İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Doğu Kudüs’te Filistinlilerin topraklarında yerleşim birimlerini genişletecek “E1” projesini onaylamayı planladıklarını duyurdu. Uluslararası toplum ise iki devletli çözümün önünü kesebilecek bu hamleye tepkili.
HABER MERKEZİ – İsrail Sivil İdare Birimi Yüksek Planlama Kurulu, 20 Ağustos’ta “E1” projesi kapsamında 3 bin 401 yasa dışı konutun inşasına nihai onay vermek üzere toplanacak.
Proje, Doğu Kudüs ile Batı Şeria arasındaki bağlantıyı kesmeyi hedeflerken Filistin yönetimi ve Avrupa Birliği başta olmak üzere uluslararası toplumdan sert eleştiriler geldi.
ULUSLARARASI TEPKİLER
×AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, İsrail’in “E1” planını ilerletme kararını, iki devletli çözümü zayıflatmak ve uluslararası hukuku ihlal etmek olarak değerlendirdi. AB, İsrail’i kararından vazgeçmeye çağırdı.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, yerleşimlerin uluslararası hukuku ihlal ettiğini ve gerilimleri artıracağını belirterek, İsrailli yetkililere süreci derhal durdurma çağrısı yaptı.
İspanya, İsrail’in Batı Şeria’da 3 bin konut inşa etme kararını uluslararası hukukun ihlali olarak nitelendirdi.
Katar, Doğu Kudüs’ü Batı Şeria’dan ayıracak projeyi ve uluslararası meşruiyet kararlarının ihlalini kınadı; Filistin’in bağımsız devlet olma hakkına destek verdi.
Mısır, İsrail’in Filistin topraklarındaki yayılmacı politikalarını ve Smotrich’in aşırılık yanlısı açıklamalarını reddetti.
Ürdün, “E1” projesinin uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve Filistin’in devlet kurma hakkına saldırı teşkil ettiğini açıkladı.
İran, Netanyahu’nun “Büyük İsrail” vizyonunu faşist bir niyet olarak nitelendirdi ve kınadı.
Umman, İsrail’in Filistin halkının meşru haklarını ihlal eden yayılmacı planlarını reddetti.
Irak ve Kuveyt, İsrail’in açıklamalarını provokatif bulduklarını ve uluslararası hukuka aykırı olduğunu belirtti.
BAE ve Endonezya, İsrail’in yayılmacı politikalarını kınadı; Filistin topraklarının ilhakına karşı çıktı.
İslam İşbirliği Teşkilatı, İsrail’in işgal ve yerleşim faaliyetlerinin yasa dışı olduğunu belirterek derhal durdurulması çağrısı yaptı.
Suudi Arabistan, “E1” projesinin iki devletli çözüm ihtimaline ciddi tehdit oluşturduğunu vurguladı.
ARTAN GERGİNLİK VE RİSKLER
Uluslararası toplum, İsrail’in “E1” planını durdurması ve iki devletli çözüm temelinde hareket etmesi için birlikte hareket etme çağrısı yapıyor. Filistin halkının korunması, işlenen suçların durdurulması ve faillerin hesap vermesi uluslararası aktörlerin öncelikleri arasında yer alıyor.
E1 PROJESİ NEDİR?
E1 Projesi, İsrail’in Batı Şeria’daki Ma’ale Adumim yerleşimini genişletmeyi ve bu yerleşimi Doğu Kudüs’e bağlamayı amaçlayan bir yerleşim planıdır. Proje, hem Kudüs’ün çevresindeki Filistin topraklarını parçalayıp bağlantısını koparmayı hem de Filistinlilerin şehirler arası ulaşımını engellemeyi hedefliyor.
×Projenin temel amaçları şöyle:
1-Ma’ale Adumim’i Doğu Kudüs’e bağlamak:
*Proje ile Kudüs ve Ma’ale Adumim arasında yeni yerleşim birimleri inşa edilecek.
*Bu, Doğu Kudüs’te yaşayan Filistinliler ile Batı Şeria’daki Ramallah ve Beytüllahim şehirleri arasındaki ulaşımı kesmeyi hedefliyor.
2-Bağımsız Filistin Devleti’nin kurulmasını engellemek:
*E1 bölgesinde inşa edilecek yerleşimler, Kudüs’ün Filistin’in diğer bölgelerinden kopmasını sağlayarak başkenti Doğu Kudüs olacak bir Filistin devletinin oluşmasını zorlaştırıyor.
*Filistinli bedevi topluluklarının yerinden edilmesi:
*Proje kapsamında özellikle Kefr Akab ve Anata Şuafat gibi bölgelerde yaşayan Filistinli bedeviler tehcire zorlanacak.
*İsrail, bu şekilde Doğu Kudüs’te Yahudi nüfusunu artırmayı amaçlıyor.
3-Batı Şeria’nın kuzey ve güneyini koparmak:
*E1 Projesi, Batı Şeria’yı kuzey ve güney olarak ayırarak Tel Aviv yönetimine bağlı yerleşim birimlerinin yayılmasını sağlıyor.
TARİHÇE
Projenin ilk onayı 1999’da verildi ve 12 bin dönümlük alanı kapsıyor. İsrail yönetimi 2012 ve 2020’de projeyi genişletmek için karar aldı ancak uluslararası baskılar nedeniyle bazı planları uygulayamadı.
Filistin Kurtuluş Örgütü ve ilgili konseyler projeyi “İsrail’in en tehlikeli yerleşim planı” olarak nitelendiriyor. Filistin yönetimi ve uluslararası hukuk, bu yerleşimleri yasa dışı olarak kabul ediyor. BM Güvenlik Konseyi’nin 2334 sayılı kararı bu kapsamda referans gösteriliyor.