BIG_TP
Bluesky Social Icon
Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

Meclis Komisyonu’na 99 sayfalık rapor |

DEM Parti'nin "Çözüm Raporu"nun ayrıntıları belli oldu

Meclis Komisyonu’na 99 sayfalık rapor |

DEM Parti’nin Meclis Komisyonu’na sunduğu 99 sayfalık raporda, Kürt sorunun çözümü için kapsamlı bir değişim ve yeni bir paradigmanın gerekliliği vurgulandı. Dikkat çekici tespitlerin yer aldığı raporda, süreç kapsamında “ana gereklilikler” başlığı altında atılması istenen çok sayıda adım sıralandı.

HABER MERKEZİ – DEM Parti, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’na sunduğu raporun ayrıntıları ortaya çıktı. 99 sayfa ve 6 bölümden oluşan raporda pek çok tespit ve öneri yer alıyor.

Komisyon toplantısı | Partiler rapor için önerilerini sundu

Raporun bölüm başlıkları şöyle:

×Birinci bölümü: 2025’ten Kürt Meselesine Özlü Bakış; Nedir, Ne Değildir?

İkinci bölüm: Demokratik Çözüm Perspektifi ve Barış Stratejisinde Abdullah Öcalan’ın Rolü

Üçüncü bölüm: Çözümün Hukuki Altyapısı: Barış Yasası ve Demokratik Entegrasyon

Dördüncü bölüm: Çözümün Hukuki İnşası: Yasal Düzenlemeler, Demokrasi ve Özgürlük Alanlarının Sağlanması

Beşinci bölüm: Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu Dinlemelerinde Açığa Çıkan Sonuçlar

Altıncı bölüm: DEM Parti Barış ve Demokratik Toplum Buluşmaları; Tespitler, İhtiyaçlar ve Politik Öneriler

KÜRT SORUNU NASIL ORTAYA ÇIKTI?

Modern Türkiye’nin siyasal ve idari yapısına ilişkin dikkat çekici tespitlerin bulunduğu raporun sonuç bölümünde, Kürt meselesiyle ilgili şu tespitlere yer verildi:

דCumhuriyet’in geride bıraktığı 102 yıllık zaman diliminde farklı kimliklerin, kültürlerin, anadillerinin ve inançların varlığının reddine dayalı inkârcı, asimilasyoncu, tekçi ve katı merkeziyetçi devlet yapılanması temel politika haline geldi.

Bu temel politikanın yarattığı Kürt sorunu, 20. yüzyılın başından itibaren tarihsel, sosyolojik, ekonomik, politik ve ideolojik olarak yaşamın bütün alanlarına nüfuz etmiş bir sorun olarak yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor.

Bu yüzyılda ise Türkiye’nin iç-dış politikasındaki ve ekonomideki kriz dinamiklerinin tam orta yerinde yer alan bu sorun Türkiye sınırlarını aşmış, Ortadoğu coğrafyasını ilgilendiren bir sorun haline gelmiştir.”

KALICI BARIŞ VE TOPLUMSAL BÜTÜNLEŞME

Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’na da değinilen sonuç bölümünde, “Komisyonun dinlediği tanıklıklar, uzman görüşleri, sivil toplum temsilcilerinin aktarımları ve demokratik kurumların değerlendirmeleri, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu sorunun yalnızca bir güvenlik meselesi değil; siyasal, toplumsal, kültürel ve ekonomik boyutları olan çok katmanlı bir demokratikleşme meselesi olduğunu açıkça göstermektedir. Bugün Türkiye’nin önünde duran temel görev; toplumsal barışı kalıcı hale getiren, demokratik hak ve özgürlükleri güvence altına alan, halkın onurlu bir geleceğe olan inancını yeniden kuran bir siyasal çözüm hattını hayata geçirmektir” denildi.

“Kalıcı barış, yalnızca silahlı çatışmaların sona ermesi değil; aynı zamanda toplumsal bütünleşmenin, ekonomik refahın, hukukun üstünlüğünün, demokratik çoğulculuğun ve insani güvenliğin tesisidir” tespitinin yer aldığı raporun sonuç bölümünde, dünyanın farklı ülkelerindeki Kürt meselesiyle benzer deneyimler hatırlatıldı.

YENİ PARADİGMA NEDİR?

“Bugün barış sürecinin önündeki en büyük görev, güvenlik merkezli anlayışı geride bırakıp demokratik toplum eksenli bir paradigma değişimine yönelmektir” denilen raporda, bu yeni paradigmanın “çatışmanın değil uzlaşının; düşmanlaştırmanın değil çoğulculuğun, inkârın değil tanımanın dili” olduğuna dikkat çekildi.

