Komisyonun 11’inci toplantısında söz alan vakıf, konfederasyon ve dernek temsilcileri, kalıcı barış için hukuki alt yapının hazırlanması gerektiğini vurgulayarak, Kürtlerin ortak taleplerinin anayasal vatandaşlık, ana dilin hayatın her alanında kullanılmasına ilişkin yasal düzenlemeler ve daha fazla yerinden yönetim olduğunu belirtti.
HABER MERKEZİ – Kürt sorunun çözümü için devam eden süreç kapsamında Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun 11. toplantısı sona erdi.
Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un kısa açılış konuşmasından sonra söz hakkı, vakıf, konfederasyon ve derneklerin temsilcilerine verildi.
DEVLETİN DE EV ÖDEVLERİ VAR
Toplantıda ilk sözü alan Güneydoğu Sanayici ve İş İnsanları Derneği (GÜNSİAD) Başkanı Şahismail Bedirhanoğlu, silah bırakma sürecine dair yasal altyapının hazırlanmış olması gerektiğine dikkat çekerek “Bu bir al-ver süreci değil ama bu süreçlerin tekrar yaşanmaması adına devletin de kendine göre ev ödevleri olduğunu biliyoruz” dedi.
Bedirhanoğlu, Kürt toplumunun ortaklaştığı taleplerin herkesi kapsayan anayasal vatandaşlık, anadilinin hayatın her alanında kullanılmasına ilişkin yasal düzenlemeler ve daha fazla yerinden yönetim olduğunu ifade etti.
BARIŞ SADECE SİLAHLARIN SUSMASI DEĞİL
Doğu ve Güneydoğu İş Kadınları Derneği (DOGÜNKAD) Başkanı Özlem Külahci Tanaman ise süreçte anayasal eşitlik, hak ve özgürlüklerin teminat altına alınmasının kaçınılmaz olduğunu vurgulayarak, “Onurlu barış yalnızca bölge halkının değil, tüm Türkiye’nin ekonomisinin yükselmesinin anahtarıdır” dedi ve ekledi:
“Kadınların sürece katılımı hayati önem taşımaktadır. Barış sadece silahların susması değil, aynı zamanda demokrasinin güçlenmesi, kimliklerin özgürleşmesi, adaletin güvence altına alınmasıdır.”
Anadolu Güvenlik Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Başkanı Orhan Kandemir, yaklaşık 50 bin korucunun yurt içinde ve sınır ötesinde görev yaptığını hatırlatarak, “sürecin korucuları dışlayan bir sürece dönüşmemesi gerektiğini” söyledi.
YEREL YÖNETİMLER YASASI VE ANADİLDE EĞİTİM
Doğu-Güneydoğu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu (DOGÜNSİFED) Başkanı Devrim Türk de “Kürt meselesinin şiddet ve çatışmadan arındırılarak demokrasi zemininde konuşulması tarihi önemdedir” ifadelerini kullandı.
דSüreç sonunda yapılacak düzenlemelerle sınır ticareti geliştirilmeli ve bölge ekonomisine katkısı yükseltilmelidir. Yatırımı geliştirecek, vergi avantajı da sağlayacak kalkınma programları uygulamaya konulmalı.”
Ardından konuşan Kadim Aşiretler Federasyonu Başkanı Rasim Aslan ise “Kimse yaraları yeniden deşmesin. Toplumun tüm kesimleri olarak üzerimize düşen tarihi sorumluluk gereği kardeşlik ve barış için elimizi taşın altına koymalıyız” dedi.
דRengi, ırkı, dili ve dini ne olursa olsun herkesin eşit düzeyde ülkenin birinci sınıf düzeyinde eşit vatandaşı olduğu kabul edilmeli. Yerel yönetimler yasası yeniden düzenlenmeli. Dil, kültür, anadilde yayın, anadilde eğitim ve isim verilme gibi yapılan düzenleme ve iyileşmeler yasal güvence altına alınmalı.”
