Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

Taraflar ABD’nin arabuluculuğunda anlaştı |

Kongo ve Ruanda Barış Anlaşması imzaladı

Taraflar ABD’nin arabuluculuğunda anlaştı |
ABD’nin arabuluculuğuyla imzalanan anlaşma, 30 yılı aşkın süredir devam eden ölümcül çatışmalara son vermeyi hedefliyor. Anlaşma, aynı zamanda bölgedeki stratejik madenlere ABD’nin erişimini de kapsıyor.

HABER MERKEZİ – Washington’da düzenlenen törenle, Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Ruanda, ABD’nin arabuluculuğunda tarihi bir barış anlaşmasına imza attı. 1990’lardan bu yana milyonlarca kişinin hayatını kaybettiği ve dünyanın en karmaşık krizlerinden biri olarak tanımlanan çatışmaya son verilmesi hedefleniyor.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, “30 yıllık savaşın ardından önemli bir an” diyerek süreci değerlendirdi. Anlaşma kapsamında iki ülke, kalıcı bir güvenlik koordinasyon mekanizması kuracak. Ayrıca ekonomik iş birliği de güçlendirilecek.

BARIŞ AYNI ZAMANDA SORUMLULUK GEREKTİRİYOR

Ruanda Dışişleri Bakanı Olivier Nduhungirehe, anlaşmanın temelini “güvenlik iş birliğinin kurumsallaşması” olarak tanımlarken, Kongo Dışişleri Bakanı Therese Kayikwamba Wagner, “Barış, bir karardır ama aynı zamanda insan haklarına ve devletlerin egemenliğine saygı sorumluluğudur” dedi.

TRUMP: BU SAVAŞI ÇÖZEBİLECEK BİRİ VARDI

ABD Başkanı Donald Trump, anlaşma öncesi yaptığı basın açıklamasında, “Bu, tarihin gördüğü en kötü savaşlardan biri” dedi. Anlaşmanın mimarlarından biri olduğunu ima eden Trump, “Şans eseri, bu işi çözebilecek birini bulduk” ifadelerini kullandı.

Barış anlaşmasıyla birlikte ABD hükümeti ve Amerikan şirketlerine, bölgedeki altın, kobalt, bakır ve lityum gibi kritik maden kaynaklarına daha kolay erişim sağlanacak. Bu durum, ABD’nin küresel tedarik zincirlerindeki stratejik konumunu güçlendirebilir.

KIRILGAN ANLAŞMA

Her ne kadar anlaşma umut verse de, uzmanlar çatışmaların kısa sürede sona ereceği konusunda temkinli. Silahlı gruplar, anlaşmayı tanımayabileceklerini belirtti. Şu anda bölgede 100’den fazla silahlı grubun aktif olduğu ve bu yapıların çoğunun barış sürecine dahil edilmediği biliniyor.

Birleşmiş Milletler, yedi milyon kişinin yerinden edildiği Kongo’daki durumu “dünyanın en karmaşık insani krizlerinden biri” olarak tanımlıyor. Bu nedenle anlaşmanın geleceği, hem yerel hem uluslararası aktörlerin sahadaki adımlarına bağlı olacak.

×

Kongo ile Ruanda arasındaki kriz

Demokratik Kongo Cumhuriyeti ile Ruanda arasındaki gerilim, 1990’lardan bu yana bölgeyi istikrarsızlaştıran çok katmanlı bir çatışmaya dayanıyor. Ruanda’daki 1994 soykırımından kaçan Hutu milislerinin Kongo’nun doğusuna sığınmasıyla başlayan süreç, zamanla silahlı grupların ve isyancı hareketlerin çoğalmasına yol açtı. Bu çatışmaların en bilinen aktörlerinden biri, Ruanda tarafından desteklendiği iddia edilen M23 adlı isyancı grup. 2012 yılında Goma’yı kısa süreliğine ele geçiren M23, 2022’den itibaren yeniden aktif hale geldi ve 2025’te çatışmalar daha da yoğunlaştı.

Kongo hükümeti, Ruanda’yı M23’ü doğrudan desteklemekle suçlarken; Ruanda ise Kongo’nun sınır güvenliğini ihlal ettiğini ve Ruanda karşıtı milis grupları desteklediğini öne sürüyor. Bölgedeki çatışmaların arka planında yalnızca etnik gerilimler değil, altın, kobalt, bakır ve lityum gibi değerli madenler üzerindeki kontrol mücadelesi de yatıyor. Bu nedenle Kongo’nun doğusu, hem yerel silahlı grupların hem de uluslararası çıkarların kesişim noktası hâline gelmiş durumda. Yıllar süren müzakerelere ve uluslararası çağrılara rağmen kalıcı bir çözüm sağlanamamıştı. 2025’te ABD ve Katar’ın diplomatik baskısıyla taraflar ilk kez somut bir barış anlaşmasında uzlaştı.

 

Benzer Haberler