Konferansın açılış konuşmasını yapan DSG Genel Komutanı Abdi, “Ulusal birlik için ön adım olacağına inanıyorum” dedi. KCK ve Mesud Barzani’nin de mesaj gönderdiği konferansta Suriye’nin inşasına katılım için ortak bir heyet kurulması kararlaştırıldı.
HABER MERKEZİ – Kürtlerin Suriye’de ortak siyasi tutum belirlemesi hedefiyle düzenlenen “Rojava Kürdistan’ı Kürt Birlik ve Ortak Tutum Konferansı” Suriye’nin Kamışlo kentinde düzenlendi.
Konferansa Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi temsilcileri, siyasi parti temsilcileri, kanaat önderlerinin yanı sıra aydınlar, sanatçılar, kadın ve gençlik örgütlerinden temsilciler de katıldı.
Türkiye ile Irak Federe Kürdistan Bölgesi’nden de Kürt siyasi partilerinin temsilcileri konferansta yerini aldı.
Türkiye’den konferansa katılan heyette Demokratik Bölgeler Partisi (BDP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, Halkların Eşitlik ve Demokratik Partisi (DEM Parti) Merkez Yürütme Komitesi (MYK) Üyesi Serhat Eren, DEM Parti Milletvekilleri Saliha Aydeniz, Gülcan Kaçmaz ve Mehmet Kamaç yer alıyor.
Konferansa Federe Kürdistan Bölgesi’nden ise Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Genel Başkanı Mesut Barzani’yi temsilen Hemid Derbendi ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK) Yürütme Konseyi Üyesi Emin Babeşex başkanlığında bir heyet katıldı.
Konferansa Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) temsilcileri de yer aldı.
400 delegenin katıldığı ve 60’a yakın basın kuruluşundan 200’ün üzerinde gazetecinin izlediği konferans Kürt ulusal marşı Ey Reqîp eşliğinde yapılan saygı duruşu ile başladı.
GELECEĞİMİZİN ESASI OLACAK
Açılış konuşmasını Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Genel Komutanı Mazlum Abdi yaptı. Konferansın Kürtlerinin geleceğinin esasını oluşturacağını belirten Abdi’nin konuşmasından önce çıkanlar şöyle:
“Bölgemizi savunma savaşında 13 binden fazla şehit verdik, binlerce yaralı verdik. Yaralılarımıza şifa diliyoruz. Bu konferansı şehitlerimize adıyoruz. Başta Başkan Barzani’ye, emeği geçen KNK’ye teşekkür ediyoruz. Neçirvan Barzani ve Bafil Talabi’nin emeklerini unutmadık, onlara da teşekkürlerimizi iletiyoruz.
Bu konferans parçalanmak ve bölünmek için değil, aksine birlik içindir. Kürtlerin birliği aynı zamanda Suriye’nin de birliğidir, Kürtlerin güçlenmesi Suriye’nin de güçlenmesidir. Suriye’de birçok halk yaşıyor. Merkezi olmayan, demokratik, herkesi kucaklayan bir Suriye istiyoruz. 15 yıldır Arap, Kürt, Süryani, Asuri ve tüm halklar birlikte yaşıyoruz, ortak yönetim deneyimimiz var, ortak tarihimiz var. Kuzey ve Doğu Suriye’yi korumak için çalışıyoruz. Bütün çabamız yeni Suriye’de bölge olarak hak ettiğimiz yeri almaktır.
İmralı’dan gelen ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nın Rojava’nın barış ve istikrarına da etkisi vardır. Bu çağrının başarısı için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Konferansın başarılı geçmesini diliyorum. Bu konferansın Rojava’nın birliğini sağlayacağına ve tüm Kürdistan’da, ulusal birlik için ön adım olacağına inanıyorum.”
Axaftina Fermandarê Giştî yê QSD’ê Mazlûm Ebdî di Konfransa Yekrêzî û Yekhelwesta Kurdî li Rojavayê Kurdistanê de pic.twitter.com/dfLb1uxADJ
— Ronahi tv (@tvronahi) April 26, 2025
BARZANİ’DEN ABDİ’YE TEŞEKKÜR
KDP lideri Mesud Barzani de konferansa mesaj gönderdi. Özel temsilcisi Hemid Derbendi tarafından okunan mesajda Barzani, Mazlum Abdi’ye de bu konferansın gerçekleşmesi için ortaya koyduğu çaba sebebiyle teşekkür etti.
Barzani’nin mesajı şöyle:
Bu konferansın Suriye’nin tümünün geleceği için olumlu sonuçlanmasını umut ediyorum. Mazlum Abdi’ye de bu konferansın gerçekleşmesi için ortaya koyduğu çaba sebebiyle teşekkür ederim. Suriye’de yaşanan gelişmeler Kürtlere büyük fırsatlar sunuyor. Bütünlüklü bir Suriye’de ortak ve demokratik bir yaşamı inşa edebiliriz. Bir kez daha diplomatik ve barışçıl çözüm girişimlerinin ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Savaşın Suriye halklarına neler yaşandığını herkes biliyor. Göçler, radikalizm ve terör… Bu nedenle çok renkli demokratik bir Suriye’nin inşasından yanayız.
Barzani’nin mesajının ardından YNK, DEM Parti, KNK adına konuşmalar yapıldı. Konuşmalarda ulusal birliğin önemi vurgulandı.