ANA DİLDE EĞİTİM VE VAAZ, KURAN’IN EMRİDİR
“Bir dili ortadan kaldırmaya çalışmak, hakaret, insafsızlık, zulümdür, insanlık suçudur. Kuran ana dili kullanma hakkını da garanti altına almıştır” diyen Mezopotamya İslami Araştırmalar Federasyonu Temsilcisi Abdullah Sağır ise sözlerini şöyle sürdürdü:
×Başta Tevhid-i Tedrisat Kanunu, tüm yasaklayıcı kanunlar kaldırılarak Kürtçe ve Türkçe’nin eşitliği sağlanmalıdır. Vaazler Kürtçe de verilebilmeli, Diyanet İşleri Başkanlığı da Kürtçe hutbe sunabilmelidir. Kuran’ın emri böyledir. Türkiye’de yaşayan, sayıları 40 milyonu bulan Kürtleri görmezden gelmek kabul edilemez. Nasıl İtalyanca, İspanyolca hazırlanıyorsa, Kürtçe de haktır. Kreş ve okul öncesi kurslarda Kürtçe öğrenim yapılabilmelidir. Bunların yapılması hem Kuran’ın emri hem de kardeşliğin emridir.
TOPLANTIDA ‘HİZBULLAH’ GERGİNLİĞİ, DEM PARTİ SALONU TERK ETTİ
Daha sonra söz alan Hizbullah üyeliğinde ceza alan Enver Kılıçarslan’ın bir dönem başkanlığını yaptığı İTTİHAD’ın Başkanı Mehmet Bekir Şimşek’in konuşması, toplantıda gerginliğe neden oldu.
Şimşek’in konuşması sırasında DEM Parti’liler, “Domuz bağcıları dinlemeyeceğiz” diyerek toplantıyı terk etti. MHP’li Feti Yıldız da Şimşek’e tepki gösterdi.
Komisyon toplantısında ‘Hizbullah’ gerginliği | MHP tepki gösterdi, DEM Parti toplantıyı terk etti
Tartışmanın ardından Medrese Alimleri Vakfı (MEDAV) Başkanı Tayyip Elçi’nin konuşmasına geçildi. Bu konuşmaya geçildiğinde DEM Parti milletvekilleri komisyon salonuna geri döndü.
KORUCULUK SİSTEMİ, ÇATIŞMAYI DERİNLEŞTİRDİ
Mezopotamya Göç İzleme ve Araştırma Derneği Başkanı Murat Sarı, “90’lı yıllarda güvenlik odaklı olarak binlerce köy boşaltıldı. Köye dönüşlerin sağlanması toplumsal barışın tesisi için şarttır. Gerekli yasal düzenleme, yaşanan mağduriyetleri de giderecek şekilde yapılmalıdır” dedi.
דKoruculuk sistemi yarattığı militarist ortam nedeniyle güvensizlik ve ayrıştırma, kutuplaştırmayı derinleştirmiştir. Bazı korucuların uyguladığı şiddet, devlet ve halk arasındaki ilişkiyi de bozmuştur. Keyfi gözaltılar, işkence ve zorla kayıplar silahlı güce sahip korucular yüzünden artmıştır. Koruculuk sistemi hukuk devleti ilkesine uygun değildir.”
KURTULMUŞ: ACILARI KONUŞURSAK YILLAR YETMEZ
Tüm konuşmalar tamamlandıktan sonra Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş söz aldı. Kurtulmuş, Türk ve Kürt halkının kardeşliğini bozacak her türlü söz ve eylemi kategorik olarak reddettiklerini söyledi.
“Her acının arkasında kim var niye var o günün şartlarında konuşursak değil toplantılar yıllar yetmez” diyen Kurtulmuş, bugünkü toplantıyı sonlandırarak, 24 Eylül çarşamba günü bu konuda çalışan düşünce kuruluşlarını dinleyeceklerini kaydetti.