Filistin devletini tanıyan ülke sayısı 157’ye çıkarken, İsrail’in Gazze Şeridi ile Batı Şeria’daki saldırıları tanınan devletin varlığını imkansız kılmayı amaçlıyor. BM, İsrail’in Gazze’de kalıcı işgal, Batı Şeria’da ise Yahudi nüfusu çoğunluk yapma niyetinde olduğunu raporlaştırdı. BM raportörleri ise FIFA ve UEFA’ya İsrail Milli Takımı’nı men etme çağrısı yaptı.
HABER MERKEZİ – BM 80’inci Genel Kurulu devam ediyor ve en fazla öne çıkan gündem ise Filistin. Genel Kurul toplantısına 150’ye yakın devlet başkanı veya başbakan ile onlarca bakan ve diplomat katılıyor.
BM Genel Kurulu’nda bazı ülkelerin Filistin’i tanıma kararları ile Gazze’deki İsrail saldırılarına karşı yapılan konuşmalar gündemi oluşturdu.
Şimdiye kadar Filistin devletini tanımayan 9 devlet, ülkeyi resmen tanıdığını açıkladı. 193 üyesi bulunan BM’de, Filistin’i tanıyan ülkelerin sayısı 157’ye çıktı.
Kanada, Avustralya, İngiltere ve Portekiz 21 Eylül’de Filistin’i tanıdığını duyurdu.
Fransa, Monako Prensliği, Lüksemburg, Malta ve San Marino ise 22 Eylül’de BM bünyesinde Filistin Meselesine Çözüm Bulunması ve İki Devletli Çözümün Hayata Geçirilmesi Konulu Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferans kapsamında Filistin Devleti’ni tanıdığını kayda geçirdi.
Bu arada Hollanda ve Danimarka ise, Hamas’ın silah bırakması ve İsrailli rehineleri serbest bırakması gibi şartların yerine gelmesi halinde Filistin’i devlet olarak tanıyacağını duyurdu.
Ancak Filistin’in devlet olarak tanınması, İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki saldırılarını durdurmaya yetmiyor. Son bir günde İsrail’in saldırılarında en az 38 kişinin daha yaşamını yitirdiği ve böylece 7 Ekim 2023’ten bu yana toplam ölü sayısının 65 bin 382’ye çıktığı bildirildi.
BM RAPORU: İSRAİL GAZZE’DE KALICI KONTROL NİYETİNDE
Birleşmiş Milletler (BM) İşgal Altındaki Filistin Toprakları Hakkında Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu da, New York’ta gerçekleşen BM 80. Genel Kurulu kapsamında yeni raporunu paylaştı.
Raporda, İsrail’in Gazze üzerinde kalıcı bir kontrol kurma ve işgal altındaki Batı Şeria’da Yahudi nüfusun çoğunluğunu sağlama yönünde açık bir niyet gösterdiği belirtildi.
BM raporunda, İsrail yetkililerinin Gazze koridorları ve tampon bölgedeki sivil altyapıyı kapsamlı ve sistematik bir şekilde yıktığı ayrıntılı olarak anlatıldı. Bu yıkım sonucunda İsrail, bu yılın temmuz ayına kadar Gazze Şeridi’nin yüzde 75’ini kontrol altına aldığı kaydedildi.
İsrail’in, işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te Ekim 2023’ten bu yana “şiddet yanlısı yerleşimcilerin eylemlerine destek”, Filistinlileri zorla nakletme, İsrailli Yahudi sivil varlığını genişletme ve Batı Şeria’nın tamamını ilhak etme gibi eylemlerinin olduğuna dikkat çekilen raporda, bunun, Filistinlilerin kendi kaderini tayin etme, devlet kurma girişimlerini engelleme ve süresiz bir işgali sürdürme yönünde açık bir niyet göstergesi olduğuna yer verildi.
NETANYAHU SUÇLANDI
BM raporunda, aralarında bazı İsrailli bakanların, Başbakan Binyamin Netanyahu, Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’in, komisyonun uluslararası suçlar olarak nitelendirdiği olaylardan birinci derecede sorumlu olduğu kaydedildi.
İsrail ise, savaşın Gazze halkına karşı değil, 7 Ekim 2023’te İsrail’e düzenlenen ve savaşı başlatan saldırıya öncülük eden Hamas militan grubuna karşı olduğunu savunuyor ve rapordaki görüşleri tamamen reddediyor.
“İSRAİL KINANMALI”
BM raporunda görüşlerine yer verilen Komisyon Başkanı Navi Pillay, İsrail’in, Gazze’deki Filistin topraklarına yönelik el koyma, buralarda tampon bölge ile koridorların oluşturulması ve genişletilmesinin derhal sona ermesi ve bu toprakların Filistinli sahiplerine iade edilmesi gerektiğini kaydetti.
İsrail Maliye Bakanı Smotrich’in yakın zamanda açıkladığı işgal altındaki Batı Şeria’nın yüzde 82’sini ilhak etme planı ve Başbakan Netanyahu’nun bunun bir Filistin devleti olmayacağını garantileyeceğini iddia ettiği E1 yerleşim biriminin genişletilmesini destekleyen bir planın onaylanması karşısında dehşete kapıldığını kaydeden Pillay, şunları söyledi:
דBu gelişmeler bulgularımızı doğruluyor. İsrail’in Batı Şeria’nın tamamını ele geçirmesi ve çok sayıda Filistinli topluluğun mülksüz bırakarak yerlerinden edilmesi artık İsrailli yetkililerin gururla övündüğü açık hedefler haline geldi. Bu planlar ve açıklamalar iğrenç ve geniş çapta kınanmalı.”
FIFA VE UEFA’YA ÇAĞRI: İSRAİL MİLLİ TAKIMI MEN EDİLSİN
Öbür yandan BM raportörleri, İsrail’in uluslararası futbol turnuvalarından men edilmesi çağrısında bulundu. BM raportörler tarafından yapılan yazılı açıklamada, BM İşgal Altındaki Filistin Toprakları Hakkında Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu’nun İsrail’in soykırım işlediği sonucuna vardığı hatırlatıldı ve FIFA ile UEFA gibi uluslararası spor kuruluşlarının, İsrail’in milli takımlarını askıya alarak bu suçları meşrulaştırmaktan kaçınması gerektiği belirtildi.
Açıklamada, FIFA ve UEFA’nın BM İş ve İnsan Hakları Rehber İlkeleri uyarınca uluslararası insan hakları hukukuna tabi olduğuna dikkat çekilerek, insan hakları ihlalleri gerçekleştiren devletleri temsil eden milli takımların askıya alınmasının hem hukuki hem de ahlaki bir zorunluluk olduğu belirtildi.
×BM özel raportörleri, İnsan Hakları Konseyi’nin bağımsız mekanizmaları kapsamında gönüllülük esasına göre çalışmalar yürütüyor ve dünyanın farklı bölgelerindeki insan hakları ihlallerini izleyerek raporlar hazırlıyor.