Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

HTŞ’nin baskısı artarken YPJ uyardı I

“Suriye’nin geleceği geçmişinden karanlık olabilir”

HTŞ’nin baskısı artarken YPJ uyardı I

 HTŞ’nin Şam’ı ele geçirmesinden sonra Suriye’de baskı, mezhepçi saldırılar ve kadınlara yönelik ihlaller artarken, Rojava çoğulcu, eşitlikçi ve demokratik bir gelecek için uyarıda bulunuyor: “Bu gidişle Suriye’nin geleceği, geçmişinden daha karanlık olabilir.”

HABER MERKEZİ – Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ), 27 Kasım 2024’te başlattığı “Saldırganlığı Caydırma Operasyonu” ile 8 Aralık’ta Şam’ı ele geçirerek 61 yıllık Baas rejimini devirdi. Aynı gün Emevi Camii’nde konuşan HTŞ lideri Ebu Muhammed el-Colani, (Ahmed el-Şara)  “birlikte yaşam” ve “çeşitliliğe saygı” vaat etti. Ancak geçen altı ayda HTŞ yönetimi altında Suriye, sistematik baskı, işkence ve mezhepsel şiddetin gölgesine sürüklendi.

Kadınlara yönelik katliamlar, zorla kaybetmeler ve Alevi yerleşimlerine dönük saldırılar, insan hakları örgütlerinin gündeminde. Buna karşılık Suriye’nin kuzeydoğusunda özerk bir sistem inşa eden Kürtler, çoğulcu ve ademi merkeziyetçi bir gelecek için mücadele ediyor.

YPJ KOMUTANI: “BU ANAYASA KABUL EDİLEMEZ”

Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) Genel Komutanlık üyesi Rohilat Efrîn, El Meşhed televizyonuna verdiği röportajda, HTŞ’nin hazırladığı geçici anayasayı sert şekilde eleştirdi. Anayasanın merkeziyetçi yapıda olduğunu ve kadınların siyasi, toplumsal ve askerî alanlardaki varlığını reddettiğini belirterek, “Bu gidişle Suriye’nin geleceği geçmişinden de karanlık olabilir” dedi.

YPJ olarak sadece Kürtlerin değil, Suriye’deki tüm halkların eşit haklara sahip olduğu demokratik bir anayasa talep ettiklerini vurgulayan Efrîn, mevcut taslağın halkları ve kadınları dışladığını belirtti.

“CİHATÇI ORDULARA GÜVENEMEYİZ”

YPJ Komutanı, Suriye Demokratik Güçleri (SDG)’nin rejim ordusuna entegre edilmesi yönündeki önerilere ise karşı çıktı: “Yıllarca halkımı savunmuş bir kadın savaşçı olarak, El Kaide geçmişine sahip, kadın haklarını tanımayan bir orduya nasıl güvenebilirim? Suriyeli hiçbir kadın böyle bir yapıda yer almak istemez.”

DEMOKRATİK İTTİFAK VE DİYALOG ÇAĞRISI

Efrîn, Kürtlerin taleplerinin sadece etnik değil, tüm halklar için demokratik bir gelecek vizyonu taşıdığını söyledi. Dürzi ve Alevi topluluklarla siyasi ittifak girişimleri yürüttüklerini belirten komutan, bu cephenin temel hedefinin halkların haklarını garanti altına alan bir anayasal düzen kurmak olduğunu ifade etti.

İsrail ile temas ihtimaline ilişkin soruya ise açık kapı bıraktı: “Suriye’nin ulusal çıkarlarını ve halkların haklarını güvence altına alacak her diyalog kanalına açığız.”

HTŞ’NİN UYGULAMALARI KADINLARI VE AZINLIKLARI HEDEF ALIYOR

HTŞ kontrolündeki bölgelerde kadınların kamusal yaşamdan dışlanması, kız çocuklarının eğitimden mahrum bırakılması ve mezhepsel temizlik suçları giderek artıyor. Buna karşın geçici anayasada ifade özgürlüğü ve azınlık haklarına saygı vaat edilmesine rağmen, uygulamada bu vaatlerin hiçbir karşılığı yok.

Geçici yönetim, daha ilk günlerinde “kadının doğası” gerekçesiyle önemli bakanlıklarda kadınlara yer verilmeyeceğini duyurmuştu. Bu açıklamalar kadın hareketleri tarafından protesto edildi. Kadınların talepleri ise net: Demokrasi ve yeniden inşa sürecinde eşit katılım.

HTŞ’nin “radikal dinci” yaklaşımı sadece kadınları değil, çok kültürlü Suriye toplumunun tüm yapı taşlarını tehdit ediyor. Dürzi ve Alevilere yönelik “kâfir” ilanları ve buna paralel saldırılar, özellikle Alevi kadın ve çocukları hedef alıyor. Kaçırma ve katliam olayları her gün yaşanıyor.

AF ÖRGÜTÜ: SAVAŞ SUÇU KAPSAMINDA SORUŞTURULMALI

Son haftalarda Şam’ın Duveylia semtindeki Mar Elias (Aziz İlyas) Kilisesi bombalandı; 25 kişi hayatını kaybetti. Saldırının, HTŞ içindeki radikal gruplardan “Saraya Ensar el-Sünne” tarafından düzenlendiği bildirildi. Bu tür saldırılar, HTŞ içinde süren güç mücadelelerinin ne kadar tehlikeli boyutlara ulaştığını gösteriyor.

Uluslararası Af Örgütü, özellikle kıyı bölgelerinde Alevi sivillere yönelik katliamların savaş suçu olarak soruşturulmasını talep etti. “Devlete bağlı milisler, Alevi sivilleri kasten hedef aldı” açıklamasında bulundu.

SOHR: İÇ ÇATIŞMALAR VE İNFAZLAR ARTIYOR

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne (SOHR) göre, 2025 başından bu yana 26’sı kadın, 13’ü çocuk olmak üzere 799 kişi cinayet veya infaz sonucu hayatını kaybetti. Sadece Mayıs ayında ise 295 sivil yaşamını yitirdi; bunların 19’u kadın, 49’u çocuktu.

Benzer Haberler