POZİTİF BARIŞ 

Meclis Komisyonu’nun 24 Kasım’da Abdullah Öcalan ile görüşmesinin “Komisyon’un yasal ve meşru zeminini güçlendirdiği ve çözümün muhatabiyetini bir kez daha netleştirdiği“ kaydedilen raporda, şöyle denildi:

דBarış sürecinde atılacak her adımın, çatışmasızlık ortamını korumakla birlikte demokratikleşmeyi ve toplumsal barışı derinleştirmesi hedeflenmelidir. Negatif barış yerine pozitif barışın esas alınması, kalıcı çözümün ve aynı zamanda Türkiye’de demokrasinin yeniden inşasının anahtarıdır.

Çözümün kendisi, Türkiye’nin Demokratik Cumhuriyet ufkunu büyüten; yurttaşın özgürleşmesini, devletin şeffaflaşmasını, hukukun evrenselleşmesini sağlayan tarihsel bir olanaktır. Demokratikleşme, barışın yalnızca bir sonucu değil, aynı zamanda koşuludur. Kürt meselesinin siyasal ve demokratik yöntemlerle çözülmesi; güçlü bir hukuk devleti, bağımsız yargı, eşit yurttaşlık, yerel demokrasi, özgür medya, toplumsal denetim mekanizmaları ve bütünlüklü bir yeni demokratik anayasa gibi Türkiye’de yıllardır ertelenen demokratik reformların önünü açar.”

TOPLUMSAL SÖZLEŞMEYE İHTİYAÇ VAR

Düşünce ve ifade özgürlüğünün hiçbir baskı, sansür ve cezalandırma tehdidi olmaksızın güvence altına alınması istenen raporda, yeni toplamsul sözleşmeye olan ihtiyaç dile getirildi. Raporda, “Demokratik bir yaşam ‘sadece bir yönetim modeli’ değil bir toplumsal sözleşme, bir ‘birlikte yaşam etiği’dir. Türkiye’de bu sözleşme eksik ve asimetrik inşa edilmiştir. Bu anlamda barış, Türkiye toplumunu uzun süredir rehin alan kutuplaşma ve güvensizlik iklimini dağıtır; farklı kimlikler, inançlar, kültürler ve toplumsal kesimler arasında karşılıklı tanınmayı, bir arada yaşama iradesini ve güçlü bir toplumsal sözleşmeye dayalı yeni ve güçlü bir birlik duygusunu mümkün kılabilir” denildi.

EŞİT YURTTAŞLIK VE BÖLGESEL MODEL VURGUSU

“Tüm halkların ve inanç topluluklarının eşit yurttaşlık temelinde bir arada yaşadığı bir demokrasi, yalnızca bir ideal değil; barış sürecinin en somut kazanımlarından biri olacaktır” denilen raporda, farklı inanç ve kimlik gruplarının, gençlerin, kadınların ve tüm toplum kesimlerinin kendilerini eşit yurttaş olarak hissettiği bir ülke hedefinin altı çizildi.

Barışın aynı zamanda ekonomik açıdan Türkiye’de istikrar ve uzun uzun vadeli refah imkânı sunacağının altı çizilen raporda, “Kürt sorununu çözen, çatışmayı nihayete erdiren bir Türkiye, bölgenin yükselen demokratik değeri ve güçlü modeli haline gelir. Ülkemizde ortaya çıkacak barışçı bir çözüm, Ortadoğu’nun diğer ülkelerinde de demokrasi ve barış açısından önemli adımlar atılmasını sağlayacaktır” denildi.

DEM PARTİ’NİN ÖNERİLERİ: ANA GEREKLİLİKLER

Raporda, DEM Parti’nin “önerdiği ve raporun içeriğinde ayrıntılı ifade edilen ana gereklilikler“ şu şekilde sıralandı:

