Tabka’da Şam hükümeti ile görüşmeleri yürüten Müzakere Komitesi’ni desteklemek amacıyla düzenlenen Danışma Kurulu toplantısında söz alan temsilciler, “Bugün Suriye’nin merkezi olmayan, katılımcı, ulusal bir demokratik sisteme ihtiyacı var” ifadelerini kullandı. Sonuç bildirgesinde 10 Mart Mutabakatı’na tam destek verilirken, geleceğin Suriye’sinin ademi merkeziyetçiliği ve eşit vatandaşlık ilkesini benimseyen yeni bir anayasaya dayanması gerektiğinin altı çizildi.
HABER MERKEZİ – Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Bölgesi’nin Tabka kentinde geçici Şam hükümeti ile entegrasyon görüşmelerini yürüten Müzakere Komitesi’ni desteklemek amacıyla bir Danışma Kurulu toplantısı düzenlendi.
Rakka ve Tabka bölgelerinden temsilcilerin katılımıyla Tabka Kültür Merkezi’nde yapılan toplantıya Özerk Yönetim yetkililerinin yanı sıra müzakere komitesi üyeleri, aşiret şeyhleri ve ileri gelenleri, din alimleri ve farklı siyasi parti, sivil toplum kuruluşu ve kadın örgütleri temsilcileri katıldı.
MİHBAŞ: SURİYE’NİN MERKEZİ OLMAYAN BİR SİSTEME İHTİYACI VAR
Toplantıda konuşan Müzakere Komitesi‘nin üyesi Ebid Hamid el Mihbaş, Suriye’deki “siyasi anlaşmazlıkların artık gerginlik yoluyla değil, diyalog yoluyla çözülmesinin” zamanı geldiğini belirterek şunları kaydetti:
“Yeni Suriye’deki hükümet biçimi, yönetimi ve idaresinin, hiçbir tarafın dışlanmadığı veya ötekileştirilmediği, tüm Suriyelilerin katılımıyla tamamen ulusal bir karara dayanması gerekir. Suriye’nin merkezi olmayan, katılımcı, ulusal bir demokratik sisteme ihtiyacı var. Suriye’deki herhangi bir iç savaşı veya Suriyeliler arasındaki herhangi bir askeri tırmanmayı kesinlikle reddediyoruz. İç çatışmalar, ülkenin birliğine doğrudan bir tehdit oluşturuyor.”
Suriye’nin bugün “tüm hakları koruyan ve ulusal onuru güvence altına alan adil bir anayasaya dayalı, ulusal, katılımcı, merkezi olmayan bir demokratik sisteme” ihtiyacı olduğunu vurgulayan Mihbaş, uluslararası gözlemcilere 10 Mart Mutabakatı’nın hayata geçirilmesi için yardımcı olmaları çağrısında bulundu.
XOD EL ALİ: YEN BİR SURİYE İNŞA ETMEYE HAZIRIZ
Ardından söz alan Zenubya Kadınlar Topluluğu Sözcüsü Xod El Ali ise, Suriye’de “gerçek bir siyasi sürecin kadınların kilit rolünü” tanımadan başarılı olamayacağını vurguladı.
Kadınların karar alma, barış inşası ve toplumu yeniden yapılandırmada “öncü ve temel bir role” sahip olduğunu belirten Ali, “Eğer barış ve diyalog istiyorlarsa, biz barış ve diyalog insanlarıyız ve halkın iradesini ifade eden, çoğulculuğu, merkeziyetçiliği ve adaleti güvence altına alan yeni bir Suriye anayasası inşa etmeye, buna katılmaya hazırız. Hiçbir tarafın vesayet dayatmasına veya özgür kararımızı gasp etmesine izin vermeyeceğiz” dedi.
SÖZCÜ ZİB: ÖZGÜR BİR SURİYE’Yİ KORUMAYI AMAÇLAYAN ÇABALARIN YANINDAYIZ
Müzakere Komitesi Danışma Kurulu Sözcüsü Muhammed Nur El Zib ise, “Müzakere heyetine verdiğimiz destek, Rakka ve Tabka’nın özgünlüklerini dikkate alan, yerinden edilmiş kişilerin geri dönüşünü, sivil barışın güçlendirilmesini ve hukuk ve vatandaşlık esaslarına dayalı devlet kurumlarının inşasını önceliklendiren kapsamlı bir ulusal çerçeve içinde, bölge halkının çıkarlarını temsil etme yeteneğine olan güvenimizden kaynaklanmaktadır” diye konuştu.
“Suriye krizinde, şeyhlerin, aşiret liderlerinin ve din alimlerinin rolünün, Suriye toplumunun dokusunu korumak ve kanın dökülmesini engellemek olduğunu vurguluyoruz” diyen Zib, “Birleşik, güvenli ve özgür bir Suriye’yi korumayı amaçlayan her samimi ulusal çabaya danışmanlık desteği sağlamaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
SONUÇ BİLDİRGESİ: 10 MART MUTABAKATI’NA TAM DESTEK
Yapılan konuşmalar ve tartışmaların ardından toplantının sonuç bildirgesi, Danışma Kurulu üyesi Halid El Musa tarafından okundu. Bildirgede özetle şu ifadeler yer aldı:
×
- Katılımcılar, Suriye’deki yönetimin dışlama, tahakküm ve zorla oldubitti dayatma mantığını reddederek, yalnızca müzakere ve karşılıklı saygıya dayalı Suriye-Suriye diyaloğu yoluyla yapılması gerektiğini, ulusal ve siyasi bir çözümün geleceğin Suriye’sini inşa etmenin tek yolu olduğunu teyit etmektedir.
- Katılımcılar, Suriye’nin hem topraklarının hem de halkının birliğini vurgulayarak, her türlü bölünme planını reddetti. Suriye topraklarının tamamı üzerinde ulusal egemenliğin korunması gerektiğini belirtti ve sivil barışı asla aşılmaması gereken kırmızı bir çizgi olarak değerlendirerek, Suriyeliler arasında herhangi bir çatışma veya askeri gerilimi kesin bir dille reddetti.
- Forum, nefret söyleminin, kışkırtmanın ve vatana ihanet suçlamalarının her biçimini kınayarak, siyasi, medya ve dini güçleri diyalog ve hoşgörü kültürünü teşvik etme ve birlikte yaşama değerlerini pekiştirme sorumluluklarını üstlenmeye çağırdı.
- Katılımcılar, Demokratik Suriye Güçleri’ni (DSG), Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerinin korunmasında, terörizmle mücadelede ve iç barışın sağlanmasında temel bir rol oynayan ulusal bir güç olarak desteklediklerini teyit ederek, Suriye’nin birliğine ve istikrarına hizmet eden ulusal bir çerçeve içinde DSG’nin rolünün güvence altına almasını istedi.
- Forum ayrıca Suriye ulusal kararının bağımsızlığının ve her türlü dış müdahalenin reddedilmesinin gerekliliğini vurguladı ve 10 Mart Mutabakatı’na tam destek verdiğini açıkladı.
- Katılımcılar, geleceğin Suriye’sinin ulusal demokratik bir sisteme, hak ve özgürlükleri güvence altına alan, katılımcı çoğulculuğu, ademi merkeziyetçiliği, demokrasiyi, eşit vatandaşlık ilkesini ve hukukun üstünlüğünü benimseyen yeni bir anayasaya dayanması gerektiğinin altını çizdi.



