İsrail Dışişleri Bakanı, İbrahim Anlaşmaları çerçevesinde Suriye ve Lübnan’la ilişkilerin normalleşmesinin gündeme gelebileceğini söyledi. Açıklama dikkat çekerken, süreçte henüz somut bir adım yok.
HABER MERKEZİ – İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, pazartesi günü düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada ülkesinin Orta Doğu’daki normalleşme sürecini sürdürmek istediğini söyledi. Saar, özellikle Suriye ve Lübnan’la diplomatik ilişkilerin tesis edilmesine açık olduklarını ifade ederek, “İsrail, İbrahim Anlaşmaları’nın barış ve normalleşme çemberinin genişletilmesiyle ilgileniyor” dedi.
Saar’a göre, İsrail’in temel güvenlik çıkarlarını korumak koşuluyla, bu iki komşu ülkenin de barış çemberine dahil edilmesi İsrail’in çıkarına olabilir.
GOLAN TEPELERİ: SÜRECİN KIRMIZI ÇİZGİSİ
İsrail tarafı olası bir normalleşmeye açık olsa da, Golan Tepeleri konusu net bir sınır çiziyor. Saar, bölgesel barış ihtimalinden söz ederken, “Golan kontrolümüz altındayken barış fırsatı doğabilir” diyerek, bu stratejik bölgeden taviz verilmeyeceğini açıkça ortaya koydu.
Bu açıklama, Suriye yönetiminin Golan’daki İsrail egemenliğini tanımaması nedeniyle normalleşmenin önünde ciddi bir engel olabileceğine işaret ediyor.
SAHADAKİ GELİŞMELER VE ULUSLARARASI YANKILAR
İsrail basınında ve bölgesel kaynaklarda yer alan iddialara göre, Suriye’de Beşar Esad’ın devrilmesi sonrası göreve gelen yeni lider Ahmed El-Şara ile doğrudan temaslar kuruldu ve ABD’nin de bu sürece dolaylı destek veriyor.
Reuters, İsrail ile Şam arasında “düşük yoğunluklu” diplomatik temasların hali hazırda sürdüğünü belirtti.
Avrupa Birliği Dış Politika Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas da İsrail’in bu yöndeki girişimlerini dikkatle takip ettiklerini ve bölgedeki askeri gerilimlerin tırmanmaması gerektiğini ifade etti.
LÜBNAN: MESAFELİ BİR DURUŞ
İsrail’in normalleşme çağrısına Lübnan’dan gelen ilk tepkiler ise temkinli ve mesafeli. Lübnan Dışişleri Bakanı Joe Rajji, yaptığı açıklamada, “Normalleşme şu anda gündemimizde değil. Önceliğimiz, İsrail’in tüm işgal bölgelerinden çekilmesidir” ifadelerini kullandı.
Lübnan’da özellikle Hizbullah’ın etkili olduğu bölgelerde İsrail ile diplomatik ilişkilerin yeniden kurulmasına yönelik sert muhalefet bulunuyor.
NORMALLEŞME Mİ ZEMİN YOKLAMASI MI?
Şu aşamada İsrail’in açıklamaları bir niyet beyanı niteliği taşıyor. Golan Tepeleri meselesi başta olmak üzere; Suriye’nin iç politik dengeleri, Lübnan’daki siyasi yapı, Hizbullah’ın konumu ve bölgesel aktörlerin tutumu gibi unsurlar sürecin seyrini belirleyecek.
Her ne kadar İbrahim Anlaşmaları ile başlayan bölgesel diplomasi süreci olumlu örnekler sunsa da, Suriye ve Lübnan gibi daha karmaşık sahalarda aynı modelin tekrarlanıp tekrarlanamayacağı henüz net değil.
BELİRSİZLİKLER İÇİNDE TEMKİNLİ AÇILIM
İsrail’in son açıklamaları, Orta Doğu’da diplomatik hareketliliğin sürebileceğini gösteriyor. Ancak somut adımlar için her iki tarafın da daha net pozisyonlar alması ve güvenlik ile egemenlik konularında uzlaşı araması gerekiyor.
Bu süreç, bir “normalleşme dönemi” mi başlatacak yoksa sadece kısa ömürlü bir diplomatik manevra mı olacak, önümüzdeki haftalarda şekillenecek.