İstanbul’da öldürülen MHP’li avukat Serdar Öktem cinayetiyle ilgili soruşturma derinleştirildi. Öktem, neden Sinan Ateş cinayetinin ‘kilit’ isimlerinden biriydi, davadan nasıl tahliye edildi?
HABER MERKEZİ – Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş’in öldürülmesiyle ilgili cinayet davasının sanıklarından Avukat Serdar Öktem, dün akşam İstanbul’da aracında uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetti. Olayın ardından saldırıyı gerçekleştiren beş şüpheli gözaltına alındı. Saldırıyı düzenleyenlerle irtibatlı olduğu belirlenen yedi kişinin daha yakalanması ile birlikte gözaltı sayısı 13’e yükseldi.
“Sinan Ateş’i tasarlayarak kasten öldürmeye yardım” suçundan yargılanan Öktem, cinayetin kilit isimlerinden biri olarak görülüyordu. Hatta Serdar Öktem’le ilgili İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün 25 Ağustos’ta gönderdiği yazıda, Öktem’e yönelik “Daltonlar Suç Örgütü” tarafından eylem planlandığı yönünde istihbarat bulunduğu uyarısı yapıldığı da ortaya çıktı.
TETİKÇİLERLE NASIL BİR BAĞLANTISI VARDI?
Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş de hüküm giyen ya da kovuşturması devam eden şahıslardan özellikle Doğukan Çep, Tolgahan Demirbaş, Emre Yüksel ve Serdar Öktem’in can güvenliğinin sağlanması gerektiğini mahkeme heyetine ilettiğini söyledi.
Peki neden Sinan Ateş davasının önemli sanıklarından biriydi? Sinan Ateş cinayetinin tetikçileri ile nasıl bir bağlantısı vardı?
Öktem, soruşturmanın tutuklu üç şüphelisinin geçmişte avukatlığını yapıyordu. Bunlar tetikçi Eray Özyağcı, Özyağcı’nın Ankara’ya getirilmesini organize eden Dodo lakaplı Doğukan Çep ile MHP İstanbul İl yöneticisi Ufuk Köktürk’tü. Savcılık, bu nedenle Özyağcı ve Çep’in Sinan Ateş cinayeti için kullanılmasında Serdar Öktem’in rolü olabileceği üzerinde duruyordu. Ancak cinayet davasının sanıklarından Tolgahan Demirbaş ve Emre Yüksel ile İstanbul’daki tetikçi grubu arasındaki bağlantıyı sağlamakla suçlanan Serdar Öktem, gözaltına alındığında telefonunun şifresini savcılığa vermekten kaçındı ve bu da aslında şüpheleri daha fazla üzerine çekmesine neden oldu.
Serdar Öktem, savcılık ifadesinde telefon baz kayıtlarının sorulması üzerine “Geçirdiğim ağır Covid sonrası unutkanlık yaşadığım için hatırlamakta güçlük çekiyorum” şeklindeki ifade verdi, telefonunun şifresini de hatırlamadığını söyledi.
Bir süre tutuklu yargılanan Öktem, duruşmalardaki savunmasında, olayla bağlantısı olmadığını, olaya karışan kişilerin kendisinin müvekkili olduğunu ve aralarında müvekkil-avukat ilişkisi dışında herhangi bir ilişki bulunmadığını anlattı.
KAMERA GÖRÜNTÜLERİNDE ORTAYA ÇIKTI
Ancak Serdar Öktem’le ilgili şüphe uyandıran tek detay, telefon şifresini vermekten kaçınması değildi.
Savcılık ayrıca Sinan Ateş tetikçisinin kaçırılması sürecinde Plaka Tanıma Sistemi’ne (PTS) ilişkin kayıtları izlemiş ve bu görüntülerde tetikçiye eskortluk yapan bir araçtan şüphelenmişti. Ve kamera görüntülerini inceleyen savcılık, bu araçtaki kişinin de Serdar Öktem olduğunu belirlemişti.
Ve Öktem’in Bolu’da gittiği tespit edilen Karacaağaç Yaylası’nda yine MHP Bolu Milletvekili İsmail Akgül’ün babası Mehmet Akgül’ün evi bulunuyordu. Soruşturma kapsamında cinayetten yaklaşık bir ay sonra 26 Ocak 2023 tarihinde bu evde polisler arama yaptı. Aynı zamanda İsmail Akgül’ün babasına ait bu arabada da parmak izi incelemesi yapıldı. İncelemede, Akgül’ün parmak izi tespit edildi.
TAHLİYE EDİLDİ, TELEFON ŞİFRESİ ABD’DEN İSTENDİ

Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin 22 sanıklı davada karar, 2 Ekim 2024’te açıklandı. Mahkeme sanıklar Serdar Öktem ve Mustafa Ensar Aykal hakkında, “tasarlayarak kasten öldürmeye yardım”, Aykal hakkında ayrıca “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve yaymak” suçundan açılan dava dosyasının ayrılmasına karar verdi.
Buna gerekçe olarak, sanıkların cep telefonlarının incelenebilmesi için ABD’ye yazı yazılarak telefon şifrelerinin istenmesi gösterildi.
Mahkeme kararla birlikte 2 Ekim 2024’te Öktem’in adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verildi. Öktem’in tutukluluğuna yapılan itiraz da reddedildi.
SON GELİŞME GEÇEN HAFTA YAŞANDI

Serdar Öktem ile ilgili son gelişme geçen hafta yaşandı. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi, eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş’in öldürülmeden önce hakkındaki bazı bilgileri temin etmek suçlamasıyla yargılanan, aralarında eski Ülkü Ocakları yöneticilerinin de olduğu dava ile Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesinde Ateş’in öldürülmesine ilişkin Serdar Öktem ile eski Cinayet Büro Amiri’nin yargılandığı davanın birleştirilmesine karar verdi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Öktem’in ölümüyle ilgili konuya yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, Öktem’in öldürülmesiyle ilgili 13 şüphelinin gözaltına alındığı ve gözaltına alınan şüphelilerin 2’sinin 18 yaşından küçük olduğu belirtildi.