ABD’de yapılan deneylerde, genetiği değiştirilen beta hücrelerinin bağışıklık saldırılarına karşı yüzde 90 oranında korunduğu görüldü. Yeni yöntem, Tip-l diyabetin tedavisi için umut oldu.
HABER MERKEZİ – ABD’nin önde gelen sağlık merkezlerinden Mayo Clinic’te yürütülen yeni bir araştırma, tip 1 diyabetin tedavisinde devrim niteliğinde bir yaklaşımı gündeme getirdi. Bilim insanları, kanser hücrelerinin bağışıklık sisteminden korunmak için kullandığı bir mekanizmayı diyabete uyarlayarak insülin üreten hücreleri hedef alan saldırıları büyük ölçüde durdurmayı başardı.
Tip-I diyabet, bağışıklık sisteminin pankreastaki insülin üreten beta hücrelerini “tehlikeli” olarak tanımlayıp yok etmesiyle ortaya çıkıyor. Şu ana dek organ veya hücre nakli dışında kalıcı bir çözüm bulunamayan hastalık, dünya genelinde yaklaşık 9 milyon kişiyi etkiliyor.
KANSER HÜCRESİ TAKTİĞİ, DİYABETE UYARLANDI
Çalışmada araştırmacılar, kanser hücrelerinin bağışıklık tepkisinden korunmak için yüzeylerini kapladığı “sialik asit” isimli şeker molekülünü inceledi. Bu molekülü artıran ST8Sia6 adlı enzimi deney farelerinin pankreasındaki beta hücrelerine aktaran ekip, bağışıklık sisteminin bu hücreleri tanımamasını sağladı.
The Journal of Clinical Investigation’da yayımlanan çalışmaya göre, genetiği değiştirilmiş farelerde diyabet gelişimi yüzde 90 oranında engellendi. Kontrol grubunda dişi farelerin yüzde 60’ında hastalık gelişirken korumalı grupta bu oran sadece yüzde 6 oldu.
KORUMA SADECE HEDEFTEKİ HÜCREDE SAĞLANDI
Araştırmanın en dikkat çekici bulgularından biri ise bağışıklık sisteminin genel yapısının bozulmaması oldu. ST8Sia6 enzimi, yalnızca hedeflenen hücrelerde bağışıklık baskısı sağladı, diğer organlarda otoimmün belirtiler görülmeye devam etti.
Çalışmanın başyazarı Justin Choe, “Beta hücreleri korunsa da bağışıklık sistemi sağlam kaldı. Bu, diyabete karşı lokal ve son derece spesifik bir koruma” diyerek yöntemin özgünlüğüne dikkat çekti.
YENİ BİR TEDAVİ KAPISI ARALANDI
Çalışmacılara göre buluş, Tip-I diyabetin ilerlemesini durdurmakla kalmayıp ileride önlenmesinin de yolunu açabilir. Ayrıca bağışıklık baskılamasını yalnızca belirli bölgelere uygulayarak organ ve hücre nakillerinde başarı oranını artırma potansiyeli taşıyor.