Trump’ın Gazze planının birinci aşamasında Hamas ile İsrail arasında 10 Ekim’de ilan edilen ateşkesin bir ayı geride kaldı. Karşılıklı suçlamalar, rehine naaşlarının teslimi, Hamas militanlarının varlığı ve İsrail’in saldırıları ile bu aşama gerilimli devam ederken, ikinci aşama da konuşuluyor ve bu aşamanın başlıkları olarak Hamas’ın silahsızlanması, Gazze’nin yönetimi ve Uluslararası İstikrar Gücü için belirsizlikler var.
HABER MERKEZİ – ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze Barış Planı kapsamında 10 Ekim’de İsrail ile Hamas arasında imzalanan ateşkes anlaşmasının birinci ayı geride kaldı. Ateşkes anlaşması Trump’ın planının birinci aşaması olarak duyurulmuştu.
Birinci aşama kapsamında İsrail’in Gazze’de sarı hat olarak belirlenen bölgeye askerlerini çekmesini öngörüyordu. Bu İsrail’in Gazze’nin ateşkes sonrasında Gazze’nin yüzde 53’lük kısmını hala kontrol altında tutması anlamına geliyordu. İsrail 10 Ekim’den itibaren belirlenen hatta çekildiğini duyurdu.
CENAZE TAKASLARI SÜRÜYOR
Ateşkes anlaşması kapsamında Hamas’ın elindeki canlı ve ölü İsrailli 48 rehineyi teslim etmesi kararlaştırıldı. Hamas ilk etapta yaşayan 20 İsrailli rehineyi teslim etti. Ancak aradan geçen bir aya rağmen tüm ölü rehinelerin cenazeleri teslim edilmiş değil. Halihazırda Hamas’ın teslim ettiği ölü rehine sayısı 24 ve hala 4 rehinenin cenazelerinin bulunması çalışmaları sürüyor.
Hamas’ın teslim ettiği 20 canlı rehineye karşılık İsrail 2 bine yakın Filistinli’yi hapishanelerden serbest bıraktı. Her bir ölü rehineye karşılık İsrail 15 Filistinli’nin cenazesini teslim edecekti. Bugüne kadar İsrail 330 Filistinli’nin naaşını Gazze’ye gönderdi.
KIRILGAN ATEŞKES: KARŞILIKLI İHLAL SUÇLAMALARI
Birinci ayını geride bırakan ateşkes kırılgan yapısıyla ön plana çıktı. İsrail, Hamas’ın ateşkesi ihlal ettiğini sık sık ileri sürdü. Bunun için ileri sürülen gerekçelerden biri, hala tamamı teslim edilmemiş olan ölü rehinelerin naaşları. İsrail, Hamas’ın zaman kazanmak için bilerek naaşları geciktirdiğini savunuyor. Hamas ise, yıkılmış Gazze’de enkazda rehinelerin naaşlarına ulaşmak için zamana ve ekipmana ihtiyacı olduğunu savunageldi.
Ateşkesi kırılgan hale getiren ikinci husus da, tarafların karşılıklı saldırı suçlamaları oldu. İsrail Gazze Şeridi’ne yönelik 19 ve 28 Ekim’de iki büyük saldırı başlattı ve her iki saldırıda 130’dan fazla Filistinli’nin yaşamını yitirdiği duyuruldu. İsrail, her iki olayda da askerlerine yönelik Hamas militanlarının düzenlediğini ileri sürdüğü saldırıları gerekçe olarak gösterdi. Hamas ise iddiaları reddetti.
Ayrıca Gazze’deki Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasına göre, İsrail’in 10 Ekim’den beri düzenlediği saldırılarda 241 Filistinli öldü, 619’u da yaralandı. İsrail ordusunun 10 Ekim’den bu yana en az 194 kez ateşkesi ihlal ettiği de ileri sürüldü.
