Kaplumbağa Koruma Koalisyonu’nun raporuna göre, dünyadaki kaplumbağa türlerinin yarısından fazlası IUCN kriterlerine göre tehdit altında; Asya ise krizin merkez üssü.
HABER MERKEZİ – Kaplumbağa Koruma Koalisyonu’nun yayımladığı 2025 raporuna göre, dünyadaki kaplumbağa ve kara kaplumbağası türlerinin yarısından fazlası yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
Raporda, tanınan 364 türden 196’sının (yüzde 53,8) Dünya Doğayı Koruma Birliği (IUCN) kriterlerine göre tehdit altında olduğu belirtildi. Bunlardan 134’ü (yüzde 36,8) nesli tükenme veya kritik tehlike altında sınıflandırılıyor. Yedi yıl önceki son değerlendirmeden bu yana durumun daha da kötüleştiği kaydedildi.
Raporun yazarlarından Gray, “Kriz kötüleşiyor. Küresel çabalarımıza rağmen tehdit altındaki türlerin sayısı arttı” dedi.
ASYA KRİZİN MERKEZ ÜSSÜ
En kritik tehlike altındaki 66 türün 32’si Asya’da bulunuyor. Raporda, hem yetişkin kaplumbağaların hem de yumurtalarının yoğun avcılığa maruz kaldığı, yasadışı ticaretin ve yaşam alanlarının yok edilmesinin krizi derinleştirdiği belirtildi. Geleneksel Çin tıbbında kaplumbağa ürünlerinin kullanımı da kaçak avcılığı teşvik eden başlıca nedenlerden biri.
Çin, en çok tehdit altındaki dokuz türe ev sahipliği yapıyor. Altın başlı kutu kaplumbağası (Cuora aurocapitata) 2013’ten bu yana doğada görülmedi; yalnızca esaret altındaki yetiştirme programlarında hayatta kalabiliyor. Zhou kutu kaplumbağası (Cuora zhoui) ise 1990’da bilimsel olarak tanımlanmasından bu yana doğada hiç gözlemlenmedi.
Asya dışında da durum endişe verici. Madagaskar, en kritik tehlike altındaki beş türe ev sahipliği yapıyor. Saban demiri kaplumbağası (Astrochelys yniphora), “dünyanın en kritik tehlike altındaki kaplumbağası” olarak tanımlanıyor ve vahşi doğada yalnızca birkaç düzine yetişkin kaldığı bildirildi.
Kuzey Amerika’da ise farklı tehditler öne çıkıyor. Meksika, listede sekiz türle dikkat çekiyor. Dünyanın en küçük kaplumbağa türü olan Vallarta çamur kaplumbağası (Kinosternon vogti), Puerto Vallarta yakınlarında yalnızca 25 hektarlık bir sulak alanda yaşamını sürdürüyor. Habitatının yüzde 99’u tatil köyleri için yok edilmiş durumda.