Süveyda’da fiili özerk yönetimin organı olan Yüksek Hukuk Komitesi, Suriye geçici hükümeti ile Ürdün Dışişleri Bakanlığı ve ABD Temsilcisi arasında imzalanan Süveyda anlaşmasını reddettiğini duyurdu.
HABER MERKEZİ – Süveyda Yüksek Hukuk Komitesi, Suriye geçici hükümeti Dışişleri Bakanlığı, Ürdün Dışişleri Bakanlığı ve ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi arasında dün imzalanan “Süveyda Krizine İlişkin Yol Haritası“nı reddettiğini duyurdu.
Komite, anlaşma metninde yer aldığı şekliyle Süveyda’da Temmuz 2025’te yaşananların “tahlihsiz olaylar” olmadığını, “tam anlamıyla insanlığa karşı işlenmiş suçlar olduğunu” vurguladı. Komite, Dürzilerin kendi kaderini tayin hakkı için çağrıda bulundu.
×
SÜVEYDA YÜKSEK HUKUK KOMİTESİ
Suriye’nin güneyinde yer alan Dürzi Süveyda vilayetinde, Ağustos ayı başlarında, Dürzi Muvahhidin Tarikatı’nın ruhani liderliği, ilin yönetimini üstlenmek üzere üst düzey yargıç ve avukatlardan oluşan bir Yüksek Hukuk Komitesi’nin kurulduğunu duyurmuştu.
Süveyda’da fiili özerk yapının organı olan Komite’nin temel görevi, idari, güvenlik ve hizmet sektörlerini yönetmek, kamu ve özel kurumlara ait mülkleri korumak ve yolsuzlukla mücadele etmek olarak tanımlanmıştı.
Komite’de şu isimlerin yer aldığı açıklanmıştı:
Hakim Muhaned Ebu Faur, Hakim Eymen Harfuş, Hakim Mufid Ammaşe, Hakim İsam Aravi, Hakim Şadi Murşid, Hakim Mutez Saiğ, Avukat Keyan Sabbağ, Avukat Enes Hatum, Avukat Mutez Rıdvan.
KOMİTE’DEN ÜÇLÜ ANLAŞMAYA KARŞI AÇIKLAMA
Komite, dün Şam’da Suriye Dışişleri Bakanı Asad el Şeybani, Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi ve ABD Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack arasında imzalanan “Süveyda Krizine İlişkin Yol Haritası” hakkında bir açıklama yaptı.
İmzalanan Yol Haritası’nda yer alan temel maddeler şöyle:
×Sivillere ve mülkiyetlerine zarar veren kişi ve gruplar, uluslararası hukuk çerçevesinde ve tam koordinasyonla soruşturulacak.Yerel güvenlik güçleri, Şam ile Süveyda arasındaki ulaşım yollarının güvenliğini sağlayacak.
Bölge halkı arasında iç uzlaşma süreci başlatılacak; yerel liderler ve dini temsilciler sürece dahil edilecek.
Yardımlar kesintisiz sürdürülecek, şiddet olaylarında zarar gören sivillere tazminat ödemeleri yapılacak ve etkilenen köylerin onarımı desteklenecek.
Şam’da diplomasi trafiği hızlandı
“ULUSLARARASI SORUŞTURMAYI ZAYIFLATMA GİRİŞİMİ”
Süveyda Yüksek Hukuk Komitesi’nin açıklamasında, 6 başlık altında imzalanan üçlü anlaşmanın reddedilmesinin gerekçeleri sıralandı.
Komite, ilk olarak Suriye geçici hükümetine bağlı birliklerin Temmuz 2025’te Süveyda’ya yönelik gerçekleştirdiği saldırılara ve bunlara ilişkin alınan soruşturma kararına itiraz etti.
Komite, daha önce taahhüt edildiği üzere soruşturmanın “Uluslararası Bağımsız Suriye Soruşturma Komisyonu” tarafından yürütülmesi gerektiğini, ancak yeni anlaşma metninde buna bir atıf olsa da, hesap verme sürecinin Suriye yasaları çerçevesinde olacağının kararlaştırıldığını belirtti. Bu durumun uluslararası soruşturmayı zayıflatmaya yönelik bir girişim olarak değerlendirildiği açıklamada, “Meşruiyetini yitirmiş yerel yargı mekanizmalarına indirgenmiş bir süreç, gerçek hesap verebilirliği zayıflatır ve uluslararası soruşturmanın özünü boşaltır” denildi.
“ŞAM HÜKÜMETİ TARAFSIZ DEĞİL, KATLİAMDAN SORUMLU”
Komite’nin itiraz ettiği ikinci başlık ise Şam geçici hükümetinin Süveyda’daki katliamlarda olan sorumluluğunun aklanması ve cezasızlıkla ilgili oldu.
Suriye geçici hükümeti’nin “uzlaşı arayan tarafsız bir aktör gibi sunulduğu” belirtilen açıklamada, “Oysa, hükümetin güvenlik ve askeri aygıtları, Süveyda’da yaşanan katliamlar, zorla kaybetmeler ve kaçırmalar dahil olmak üzere binlerce sivilin ölümünde doğrudan rol oynamıştır” denildi ve bu yaklaşımın “cezasızlık politikasını pekiştirdiği” vurgulandı.
