BIG_TP
Bluesky Social Icon
Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

Nükleer enerji, Abraham Anlaşması, Katar kararnamesi, Kaşıkçı cinayeti |

Suudi Prens Selman, Trump ile görüşecek

Nükleer enerji, Abraham Anlaşması, Katar kararnamesi, Kaşıkçı cinayeti |

Suudi Arabistan’ın fiili lideri Veliaht Prens Selman yarın Beyaz Saray’da Trump ile görüşecek. Gündemde yeni bir savunma anlaşması, Abraham Anlaşması, petrol, ticaret, nükleer enerji, yapay zeka teknolojisi gibi önemli başlıklar olacak. ABD istihbaratının Selman’ın sorumluluğuna işaret ettiği Cemal Kaşıkçı cinayeti ise artık kapanmış bir dosya.

HABER MERKEZİ – Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman yarın ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmek üzere Washington’a gidiyor. Bu ziyaret, gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayeti sonrası ilk olacak. Ancak görüşmede Kaşıkçı cinayetinin veya insan haklarıyla ilgili bir başlığın gündeme gelmesi beklenmiyor. Trump ile Selman’ın esas gündemi milyar dolarlık savunma sanayi, nükleer programı, yeni teknolojiler olacak. Ayrıca İsrail ile ilişkiler ve Abraham Anlaşması da önemli gündemler arasında bulunuyor.

Suudi Veliaht Prens Selman, yedi yıldan fazla bir süreden sonra ABD’ye gidiyor. Dünyanın en büyük petrol üreticisi konumundaki Suudi Arabistan’ın fiili lideri olarak da kabul edilen Selman’ın ABD’den güvenlik garantilerini sağlayacak bir anlaşma yapmaya çalışacağı kaydediliyor.

HUSİ SALDIRISI – DOHA KRİZİ: GÜVENLİK İÇİN GÜVEN TAZELENECEK Mİ?

Petrolün uygun fiyata satılması karşılığında ABD, uzun zamandan beri Suudi Arabistan’ın güvenliğini sağlama taahhüdünü sürdürüyor. Ancak bu taahhüt, 2019’da İran destekli Yemen Husilerinin Suudilerin en büyük petrol tesislerini vurması sonrasında tereddütlere yol açtı. Suudilere göre, bu sırada İran’a karşı hareke geçmeyerek ABD taahhüdünü yerine getiremedi. Nitekim bu saldırıdan bir süre sonra Selman İran’ı ziyaret etmiş ve bölgesel sorunları kendi aralarında çözmek için diplomasiyi tercih etmişti.

İki ülke arasında tereddütlere yol açan ikinci bir gelişme ise, 9 Eylül’de İsrail’in Katar’ın başkenti Doha’ya düzenlediği saldırıydı. Hamas’ın üst düzey yetkililerini hedef alan İsrail’in saldırısı Katar kadar Suudi Arabistan’ı da rahat etti.

Mayıs ayında Ortadoğu ziyaretine çıkan ve Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar ile milyar dolarlık anlaşmalar imzalayan Trump, İsrail’in Doha’ya yönelik saldırısının bu anlaşmaları tehlikeye atmasına izin vermemek için harekete geçti. Trump, 29 Eylül’de Beyaz Saray’da görüştüğü İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’yu Katar Devlet Başkanı Muhammed bin Abdurrahman El Sani telefonda görüştürmüş ve Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada Netanyahu saldırı için özür dilemişti. Ardından 1 Ekim’de Trump, Katar’ın güvenliğini taahhüt eden bir kararname imzaladı. Kararnameye göre, ABD, Katar’a yönelik her türlü saldırıya karşı misilleme yapacak, buna askeri seçenekler dahil.

GÜVENLİK GARANTİLERİ VE ABRAHAM ANLAŞMASI: FİLİSTİN – İSRAİL ÇIKMAZI

Suudi Veliaht Prens Selman’ın yarınki ziyaretinde Trump’tan tam korunmayı talep eden bir anlaşma isteyeceği kaydediliyor. Ancak Salman’ın Trump’ın Katar için imzaladığı kararnameden çok daha fazlasını içeren bir savunma anlaşmasını talep edeceği de belirtiliyor.

Trump’ın Mayıs ayında Arabistan’a yaptığı ziyaret sırasında da savunma anlaşması gündeme gelmişti. ABD’nin bu talebe karşılık olarak Suudi Arabistan’dan İsrail ile normalleşme ilişkisi istediği ifade ediliyor. Bu, aynı zamanda Arabistan’dan henüz dahil olmadığı Abraham Anlaşması’nı kabul etmesi demek oluyor. Arabistan ise, İsrail ile normalleşme ve bunun için Abraham Anlaşması’na dahil olma şartı olarak Filistin devletine yönelik taahhüde bağlıyor. Burada İsrail’in tavrı öne çıkıyor. Netanyahu, dün yaptığı açıklamada Filistin devletinin kurulmaması için elinden geleni yapacağını bir kez daha yineledi.

İsrail ile normalleşme ve Filistin devleti taahhüdü şartları nedeniyle ABD ve Suudi Arabistan arasında savunma anlaşması konusunda tarafların istediği bir sonucun çıkması beklenmiyor. Ancak bu hiçbir şey olmayacağı anlamına da gelmiyor.

