Dışişleri Bakanı Fidan, Savunma Bakanı Güler ve MİT Başkanı Kalın, Suriye geçici hükümeti Cumhurbaşkanı Şara ile görüştü. Gündemde 10 Mart Mutabakatı var. Türkiye, mutabakat için belirlenen sürenin bu yılın sonunda biteceğini ileri sürüyor. DSG Genel Komutanı Mazlum Abdi ise, geçici hükümetle görüşmelerin devam ettiğini açıklamıştı.
HABER MERKEZİ – Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın bugün Suriye’nin başkenti Şam’a gitti.
Fidan, Güler ve Kalın, Suriye geçici hükümeti Cumhurbaşkanı Ahmed El Şara ve geçici hükümetin Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, Savunma Bakanı Murhef Ebu Kasra ve Genel İstihbarat Başkanı Hüseyin El Seleme ile görüştü.
Görüşmeden önce ANKA Haber Ajansı’nın bildirdiğine göre, “Beşar Esad rejiminin devrildiği 8 Aralık’ın birinci yıl dönümünü takiben yapılacak ziyaret kapsamında siyasi, ekonomik ve güvenlik boyutlarıyla Türkiye-Suriye ilişkilerinin son bir yıllık seyrinin kapsamlı biçimde değerlendirilmesi” bekleniyordu.
Görüşmenin en önemli başlığının ise, “Türkiye’nin ulusal güvenlik önceliklerini yakından ilgilendirdiği” ileri sürülen 10 Mart Mutabakatı’nın uygulanması süreci olacağı belirtildi.
Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Genel Komutanı Mazlum Abdi ve Şara arasında imzalanan 10 Mart Mutabakatı gündemdeki yerini koruyor.
TÜRKİYE TEHDİT EDİYOR
Fidan, 18 Aralık’ta bir televizyon kanalında yaptığı konuşmada, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yöntemi ve Suriye geçici hükümeti arasında 10 Mart Mutabakatı çerçevesinde devam eden entegrasyon sürecini değerlendirmiş ve “Tekrar askeri yollara başvurmak zorunda kalmak istemiyoruz ancak SDG (DSG), ilgili aktörlerin sabrının tükenmekte olduğunu anlamalıdır” demişti.
Benzer açıklamalar Savunma Bakanı Güler’den de gelmişti.
Fidan ’10 Mart Mutabakatı’ için konuştu: “Askeri yollara başvurmak zorunda kalmak istemiyoruz”
×
MAZLUM ABDİ: GÖRÜŞMELER SÜRÜYOR
Türkiye’nin 10 Mart Mutabakatı için belirlenen sürenin bu yılın sonunda dolacağına ve mutabakatın uygulanmaması konusunda DSG’ye yönelik artan suçlamalarına karşın, DSG Genel Komutanı Mazlum Abdi, 20 Aralık‘ta Aryen TV’ye önemli açıklamalar yapmıştı.
Abdi, Şam hükümetiyle diyaloğun devam ettiğini, ABD’nin üçüncü taraf olarak sürece dahil olduğunu, sorunlarla birlikte bazı ilerlemelerin kaydedildiğini söyledi. Abdi, DSG’nin entegrasyonu için “Dahil oluyoruz demeyelim, Suriye ordusunu birlikte kurmak istiyoruz” dedi. YPJ için de özerk bir yapı önerdiklerini belirten Abdi, “Kadın konusu kırmızı çizgimiz” dedi. Abdi, 2026 yılının ise kendileri için yeni bir başlangıç olacağını vurguladı.
Mazlum Abdi, 10 Mart Mutabakatı’nın Mutabakatın süresinin yıl sonunda biteceği yönündeki yorumlara dair şunları söyledi:
“Biz yeni yılın başı son zamandır dememiştik, Doğrudur, 8’inci maddede yıl sonuna kadar bitirmeye çalışacağız deniyor. Ama çalışağız diyoruz, ki yıl sonuna kadar bitirelim, Şu anlama gelmiyor: Yıl sonuna kadar olmadı, bu yüzden mutabakat çöktü! Bu anlama gelmiyor. En önemlisi şu, şimdi ilerlemelerin olması için çaba gösteriyoruz. Bu mutabakat yerine getirilirse, yıl başından sonra da devam edecek.
Fakat ben 10 Mart Mutabakatı’nın en önemli kazanımlarından birinin ateşkes olduğuna inanıyorum. Biz mutabakat yaptığımızda, o zaman çetin bir savaş vardı. Bu mutabakatın esas maddelerinden biri de ateşkesin olmasıydı, ateşkes oldu, hala da var, bunun Suriye halkı için önemli olduğunu düşünüyorum, ki savaş olmadan Suriye halkı diyalogla sorunlarını çözebilsin. Fakat hala diğer konularda bir ilerleme yok, üzerinde çalışılıyor.”
ÖZERK YÖNETİM İLE ŞAM HÜKÜMETİ DİYALOĞU
Aryen TV’ye konuşan Abdi’ye “Geçici hükümetle aranızda diyalog sürüyor mu?“ sorusu da yöneltildi. Abdi, şöyle yanıt verdi:
“Devam ediyor, hiç kesilmedi, alt düzeyde de üst düzeyde de devam ediyor. Aramızda üçüncü taraflar da var; hem Amerika ordusu hem de Amerika Dışişleri Bakanlığı… Onlar da bu diyalogda yer alıyorlar. Doğrudur, bazen yavaş ilerliyor, bazen ara giriyor, fakat devam ediyor.
Şimdi özellikle Türkiye ve Suriye hükümeti tarafı istiyorlar ki, askeri meseleler çözülsün. Kendileri için bunu esas konu olarak, en büyük mesele olarak görüyorlar. Biz de kabul ettik, dedik ki, askeri ve güvenlik konularını da tartışabiliriz. Şimdi biz askeri dosyalar, DSG ve asayiş dosyaları üzerine görüşüyoruz. Bazı ilerlemeler olduğunu söyleyebiliriz.”
