The Lancet’in yeni raporu, plastik kirliliğinin dünya genelinde 8 milyar tonluk atığa dönüştüğünü ve bu krizin her yıl en az 1,5 trilyon dolarlık sağlık zararına yol açtığını ortaya koydu. Prof. Landrigan, “Artık harekete geçme zamanı” dedi.
HABER MERKEZİ – Dünya ekosistemi açısından kritik önemde olan Küresel Plastik Anlaşması’nın ikinci tur görüşmeleri, 5 Ağustos’ta Cenevre’de yapılacak. Görüşmeler öncesinde The Lancet tıp dergisinde yayımlanan yeni bir rapor, plastik atıkların insan sağlığı ve doğa üzerinde yarattığı derin krizlere dikkat çekiyor.
Guardian’ın haberleştirdiği raporda, plastiklerin üretiminden kullanımına, atık haline gelene dek her aşamada ciddi sağlık sorunlarına neden olduğu ve bu durumun dünya genelinde yılda en az 1,5 trilyon dolarlık sağlık zararına yol açtığı belirtildi.
Plastik üretimi 1950’lerden bu yana 200 kattan fazla arttı. 2060 yılına gelindiğinde yıllık üretimin 1 milyar tonu aşması bekleniyor. Rapora göre en hızlı artış, içecek şişeleri ve tek kullanımlık yiyecek kapları gibi kısa ömürlü ürünlerde yaşanıyor.
MİKROPLASTİKLER HER YERDE: 8 MİLYAR TONLUK ATIK
Plastiğin yalnızca yüzde 10’u geri dönüştürülüyor. Geri kalan kısmı Everest Dağı’nın zirvesinden Mariana Çukuru’nun derinliklerine kadar dünya genelinde 8 milyar tonluk bir atığa dönüşmüş durumda.
İncelemede, plastiğin hammaddesi olan fosil yakıtların çıkarılmasıyla başlayan sürecin; üretim, kullanım ve bertaraf aşamalarında da zararlı kimyasallar ve mikroplastikler yoluyla hem doğayı hem insan bedenini tehdit ettiği ifade ediliyor. Plastik atıkların biriktiği alanların sivrisinekler gibi hastalık taşıyıcı canlılar için ideal ortamlar oluşturduğuna da dikkat çekiliyor.
ÇOCUKLAR VE BEBEKLER EN BÜYÜK RİSK ALTINDA
Raporda, plastiklerin sağlık üzerindeki etkilerinin özellikle çocuklar ve bebekler açısından çok daha yıkıcı olduğu vurgulandı. Boston Üniversitesi’nden çocuk sağlığı uzmanı ve çalışmanın başyazarı Prof. Philip Landrigan, “Bu etkilerin toplum üzerindeki ekonomik yükü çok ağır. Artık harekete geçme zamanı” dedi.
ÇÖZÜM ÜRETİMİ AZALTMAK
Petrol devletleri ve plastik endüstrisi üretimi azaltmak yerine geri dönüşüme odaklanılmasını savunsa da uzmanlar bu yaklaşımı yetersiz buluyor. Zira cam, metal ya da kağıt gibi malzemelerin aksine, plastiklerin yapısı karmaşık ve geri dönüşümü oldukça zor. Raporda şu uyarıya yer veriliyor: “Geri dönüşümle plastik krizinden çıkılamayacağı artık net biçimde görülüyor.”
Bugün plastiklerin yüzde 98’inden fazlası petrol, gaz ve kömür gibi fosil yakıtlardan üretiliyor. Bu üretim süreci, yılda 2 milyar ton karbondioksit salımıyla küresel iklim krizine katkı sağlıyor. Bu miktar, Rusya’nın toplam yıllık emisyonundan daha fazla.
NET DÜZENLEMELER ÇAĞRISI
Öte yandan Küresel Plastik Anlaşması için görüşmeler 5 Ağustos Salı günü Cenevre’de yeniden başlayacak.
Geçtiğimiz yıl Güney Kore’de 200’den fazla ülke, küresel plastik kirliliğine karşı uluslararası bir anlaşma için son tur müzakerelerde buluşmuştu. Fakat ülkeler her yıl milyonlarca ton plastiğin çevreye karışmasını nasıl engelleyecekleri konusunda uzlaşamamıştı.
Prof. Landrigan, plastik anlaşmasının sadece çevreyi değil, halk sağlığını da güvence altına alacak net düzenlemeler içermesi gerektiğini söyledi.
Plastik görüşmeleri 5 Ağustos’ta | Ekosistem için kritik buluşma: Bağlayıcı karar çıkacak mı?