×

  • Negatif bir söylem çerçevesi içeren ‘Terörsüz Türkiye’ gibi ifadeler geride bırakılarak barış iklimi güçlendirilmelidir.
  • Bu süreçte siyasetin ve medyanın dili barış, kardeşlik, demokrasi ve çözüm odaklı bir dil olmalıdır. Bu dil barışın toplumsallaşmasına katkı sunacaktır.
  • Büyük barışın yasal omurgası anlamına gelen ‘Demokratik Entegrasyon Yasası’ çıkarılarak ‘geçiş dönemi yasaları’ hayata geçirilmeli ve demokratik siyaset alanı tanınmalıdır.
  • Barış sürecinin geldiği aşamada, çözümün kalıcı ve kapsamlı olabilmesi için sürecin baş muhatabının rolünü daha güçlü bir şekilde yerine getirmesinin koşulları sağlanmalıdır. Bu bağlamda barışın kilit aktörü ve çözüm iradesi olan Sayın Abdullah Öcalan’ın barış sürecindeki konumu ve hakları ‘Umut Hakkı’ kapsamında değerlendirilmelidir.
  • Barış sürecinin başarıya ulaşması için Öcalan’ın düşüncelerini özgürce üretebileceği ve rolünü yerine getirebileceği daha özgür koşullara kavuşturularak, TBMM çatısı altında kurulan Komisyon dahil olmak üzere, barış sürecine katkı sunacak resmi organların, akademisyenlerin, kanaat önderlerinin, gazetecilerin, aydınların, sivil toplum alanının Öcalan ile doğrudan görüşmesinin yasal ve zorunlu zemini güçlendirilmelidir.
  • Barışın inşası için kadınların sesleri, sözleri ve deneyimleri ile bu sürece aktif katılımını sağlayacak bir perspektif esas alınmalıdır.
  • Barış sürecinin başarısının, demokratik toplum düzeninin güçlendirilmesine bağlı olduğu hakikatinden hareketle ‘Özgürlük Yasaları’ olarak nitelendirdiğimiz bir dizi yasal reform hayata geçirilmelidir.
  • Terörle Mücadele Kanunu (TMK) ve Türk Ceza Kanunu (TCK), Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ve İnfaz Kanunu’da yapılacak değişiklikler, toplumun ve bireylerin tüm özgürlüklerini güvence altına alacak öncelikli yasal reformlar olmalıdır.
  • Sürecin gelişim seyrinde eşit yurttaşlık hakkını somutlaştıracak anayasal ve yasal değişiklikler kadar ilk aşamada ayrımcılıkla mücadeleyi kapsayan düzenleme ile uygulamaların hayata geçirilmesi ve Meclis bünyesinde Ayrımcılıkla Mücadele Komisyonu’nun kurulması eşit yurttaşlık bilincinin ve kültürünün gelişimine katkı sunacaktır.
  • Güncel bir ihtiyaç olarak hazırlanacak ‘Sivil Toplum Yasası’ ile barışın toplumsallaşmasının ve demokratik bir toplumun sağlam temeller üzerinde inşasının boyutlarından biri olan toplumun kamusal hayata kolektif katılımının önü açılacaktır.
  • İktidarın geç kalınmış bazı yasal adımları atması süreci güçlendirecektir. Kayyum uygulamasına son verilmesi, hasta tutukluların tahliyesi, AYM ve AİHM kararlarının uygulanması, Barış Akademisyenleri’nin ve KHK mağduriyetlerinin giderilmesine dair düzenlemeler yapılması sürece güveni artıracaktır.
  • Gerekli yasal değişiklikler yapılarak merkezi idarenin kayyum atama yetkisi kaldırılmalı; anadilinde eğitim ve hizmet hakkı yasal güvenceye kavuşturulmalı; barışın toplumsal temelde güçlenmesi için eşit ve özgür yurttaşlık temelinde yerel demokrasi ve kültürel haklar güvence altına alınmalı ve gerekli reformlar hayata geçirilmelidir.
  • Anayasal vatandaşlık ilkesine dayanan, farklı kimlik ve inançları eşit kurucu unsurlar olarak tanıyan, katılımcı ve yerinden yönetimi esas alan Demokratik Cumhuriyet perspektifi güçlendirilmelidir.
  • Barış içinde yaşamanın şartlarından biri geçmişle yüzleşme ve hakikat arayışıdır. Geçmişte yaşanan acıların görünür kılınması, acıların paylaşılması, hakikatle yüzleşme ve adalet mekanizmalarının güçlendirilmesi, kalıcı barışın ön şartıdır.

Benzer Haberler

3’ü çocuk 7 kişi yaşamını yitirmişti |

Dilovası İşçi Katliamı Aileleri oluşumu kuruldu

Meclis Komisyonu’na 99 sayfalık rapor |

DEM Parti'nin "Çözüm Raporu"nun ayrıntıları belli oldu

Meclis’te cinsel istismar skandalı büyüyor |

Savcılık: 4 kişi daha gözaltına alındı

İBB davası başlıyor |

İlk duruşma 9 Mart 2026’da: 12,5 yılda tamamlanması öngörülüyor

Meclis Komisyonu’na 99 sayfalık rapor |

DEM Parti'nin "Çözüm Raporu"nun ayrıntıları belli oldu

Pakistan Başbakanı Şerif’le de görüştü |

Erdoğan, Putin'le Aşkabat'ta bir araya geldi

İmralı Heyeti’nden önce Babacan’a ardından Bahçeli’ye ziyaret:

Şimdi barış yasasına ihtiyaç var, hızlıca adımlar atılmalı -YENİLENDİ