Hükümetin 18,9 trilyon TL’lik 2026 merkezi bütçe tasarısını eleştiren DEM Parti Sözcüsü Doğan, “Bütçe teklifleri iktidarların tercihlerini gösterir. Barışa değil, adeta savaşa hazırlanan bir bütçe tasarısı ile karşı karşıyayız. Savunmaya ayrılan her kaynak ekmeğimizi küçültüyor” dedi.
HABER MERKEZİ – 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi’nin geneli üzerinde yapılan görüşmeler, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sürüyor. Hükümet adına Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz 70 sayfalık sunum yaptı. DEM Parti Sözüsü Aygül Doğan, tepki gösterdi.
×
SAVUNMA VE CUMHURBAŞKANLIĞI’NA BÜYÜK PAY
2026 merkezi yönetim bütçesi 18,9 trilyon TL olarak belirlendi. Eğitim, sağlık, tarım ve savunma alanları öncelikli harcama kalemleri olarak belirlendi.
18,9 trilyon olarak belirlenen merkezi yönetim bütçesinin en önemli kalemini ise 1 trilyon 202 milyar TL ile savunma harcamaları oluşturuyor, ayrıca iç güvenlik için 953 milyar TL ayrıldı. Böylece savunma ve güvenlik bütçesi toplamda 2 trilyon 155 milyar TL olarak planlandı.
651 milyar TL’si yükseköğretim kurumlarının bütçesi olmak üzere toplamda eğitim için ayrılan bütçe miktarı ise 2 trilyon 896 milyar TL.
Sağlık hizmetlerine ise 1 trilyon 594 milyar TL kaynak ayrıldı; Sağlık Bakanlığı, yükseköğretim kurumları ve Sosyal Güvenlik Kurumu harcamalarıyla birlikte toplam sağlık bütçesi 3 trilyon 307 milyar TL’ye ulaşıyor.
Tarım sektörüne ayrılan pay ise toplamda 888 milyar TL.
Orta Vadeli Program (OVP) çerçevesinde 2026 yılı merkezi bütçesinde Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na gelecek yıl için tam 21 milyar 286 milyon 534 bin TL ödenek ayrıldı. Bu oran geçen yıl 16 milyar 928 milyon 146 bin lira idi ve böylece Cumhurbaşkanlığı ödeneği 2026’da yüzde 26 artırılacak. Bu, Çumhurbaşkanlığı Sarayı’nın günlük harcamasının yaklaşık 58 milyon TL’ye çıkması anlamına geliyor.
YILMAZ: BÜTÇE İSTİKRAR VE REFAH VİZYONUYLA HAZIRLANDI
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Bağlama Töreni’nde yaptığı konuşmada, Türkiye ekonomisinin istikrar, üretkenlik ve mali disiplin temelinde ilerlediğini ileri sürdü ve yeni bütçenin “istikrar ve refah” vizyonuyla hazırlandığını savundu.
Yılmaz, 2025’te 3,3 büyüme oranını korumayı hedeflediklerini, 2026 yılında ise büyümenin yüzde 3,8’e çıkmasını öngördüklerini söyledi. İşsizlik oranının 2025’te yüzde 8,5’e, 2026’da ise yüzde 8,4’e gerilemesini beklediklerini belirten Yılmaz, enflasyon hedefinin ise 2026 sonunda yüzde 16 olarak belirlendiğini kaydetti.
“YOKSULLUK KELİMESİ TEK BİR DEFA YOK”
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, milyonların gözünün bu bütçede olduğunu söyledi. Buna karşın kadınların, gençlerin, işçilerin, emekçilerin ve yoksulluk ile açlık sınırı altında yaşayanların talebinin bütçede yer almadığını belirten Doğan, Yılmaz’ın 70 sayfalık sunumunda yoksulluk kelimesinin geçmediğine dikkat çekti. Ayşegül Doğan, şöyle konuştu:
דBu ülkenin en temel en yakıcı sorunu değilmiş gibi yoksulluk kelimesi tek bir defa yer almamış. Sadece yoksulluk mu? Sosyal devlet bahsi de yok. Demokrasi var mı, diye baktım. Demokrasi de yok. Hukuk kelimesi sadece bir defa geçiyor. O da dış hukuk bağlamında geçiyor. Peki, yok sayılan, uluslararası mahkemeler bağlamında mı geçiyor; hayır, öyle de geçmiyor.”
“SAVAŞA HAZIRLANAN BİR BÜTÇE TASARISI”
Bütçe teklifinin istihdam kaygısı taşımadığını da kaydeden Doğan, şunları söyledi:
דBu bütçede toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın istihdam çabası yok. İşsizliğe, derin yoksulluğa bir çözüm yok. Yatırım teşviki yok. Ekolojik talana karşı çözüm yok. Bölgesel eşitsizliğe çare yok. Gelecek vaadi yok. Hukuk yok demokrasi yok, barış yok. Bu kadar tarihsel bir kavşakta bütçede niye yoklar? Tam tersi olması gerekmez miydi? Bütçe teklifleri iktidarların tercihlerini gösterir. Güvenlikçi bir anlayış var. Eskide ısrar var. Barışa değil, adeta savaşa hazırlanan bir bütçe tasarısı ile karşı karşıyayız. Silah harcamaları artırılmış, savunma ayrılan pay artırılmıştır. Savunmaya ayrılan her kaynak ekmeğimizi küçültüyor. Sağlık, ulaştırma ve tüm haklarımızdan haksız pay alıyor. Kaynakları savaşa ayıran, yurttaşlara değil; sermaye yandaşlarını güçlendiren bir durum var.”
“PATRONLAR YERİNE HALKTAN ALINIYOR”
Toplumun yüzde yetmişinin ekonominin kötüye gittiğini düşündüğünü söyleyen Doğan, sözlerinin devamında şunları belirtti:
דYüzde 70’i de anti demokratik uygulamalardan şikayetçi. Bu bütçe bu sesi de duymuyor. Türkiye hazırlanan bütçelerin yıllardır kimlerin sessini duyduğunu kimlerin sırtını sıvazladığını, kasasını nasıl doldurduğunu gayet iyi biliyoruz. Bu bütçenin geliri nereden geliyor? Kimlerden nasıl sağlanıyor? Holdinglerden, patronlardan sağlanmıyor. Trilyonları aşan istisnalar var. Gelir milyonları aşan yoksullardan sağlanıyor. Bu bütçe, emekçiden, emekliden, esnaftan sağlanıyor. Çok kazandan az hatta hiç, az kazanandan çok alıyor. Bu adaletsizliktir. Bir istikrar bütçesinden söz edemeyiz.”
