Plastik kirliliğini durdurmak için Cenevre’de başlayan zirvede, bağlayıcı bir anlaşma hedefleniyor. Üretim kısıtlaması en tartışmalı başlık olurken, birçok ülke geri dönüşümün tek başına yeterli olmayacağı görüşünde.
HABER MERKEZİ – Plastik kirliliğiyle mücadele için Birleşmiş Milletler öncülüğünde yürütülen Küresel Plastik Anlaşması görüşmelerinin son turu başladı.
Cenevre’de başlayan 10 günlük zirvede hedef, plastik üretimi ve atık yönetimini kapsayan yasal bağlayıcılığı olan küresel bir anlaşma oluşturmak.
ÜRETİM KISITLAMASI EN ÇOK TARTIŞILAN BAŞLIK
Görüşmelerin merkezinde, plastik üretiminin sınırlandırılıp sınırlandırılmayacağı sorusu yer alıyor. ABD ve Suudi Arabistan gibi büyük üretici ülkeler üretim kısıtlamalarına karşı çıkarken, Panama, Güney Kore ve birçok ada ülkesi, sorunun kaynağında çözülmesi gerektiğini vurguluyor.
Cenevre’deki müzakerelere başkanlık eden Luis Vayas Valdivieso, “Kimsenin plastik kirliliği istemediğinden eminiz, ancak bunu durduracak sistematik ve etkili bir yol henüz bulunabilmiş değil” dedi.
ADA ÜLKELERİ ÜRETİMİ DURDURMAKTA ISRARCI
39 küçük ada ve kıyı ülkesi adına konuşan baş müzakereci Angelique Pouponneau, yalnızca geri dönüşüm ve atık yönetimiyle çözüm üretilemeyeceğini belirtti. Seyşeller’deki plastik kirliliğinin balıkçılığı ve turizmi tehdit ettiğini söyledi ve ekledi: “Bu krizi durdurmak için elimizdeki son fırsat olabilir.”
GERİ DÖNÜŞÜM YETERLİ Mİ?
Anlaşmaya destek veren 100’den fazla ülke, plastiklerin yeniden tasarlanması, geri dönüştürülmüş içerik zorunluluğu ve atık sistemlerinin güçlendirilmesini destekliyor.
Anlaşmanın bağlayıcı olması için tüm ülkelerin onayı gerekiyor. Ancak Hindistan, Suudi Arabistan ve İran gibi ülkeler, oylama yerine fikir birliği ilkesinin korunması gerektiğini savunuyor. Bu da karar almayı zorlaştırıyor.
AP’de yer alan habere göre Uluslararası Kirleticilerin Yok Edilmesi Ağı’ndan Bjorn Beeler, fikir birliği şartının uygulanması durumunda anlaşmanın etkisiz kalabileceği uyarısında bulundu. Buna karşın Panama delegesi Debbra Cisneros, iyi hazırlanmış bir ortak zemin bulunabileceğini ifade etti.
PLASTİK ENDÜSTRİSİ DE GÖRÜŞMELERE KATILIYOR
Zirveye sadece hükümet temsilcileri değil, plastik üreticileri, büyük perakende zincirleri, çevre örgütleri ve yerli toplulukların temsilcileri de katılıyor. Bu, bugüne kadar yapılan en uzun plastik zirvesi olacak ve 14 Ağustos’ta sona erecek.
Dünya Plastik Konseyi Yürütme Kurulu Başkan Yardımcısı Tracey Campbell, “Bazı konularda uzlaşı sağlanmalı ve uygulanabilir adımlar bir an önce atılmalı” çağrısında bulundu.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER UYARDI: ÜRETİM ARTARSA FELAKET DERİNLEŞECEK
BM verilerine göre her yıl 19 ila 23 milyon ton plastik atık su yollarına karışıyor. Bu miktarın 2040 yılına kadar yüzde 50 artması bekleniyor. Her yıl 400 milyon ton yeni plastik üretiliyor; bu sayı önlem alınmazsa 2040’a kadar yüzde 70 artabilir.
GÖRÜŞMELERİN GEÇMİŞİ
Geçtiğimiz yıl Güney Kore’de 200’den fazla ülke, küresel plastik kirliliğine karşı uluslararası bir anlaşma için son tur müzakerelerde buluşmuştu. Fakat ülkeler her yıl milyonlarca ton plastiğin çevreye karışmasını nasıl engelleyecekleri konusunda uzlaşamamıştı.
Fransa’nın Nice kentinde Haziran ayında düzenlenen BM Okyanus Konferansı’nda 95 ülke, plastik kirliliğine karşı bağlayıcı bir uluslararası anlaşma çağrısında bulunmuştu.
“Nice Uyarısı” (Nice Wake-Up Call) adı verilen ve 95 ülkenin imzacısı olduğu bildiride, her yıl milyonlarca ton plastiğin çevreye karışmasını engellemek amacıyla şu unsurlar yer aldı:
- Plastiğin üretiminden bertarafına kadar tüm yaşam döngüsünü kapsayan bir yaklaşım
- Zararlı kimyasalların ve sorunlu ürünlerin aşamalı olarak ortadan kaldırılması,
- Ürün tasarımlarının iyileştirilmesi,
- Uygulamaya yönelik etkili mekanizmalar,
- Anlaşmanın zamanla gelişmesini sağlayacak hükümler içermesi.
Nice Uyarısı’nda bu temel 5 unsurdan yoksun, yalnızca gönüllü önlemlere dayanan ya da plastiğin tüm yaşam döngüsünü kapsamayan bir anlaşma, plastik kirliliği sorununu çözmede etkili olmayacağı vurgulandı.