsiz kararlar, toksik iş kültürü ve zaman baskısı, tükenmişliği tetikleyen başlıca nedenler arasında sıralanıyor.

EMPATİ GELECEKTE DAHA ÖNEMLİ OLACAK

Katılımcıların yarısından fazlası yapay zekâyı aktif olarak kullanıyor. Teknolojik araçlar, içerik üretiminden veri analizine kadar birçok alanda verimlilik sağlarken, iş güvencesi konusunda kaygıları artıyor. İşe giriş seviyesi pozisyonlarının ortadan kalkması ihtimali yüksek. Bu durum genç çalışanlarda belirsizlik yaratıyor. Gelecekte empati ve liderlik gibi insani becerilerin daha önemli olacağı düşünülüyor.

Araştırma, genç kuşakların iş yerindeki mutluluğu sadece maaşla ilişkilendirmediğini gösteriyor. Yapılan işin kişisel değerlerle örtüşmesi, ruhsal iyilik hali ve iş-yaşam dengesinin birlikte sağlanması, mutluluğun temel kriterleri arasında yer alıyor. İşlerinden anlam bulamayan çalışanların dörtte biri iş değiştirirken, yüzde 40’ı değerleriyle çelişen pozisyonları veya işverenleri reddediyor.

EKONOMİK GÜVENSİZLİK MENTAL SAĞLIĞA ETKEN

Araştırmada öne çıkan önemli verilerden biri ise gençlerin yaşadığı mali güvensizlik. Z Kuşağı’nın yüzde 48’i ve Y Kuşağı’nın yüzde 46’sı kendini finansal açıdan güvende hissetmiyor. Katılımcıların yarısı maaştan maaşa yaşadığını, üçte biri ise temel harcamalarını karşılamakta zorlandığını belirtiyor. Bu durum, gençlerin mental sağlığını doğrudan etkiliyor.

ÇEVRE SORUNU TÜM HAYATI ETKİLİYOR

Her üç gençten biri yükseköğretime devam etmeme kararı alıyor. Bu kararda artan eğitim maliyetleri, düşük geri dönüş beklentisi ve teorik eğitimin pratik beceri eksikliği etkili. Alternatif yollar olarak mesleki eğitim, staj ve yeni nesil kariyer seçeneklerine yönelim artıyor. Genç kuşaklar, çevreyi sadece bir duyarlılık alanı değil, aynı zamanda tüketim alışkanlıklarını ve kariyer kararlarını etkileyen bir faktör olarak görüyor..

Benzer Haberler