Reuters’a konuşan Demokrat ve Cumhuriyetçi yönetimlerde Ortadoğu müzakerecisi olarak görev yapmış ve şu anda Washington Yakın Doğu Politikaları Enstitüsü’nde çalışan Dennis Ross’a göre, ABD ve Suudi Arabistan’ın “tehdide karşı ne yapılacağı konusunda derhal istişare etmelerini” öngören ancak Washington’ın Riyad’ı aktif olarak savunmasını gerektirmeyen bir başkanlık kararnamesi bekleniyor. Bunu yine Reuters’a konuşan bir diplomat şöyle özetliyor:

“Trump normalleşme istiyor, Suudi Arabistan ise tam bir savunma anlaşması istiyor, ancak koşullar buna izin vermiyor. Sonunda her iki taraf da muhtemelen istediğinden daha azını elde edecek.“ Bu orta yol çözümü, muhtemelen Trump’ın Katar için imzaladığı kararnameye benzer bir sonuç olacak.

Bu arada Trump, son dönemlerde Arabistan’ı Abraham Anlaşması’nda görmek istediğini sık sık dile getiriyor. Bu konuda olası bir gelişme sürpriz olmayacak.

VİZYON 2030: SELMAN NÜKLEER İÇİN BAE VE İRAN’LA REKABET ETMEK İSTİYOR

Selman’ın Trump ile görüşmesinin diğer önemli başlıkları ise, ticaret, teknoloji ve potansiyel nükleer enerji alanlarındaki bağlarla ilgili olacak.

×Trump’ın Mayıs ayındaki görüşmesi sonrasında Beyaz Saray’ın yaptığı açıklamaya göre, Suudi Arabistan ABD ile olan 142 milyar dolar civarındaki en büyük savunma anlaşması da dahil olmak üzere ABD’ye 600 milyar dolar yatırım yapmaya karar vermişti. Trump ise, Veliaht Prensi Salman ile yaptığı görüşme sırasında, “Bence ikimiz de birbirimizi gerçekten çok seviyoruz” demişti.

Selman, Vizyon 2030 adlı bir proje başlatmıştı ve bununla ekonomisini güçlendirmek ve bölgesel rakiplerine karşı konumunu güçlendirmek istiyor. Bu vizyon çerçevesinde Selman’ın ABD ile özellikle nükleer enerji ve yapay zeka alanlarında anlaşmalar yapmaya çalışacağı kaydediliyor. Gelişmiş bilgisayar çiplerinin satın alması için onay almak da bu çabaların bir parçası olacak. Benzer bir anlaşmayı Birleşik Arap Emirlikleri, Trump’ın Mayıs ayındaki ziyareti sırasında yapmıştı.

Nükleer enerji konusunda ise, Selman’ın ülkesinin sivil nükleer programını geliştirmek ve bunun için de Trump ile anlaşmaya varmak isetdiği belirtiliyor. Böyle bir anlaşmanın, ABD’nin nükleer teknolojisine ve güvenlik garantilerine erişimin önünü açacağı kaydediliyor. Selman, böyle bir anlaşmayla kendi nükleer programları olan bölgesel rakipleri Birleşik Arap Emirlikleri ve İran ile aynı seviyeye ulaşmayı hedeflediği ifade ediliyor.

×

KAŞIKÇI CİNAYETİ: ARTIK KAPANMIŞ BİR DOSYA

Selman’ın ABD ziyareti öncesinde dikkat çekici bir gelişme de oldu. ABD istihbaratı, 2018’de İstanbul’da Suudi ajanlar tarafından öldürüldüğü belirtilen muhalif yazar Cemal Kaşıkçı olayından Selman’ı işaret eden bir sonucu kamuoyuna duyurdu. İstihbarata göre, Selman, Kaşıkçı’nın yakalanmasını veya öldürülmesini onayladı.

Cinayetin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, doğrudan Selman’ı suçlayan bir çıkış yapmıştı. Bir süre cinayeti gündemde tutan Erdoğan, daha sonra Arabistan’ı ziyaret etmiş ve Selman ile işbirliği anlaşmaları yapmıştı ve böylece cinayet dosyası Türkiye’de kapanmıştı. İstanbul’da cinayetle ilgili açılan dava daha sonra Arabistan’a devredilmişti ve Arabistan’da olayla ilgili bazı sanıklar yargılanmıştı. Sanıklar hakkında verilen idam cezaları daha sonra düşürülmüştü.

Veliaht Prens Selman ise, cinayeti emrettiği iddialarını reddetti ancak krallığın fiili hükümdarı olarak sorumluluğu kabul etti. Ama bunun herhangi bir yaptırımı yoktu.

Benzer Haberler

4 kişi tutuklandı |

Anne ve çocuklardan sonra baba da yaşamını yitirdi

Ukrayna’da LPG yüklüydü |

Rusya, Türkiye kayıtlı bir gemiyi vurdu

Barış İçin Toplumsal Girişim’den komisyona öneriler |

Umut hakkı, AİHM-AYM kararları, kayyumlar, genel af...

Dilek Kaya İmamoğlu:

"Bu hukuksuzluk artık kaldırılamaz"

Kabine Toplantısı |

Erdoğan: Suriye'de tüm aktörlerle çalışmaya devam edeceğiz

İçişleri Bakanlığı bütçesi görüşülüyor |

DEM Parti’den Yerlikaya’ya kayyum tepkisi

Temelli’den “sürece özel yasa” açıklaması:

Komisyon raporunun ardından kanun teklifine doğru yol alacağız