KÜRTLERİN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN ZAMAN
Konferansa Koma Civaken Kurdistan’dan (KCK) da mesaj geldi. KCK’nin mesajınında şu ifadeler yer aldı:
“Ulusal tutum konferansının başlıca misyonu 10 binden fazla şehit verilerek yaratılmış; Ortadoğu’da halkların demokrasi bahçesine dönüşen Kuzey ve Doğu Özerk Yönetimi’ni inşa eden Rojavayê Kürdistan Devrimi’ni korumaktır.
Yıllardır ulusal birliğin gelişmesi için çabalıyor ve çalışıyoruz. Çünkü dört parça Kürdistan’ın kazanımlarının korunması ulusal birlik ile mümkündür. Birlik olmadığı zaman işgalci güçler, Kürt siyasi güçlerini karşı karşıya getirmekte ve bu da işgalin sürmesine neden olmaktadır. Ulusal Kongreyi ve ulusal birliği, ulusun varlığı için önemli görüyoruz. Bu temelde bu Rojavayê Kürdistan Ulusal Tutum Konferansı’nı tarihi bir adım olarak görüyoruz.
Kürtlerin ulusal kongreye her zamankinden daha fazla ihtiyacı vardır. Bu Konferans’ın da ulusal kongreye temel olacağını ve Kürdistan’ın dört parçasındaki Kürtlerin birliği için adım olacağını umut ediyoruz.
Bu temelde bir kez daha Konferans’ı selamlıyor ve mücadelenizin zafere ulaşması için verdiğiniz çabalara her zaman destek olacağımızın bilinmesini istiyoruz. Önder Apo’nun da dediği gibi, ‘Zaman Kürtlerin Zamandır, Zaman Kürtlerin Özgürlüğü Zamandır.’”
Konuşmaların ve mesajların okunmasının ardından konferans basına kapatıldı. Konferansın basına kapalı bölümünde Kürt partileri, güçleri ve örgütlerinin ortak tutum mutabakatı üzerine değerlendirmeler yaptı.
Ardından üzerinde mutabık kalınan sonuç bildirgesi Demokratik Birlik Partisi (PYD) Başkanlık Konseyi üyesi Foza Yusif ve Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) Başkanı Mihemed İsmail tarafından okundu.
ORTAK HEYET OLUŞTURULACAK
Konferansın yeni Suriye’nin inşasında Kurdi bir ortak görüş oluşturmak, Suriye’nin geleceğini şekillendirmek ve Kürt sorununun çözümünü gerçekleştirmek amacıyla düzenlendiği belirtilen sonuç bildirgesinde mevcut sürecin demokratik ve ademi merkeziyetçi bir çözümü gerekli kıldığı vurgulandı.
Sonuç bildirgesi şöyle:
×
Kürt halkı, ulusal haklarına ulaşmak ve üzerindeki baskıları bertaraf etmek için onlarca yıldır mücadele etmiş, bu ulusal mücadelesini Suriye’de çoğulcu demokratik bir sistemin inşası mücadelesiyle ortak bir şekilde yürütmüştür.
Tarihi sorumluluklarımız ve mevcut sürecin gereklilikleri, kolektif iradeyle ortak bir Kurdî görüş oluşturmak ve Suriye’deki Kürt sorununa demokratik ve ademi merkeziyetçilik gibi adil bir çözümü gerekli kılmaktadır.
Katılımcılar, Konferansta sunulan ortak Kürt görüşü ve tutumuna ilişkin belgeyi çok uluslu, çok dinli, çok kültürlü kimliğe sahip, uluslararası insan hakları sözleşmelerine bağlı, kadın özgürlüğü ve haklarını koruyan ve siyasi, toplumsal ve askeri kurumlara etkin katılımını sağlayan, Kürtlerin anayasal haklarını güvenceye altına alan, birlik içindeki bir Suriye çerçevesinde, Kürt sorununa adil ve kapsamlı bir çözüm bir belgesi olarak benimsemişlerdir.
Konferans, ortak Kürt tutumunu kabul ederek bunun ister Kürt siyasi güçleri arasında, ister onlarla Şam’daki yeni yönetim ve Suriye’deki diğer tüm ulusal güçler arasında olsun, ulusal diyaloğun bir temeli olarak görülmesini talep etmektedir. Herhangi bir bileşeni ortadan kaldırmadan ya da inkar etmeden, tek taraflı bir zihniyete sahip düşünceler ve uygulamalardan uzak, hiçbir ayrım gözetmeksizin halkın onurunu ve haklarını anayasal güvenceyle koruyan, Suriye’nin bölgesel ve uluslararası ilişkilerine saygılı, bölgede istikrar ve güvenlik unsuru olan tüm halklarını kapsayan yeni Suriye’nin inşasına katılmak amaçlanmaktadır.
Sonuç Konferansta, bu ortak görüşün hayata geçirilmesi temelinde siyasi gerçeklik için çalışacak, ilgili kesimlerle görüşecek ve diyalog yapacak ortak Kürt heyetinin ivedi bir şekilde oluşturulmasına karar verilmiştir.
NEDEN ÖNEMLİ
Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Genel Komutanı Mazlum Abdi’nin geçtiğimiz aylarda geçici Şam yönetimiyle imzaladığı 10 maddelik anlaşma, bölgedeki siyasi çözüm arayışlarını hızlandırmıştı. Birlik konferansı, Kürtlerin Suriye’de ortak bir siyasi tutum belirlemesi ve gelecekteki olası müzakere süreçlerinde daha güçlü bir aktör haline gelmesi açısından kritik bir adım olarak görülüyor. Katılımın geniş olması, konferansın ulusal bir birlik zeminine dönüşme potansiyeline işaret ediyor.
