İklim Adaleti Koalisyonu, yeniden Meclis gündemine getirilen İklim Kanunu teklifini “doğaya savaş ilanı” olarak nitelendirdi. Koalisyon, kıyılar, ormanlar, zeytinlikler ve tarım alanları için toplumsal seferberlik çağrısı yaptı.
HABER MERKEZİ- İklim Adaleti Koalisyonu, 25 Haziran’da TBMM Genel Kurulu’na yeniden sunulan İklim Kanunu teklifine sert tepki gösterdi. Koalisyon yaptığı yazılı açıklamada, “Bu bir savaş ilanıdır. Yalnızca doğaya değil, halka da açılmış bir savaştır. Topyekûn bir direniş başlatıyoruz” ifadelerini kullandı.
İki buçuk ay önce toplumsal itirazlar üzerine geri çekilen teklifin, müzakere sözü verilmesine rağmen yine hiçbir halk katılımı sağlanmadan Meclis gündemine alındığına dikkat çekilen açıklamada, yasal düzenlemenin sermaye öncelikli bir büyüme modeline hizmet ettiğine işaret edildi.
”EKOSİSTEM ŞİRKETLERE TAHSİS EDİLİYOR”
Koalisyon, İklim Kanunu teklifinin zeytinlikler, kıyılar, ormanlar, tarım toprakları ve meralar gibi yaşam alanlarını tehdit ettiğini belirterek, son dönemde yapılan yasal düzenlemelerle birlikte Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreçlerinin şirketler lehine esnetildiğini vurguladı.
Açıklamada, “Kıyı ekosistemleri özel şirketlere tahsis edilerek halktan koparılıyor. Bütün bir yaşam ağı hedef alınıyor. Bu düzenlemeler, ekolojik ve toplumsal krizleri derinleştiriyor” denildi.
Koalisyon, şu taleplerle mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı:
×
- Halkın katılımıyla gerçek bir İklim Kanunu hazırlanmalı
- ÇED süreçleri şeffaf, denetlenebilir hale getirilmeli
- Kıyılar, ormanlar, meralar ve zeytinlikler mutlak koruma altına alınmalı
İKLİM KANUNU’NDA NELER VAR?
TBMM Genel Kurulu’nda, İklim Kanunu Teklifi’nin 11 maddeden oluşan birinci bölümü dün kabul edildi. Meclis Başkanvekili Pervin Buldan, birleşimi 1 Temmuz Salı günü saat 15.00’te toplanmak üzere kapattı.
Teklif, iklim değişikliği ile mücadelede esas olan sera gazı emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliğine uyum faaliyetlerini, planlama ve uygulama araçlarını, gelirleri, izin ve denetim ile bunlara ilişkin yasal ve kurumsal çerçevenin usul ve esaslarını kapsıyor.
Teklifte, iklim hukukuyla ilgili, “İklim Adaleti”, “İklim Finansmanı, “Net Sıfır Emisyon”, “Adil geçiş”, “Birincil piyasa”, “Karbon Kredisi”, “Denkleştirme”, “Emisyon Ticaret Sistemi (ETS)”, “Gömülü sera gazı emisyonları”, “Gönüllü karbon piyasaları” gibi 39 terim tanımlanıyor.
Kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişiler, kamu yararı gözetilerek alınacak tedbirlere ve düzenlemelere süresinde uymakla ve bunları uygulamakla yükümlü olacak.