“SUÇLARI AKLAMAYA YÖNELİK RESMİ BİR ÖRTÜ”
Komite açıklamasında, Suriye yargısı eliyle soruşturmaların yürütülmesine yapılan itiraz ise üçüncü başlığı oluşturdu. Suriye yargısının “siyasallaşmış ve yürütme organına bağımlı” olduğu kaydedilen açıklamada, bu yapının adil bir yargılama için güven vermediği belirtilerek, bu tür bir kararın “suçları aklamaya yönelik resmi bir örtü” olduğu vurgulandı.
“YENİ BİR VESAYET MODELİ DAYATILIYOR”
Süveyda Yüksek Hukuk Komitesi’nin itiraz ettiği dördüncü başlık toplumsal bölünme girişimlerine yönelik oldu. Anlaşma metninde yerel meclisler ve ortak polis güçlerinden bahsedilmesinin Süveyda’ya “yeni bir vesayet modeli dayatma” girişimi olarak görüldüğü ifade edildi.
Komite açıklamasında, “Halkın meşruiyetini tanımadığı ve toplumsal davaya ihanet etmiş isimlerin öne çıkarılması, toplum içinde ayrışma ve güvensizlik yaratma stratejisi olarak yorumlanmaktadır” denildi.
“SÜVEYDA HALKI KADERİNİ TAYİN HAKKINA SAHİPTİR”
Komite, Süveyda’da yıllardır devam eden “ötekileştirme, dışlanma ve hak ihlalleri“nin, Dürzi halkının “kendi kaderini tayin hakkı“ için meşru gerekçeler sunduğunu vurguladı ve ekledi:
דSüveyda halkı, güvenliğini, onurunu ve varoluşunu güvence altına almanın son seçeneği olarak, ister özyönetim, ister ayrılık yoluyla olsun, kaderini özgür ve bağımsız biçimde belirleme konusunda yasal ve ahlaki bir hakka sahiptir.”
ULUSLARARASI TOPLUMA ÇAĞRI
Komite açıklamasında, “Süveya’nın geleceğinin Şam’da hazırlanan bildiriler veya dış anlaşmalarla değil, halkın iradesiyle belirlenmesi gerektiği” belirtilerek, uluslararası topluma şu çağrı yapıldı:
- Süveyda halkına zorla dayatılan hiçbir düzenleme tanınmamalıdır.
- Suriye hükümetinin denetiminden uzak, bağımsız bir uluslararası soruşturma ve hesap verebilirlik mekanizması oluşturulmalıdır.
- Uluslararası sözleşmeler ve cezasızlıkla mücadele ilkesi doğrultusunda, Süveyda halkının kendi kaderini tayin hakkı desteklenmelidir.
KADERİNİ TAYİN HAKKI İÇİN İMZA KAMPANYASI
Süveyda ile ilgili bir diğer önemli gelişme, aktivistlerin kendi kaderini tayin hakkı için imza kampanyası başlatması oldu. Süveydalı aktivistlerin pazartesi günü çevrimiçi ve kent merkezlerinde başlattıkları kampanya kısa sürede büyük ilgi gördü. Sahadaki kampanya 2 bin gönüllü tarafından yürütülüyor.
Kampanya yürütücülerine göre, Birleşmiş Milletler ve uluslararası kamuoyuna yönelik başlatılan çevrimiçi imza kampanyasında ilk günde 10 binin üzerinde imza elde edildi.
Kampanya kapsamında ayrıca Suriye geçici hükümetine bağlı güçlerin Temmuz 2025’te Süveyda’da gerçekleştirdiği katliamı soruşturmak üzere ulusalararası bir soruşturma komisyonunun kurulması talebi de dillendiriliyor.
“ŞAM GÜÇLERİ GÜNEYDEN ÇEKİLİYOR” İDDİASI
Bu arada Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) Suriyeli askeri ve diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberinde, Şam hükümetinin ülkenin güneyinden Şam’ın eteklerine kadar ağır silahları geri çektiği bildirildi.
Bu gelişme Suriye ile İsrail arasındaki görüşmelerle bağlantılı olarak değerlendiriliyor. AFP kaynakları, geri çekilmenin Şam’ın güneyinde yaklaşık 10 kilometrelik bir hattı kapsadığını ve Suriye ile İsrail arasında 19 Eylül’de Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de güvenlik görüşmesi yapılacağını duyurdu.
Öte yandan Reuters’ın aktardığına göre, Washington yönetimi de sürece doğrudan müdahil. ABD, BM Genel Kurulu toplantısı öncesinde tarafların en azından sınırlı bir güvenlik mutabakatına varmasını istiyor.
×
İNFAZLAR VE KAÇIRMALAR
Geçici Şam yönetimi ordusu, IŞİD ve HTŞ gibi gruplar 13 Temmuz’da Suriye’nin güneyindeki Dürzi kenti Süveyda’ya saldırmaya başlamıştı.
Saldırılarda şimdiye kadar Şam güçlerinin 765 sivil Dürzi’yi infaz ettiği belgelenmişti. Birleşmiş Milletler’den (BM) 9 uzman tarafından Süveyda’da yaşanan hak ihlallerine ilişkin 23 Ağustos’ta yayınlanan raporlarda saldırılar sırasında 105 kadın ve kız çocuğu kaçırıldığı, aralarında 80 kadın ve kız çocuğunun da bulunduğu 763 kişinin akıbeti bilinmediğini açıklanmıştı.