İsrail’in İran’la savaş sırasında hedef aldığı cezaevinde 71 kişinin yaşamını yitirdiği açıklandı.
HABER MERKEZİ– İsrail’in 23 Haziran’da İran’ın başkenti Tahran’da bulunan Evin Cezaevi’ne düzenlediği hava saldırısında 71 kişinin öldüğü açıklandı.
İran Yargısı sözcüsü Asgar Cihangir, tarafından yapılan açıklamada, hayatını kaybeden 71 kişi arasında cezaevi personeli, askerler, tutuklular, mahkum yakınları ve cezaevinin çevresindeki binalarda yaşayan siviller de yer alıyor.
Yaşamını yitirenlere ilişkin kimlik bilgileri ise henüz açıklanmadı.
Saldırıda cezaevinin reviri ile görüşme odalarının da hedef alındığı belirtildi.
NE OLMUŞTU?
İran’ın başkenti Tahran’da bulunan Evin Cezaevi, ülkedeki en tartışmalı cezaevlerinden biri. Cezaevinde gazeteciler, siyasi tutuklular, kadın hakları savunucuları, üniversite öğrencileri, muhalif siyasetçiler ve sanatçılar da dahil olmak üzere binlerce kişi tutuluyor. Jin, Jiyan, Azadî sloganıyla gelişen protestolara katılan birçok kadın ve genç de burada tutulmuştu.
Evin Cezaevi, kötü muamele, işkence ve tecrit uygulamalarıyla sık sık uluslararası kamuoyunun gündemine geliyor.
Cezaevinde tutulan bazı isimler şöyle:
×İdam cezasıyla yargılanan Kürt aktivist Varisheh Moradi
İdam cezasıyla yargılanan kadın hakları savunucusu Pakhshan Azizi
Siyasi tutuklu Marzieh Farsi
2023 protestolarında gözaltına alınan Motahareh Gonaei
Mahsa Amini’nin babasıyla yaptığı röportaj nedeniyle tutuklanan gazeteci Nazila Maroufian
Gazeteci Sarvenaz Ahmadi
İnsan hakları savunucusu Elaheh Fouladi
İsrail ile İran arasında süren savaşın 11. gününde, 23 Haziran’da Evin Cezaevi doğrudan hedef alındı. İsrail’e ait savaş uçakları ya da insansız hava araçlarıyla düzenlendiği belirtilen saldırıda cezaevinin giriş kapısı ve özellikle kadınların kaldığı 8. Koğuş vuruldu. Saldırı, cezaevinin kadın bölümünde ciddi hasara yol açtı.
Saldırının ardından açıklama yapan Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International), İran’a iki çağrıda bulunmuş ve keyfi olarak tutulanların derhal serbest bırakılması ve saldırı riski altındaki tüm tutsakların güvenli alanlara taşınması çağrısı yapmıştı. Örgüt, sivillerin doğrudan hedef alınmasının savaş suçu anlamına gelebileceğine ve bunun uluslararası insancıl hukuka aykırı olduğuna dikkat çekmişti.