Kırılgan ateşkes: Refah’ta İsrail askerlerine saldırı
ABD’Lİ YETKİLİLER SIK SIK ZİYARET ETTİ
Ateşkesin bozulma ihtimaline karşı her seferinde ABD’li yetkililer devreye girdi. 28 Ekim’deki İsrail’in büyük çaplı saldırısı sonrasında ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve ABD Özel Temsilcisi Steve Witkoff İsrail’i ziyaret etti ve ABD Başkanı Donald Trump ise, İsrail’in saldırılarına rağmen ateşkesin hiçbir şekilde tehlikeye girmeyeceğini belirterek, “Hamas, Ortadoğu’da barışın çok küçük bir parçası. Ve uslu durmaları gerekiyor. Sert taraftalar ama iyi olacaklarını söylediler. Ve eğer iyi olurlarsa mutlu olacaklar. Ve eğer iyi olmazlarsa, yok edilecekler, hayatları sona erecek” demişti.
KUSHNER İSRAİL’DE – HAMAS MİLİTANLARI TÜNELLERDE MAHSUR
Ateşkesin birinci ayı geride kalırken, bugün ABD Başkanı Donald Trump’ın damadı Jared Kushner bir kez daha İsrail’deydi. Kushner, ateşkes anlaşması öncesinde de İsrail’de önemli temaslarda bulunmuştu.
Kushner, bugünkü İsrail ziyaretinde Başbakan Benjamin Netanyahu ile görüştü. Görüşmede, Trump’ın planının ikinci aşamasının ele alındığı kaydedilirken, öbür yandan birinci aşamada İsrail ordusunun çekildiği sarı hatı kapsayan bölgelerde kalan Hamas militanlarının durumunun da konuşulduğu kaydedildi. Bu bölgede 200 civarında Hamas militanının tünellerde olduğu kaydediliyor.
Hamas’tan yapılan açıklamada, bu militanların güvenli bir şekilde hattın İsrail’in çekildiği bölgeye geçişlerine izin verilmesi istendi. Ancak İsrail’in buna onay vermediği belirtiliyor.
İsrail hükümet sözcüsü, mahsur kalan savaşçılarla ilgili herhangi bir kararın Trump yönetimiyle iş birliği içinde alınacağını söyledi.
ABD temsilcisi Steve Witkoff geçen hafta, savaşçıların silahsızlandırılması karşılığında Hamas’ın kontrolündeki Gazze bölgelerine güvenli geçiş sağlanması yoluyla anlaşmazlığın çözülmesine yönelik çabaları, daha geniş kapsamlı ateşkes planında atılacak adımlar için bir test vakası olarak tanımladı.
İKİNCİ AŞAMA VE BELİRSİZLİKLER
İsrail hükümet sözcüsü, Netanyahu ve Kushner’in Hamas’ın silahsızlandırılması, Gazze’nin silahsızlandırılması ve grubun bir daha asla Gazze’de yönetim rolü üstlenmemesi konularını görüştüğünü söyledi. Tüm bu konular, Trump’ın planının ikinci ve sonraki aşamalarında ele alınması beklenen başlıklar.
İkinci aşamanın önemli başlıklarından biri de, Hamas’ın silahsızlandırılmasına paralel olarak Gazze’de teknotratlardan oluşan bir yönetimin idareyi ele alması ve çeşitli ülkelerin göndereceği askerlerden oluşacak olan Uluslararası İstikrar Gücü’nün göreve gelmesi. Kushner ile Netanyahu’nun görüşmesinde bu konuların da ele alındığı bildiriliyor.
Bu unsurların her biri muhtemelen Hamas, İsrail veya her ikisinden de önemli bir tepki alacak ve bazı önemli anlaşmazlıkların gündeme gelmesi büyük bir ihtimal. Uluslararası İstikrar Gücü, ülkelerin sahaya herhangi bir kuvvet konuşlandırma riskini alabilmesi için Birleşmiş Milletler yetkisini gerektiriyor. Halihazırda ABD’nin BM Güvenlik Konseyi’ne sunduğu bir taslak var ve bu, henüz netliğe kavuşmuş değil.



