Munich Re raporuna göre iklim krizine bağlı afetler 1980’den bu yana en büyük ekonomik yıkımı 2,7 trilyon dolarla ABD’de bırakırken, uzmanlar aşırı hava olaylarının artık büyük ekonomilerin altyapısını ve direncini aşındırdığı uyarısında bulunuyor.
HABER MERKEZİ – Afet zararlarını sigortalayan uluslararası Munich Re şirketine göre, dünya genelinde fırtına, sel, kasırga ve aşırı sıcaklar gibi iklim krizi kaynaklı afetler, 1980’den bu yana en büyük ekonomik yıkımı Amerika Birleşik Devletleri’nde bıraktı.
ABD’de oluşan toplam zarar 2,7 trilyon doları bulurken, bu rakam onu açık ara ilk sıraya yerleştirdi.
ÇİN İKİNCİ ALMANYA ÜÇÜNCÜ SIRADA
Taz gazetesinin aktardığı rapora göre, aşırı hava olaylarından en fazla etkilenen ikinci ülke 680 milyar dolarlık zarar ile Çin oldu. Çin’de yüksek toplam zarara rağmen, milli gelire oranlandığında bu kayıpların son yıllarda azaldığı, bunun da sel önleme altyapısının güçlendirilmesine bağlandığı belirtildi.
210 milyar dolarla Almanya üçüncü sırada yer aldı. Ülkedeki zararların 1980’den bu yana beş kat arttığı belirtilirken, artışın büyük kısmı 2021’deki Ahr Nehri sel felaketinden kaynaklandı. Sadece bu olayın faturası 42 milyar dolar olarak kaydedildi.
EKONOMİLERİ AŞINDIRIYOR
Munich Re raporunda, iklim krizine bağlı aşırı hava olaylarının artık yalnızca can kaybı değil, aynı zamanda büyük ekonomilerde altyapı, tarım, enerji ve sigorta sistemlerini zayıflattığına dikkat çekildi.
Şirketin baş jeobilim uzmanı Tobias Grimm, raporda şu uyarıya yer verdi: “Aşırı hava olayları, en güçlü ekonomilerin bile ekonomik dokusunu aşındırabilir.”
Kanada, İtalya ve Fransa’da da afet zararları son 40 yılda belirgin şekilde arttı. Hindistan, Japonya ve Brezilya’da artış daha sınırlı olsa da eğilim yukarı yönlü. Sadece Çin ve Birleşik Krallık, milli gelire oranla afet kaynaklı zararlarını azaltabilen ülkeler oldu.
Raporda, iklim krizinin etkisine dair şu değerlendirme yer aldı: “Aşırı yağışlar, sıcak hava dalgaları, fırtınalar ve seller geçmişe kıyasla hem daha sık hem daha yıkıcı hale geldi. İklim değişikliği bu eğilimin temel nedenidir.”
Bu veriler, Brezilya’da kısa süre sonra başlayacak Dünya İklim Konferansı öncesinde yayımlandı.



