ICAN’ın raporuna göre, 2024’te nükleer silah harcamaları 100 milyar doları aştı. En büyük payı ABD alırken, İsrail’in İran’ın nükleer tesislerine saldırısı nükleer çatışma riskini yeniden gündeme taşıdı.
HABER MERKEZİ- Uluslararası Nükleer Silahları Kaldırma Girişimi (ICAN) tarafından yayımlanan son rapor, 2024 yılında nükleer silahlara yapılan küresel harcamanın ilk kez 100 milyar doları aştığını ortaya koydu.
Rapor, yalnızca devletlerin değil özel savunma şirketlerinin de bu yarıştan büyük kazançlar elde ettiğini gösteriyor. Ancak bu ekonomik veriler, nükleer tehditlerin yeniden sıcak çatışma olasılıklarına dönüştüğü bir döneme işaret ediyor.
Raporda, nükleer silaha sahip dokuz ülkenin (ABD, Çin, Rusya, Fransa, İngiltere, Hindistan, Pakistan, Kuzey Kore ve İsrail) toplamda önceki yıla göre %11 daha fazla harcama yaptığı kaydedildi. Harcamaların lideri 56,8 milyar dolarla ABD olurken, onu Çin (12,5 milyar $) ve İngiltere (10,4 milyar $) izledi. Sadece 2024 yılı içerisinde özel sektör şirketleri, nükleer silah sözleşmelerinden en az 42,5 milyar dolar gelir elde etti.
NÜKLEER GERGİNLİK SOĞUK SAVAŞ’TAN BU YANA ZİRVEDE
Raporda, Ukrayna ve Gazze savaşları, Hindistan-Pakistan gerilimi ve Kore Yarımadası’ndaki askeri tırmanışlar gibi güncel çatışmalara dikkat çekilerek, nükleer silahların kullanılması riskinin Soğuk Savaş’tan bu yana en yüksek seviyede olduğu vurgulandı.
Bu tablo, 13 Haziran sabahı İsrail’in İran’daki nükleer ve askeri hedeflere yönelik başlattığı operasyonla daha da kritik hale geldi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, saldırının İran’ın nükleer kapasitesini hedef aldığını ve operasyonun “gerektiği kadar süreceğini” duyurdu. İran ise saldırıya karşılık verme hakkının “yasal ve meşru” olduğunu açıkladı. Saldırıda, Devrim Muhafızları Komutanı Hossein Salami ve Genelkurmay Başkanı Muhammed Bagheri’nin öldürüldüğü bildirildi.
NÜKLEER SİLAHLAR DEMOKRASİYE HAKARETTİR
Raporun yazarlarından ICAN Politika Koordinatörü Alicia Sanders-Zakre, nükleer silah yatırımlarının kamu kaynaklarını tükettiğini ve halkın iradesine karşılık geldiğini belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Nükleer silahların varlığı, halkların barış içinde yaşama arzusuna hakarettir. Demokratik liderlerin artık bu silahların kaldırılması çağrılarına kulak verme zamanı geldi.”