20 Ocak’tan beri tutuklu olan gazeteci Rahime Karvar, “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla yargılandığı davanın ilk duruşmasında tahliye edildi.
HABER MERKEZİ – Gazeteci Rahime Karvar’ın “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’nde 24’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmayı Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), DİSK Basın-İş, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) temsilcileri ve Karvar’ın meslektaşları da izledi.
SAVUNMADA GEORGE ORWELL SÖZÜ
Savunmasında tutukluluğunun basına yönelik baskının bir parçası olduğunu belirten Karvar, “George Orwell gazeteciliği şöyle tanımlıyor: ‘Bilinmesini istenmeyen bilgilerin halka aktarılmasıdır, geriye kalanlar halkla ilişkiler faaliyetidir’. Savcılık ve devlet kurumları, gazetecilerin halkla ilişkiler faaliyetini yürütmesini istiyorlar” dedi ve ekledi:
“Ancak gazeteciliğin ruhuna aykırı bir durum bu. Biz gazetecilerden halkla ilişkiler konusu beklenmemeli. Gazetecilik bilinmeyeni halka aktarır.”
TECRİT VE UMUT HAKKI
Gazetecilik faaliyetlerini savunduğunu kaydeden Karvar, umut hakkı ve tecrit hakkında yaptığı röportajların “suç” olarak ele alındığını söyledi:
“Ömer Öcalan ile gerçekleşen görüşmeye kadar 44 ay boyunca Abdullah Öcalan ne yakınları ne avukatlarıyla bir telefon ya da yüz yüze görüşme yapmamış. Savcılık ‘Sözde tecrit’ demiş ama bu tecrit gerçek. Bahçeli’nin konuştuğu umut hakkının bende suç olarak gösterilmiş olması ifade özgürlüğüne saldırıdır. Bu gazeteciliğe engelleme girişimidir.”
“Devlet nezdinde ‘makul’ gazeteci olmadığı” için diğer gazeteciler gibi tutuklu bulunduğunu söyleyen Karvar, tahliyesini talep etti.
KÜRDİSTAN
Avukat Elif Taşdöğen ise Karvar’ın gazeteci olduğunu ve faaliyetlerinin de gazetecilik faaliyeti kapsamında olduğunu vurguladı:
“‘Kürdistan” kelimesi ile “Jin, jîyan, azadî’ sloganının “suç” sayıldığını belirten Avukat Elif Taşdöğen, bunların hiçbir suretle suç sayılamayacağını ve ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu kaydetti.
ÖHD Eş Genel Başkanı Serhat Çakmak da, “Gazetecilik faaliyeti bizi, sizi memnun etmeyebilir. Ama kendi penceresinden bir gazetecilik faaliyetinde bulunuyor” diyerek gazetecilik faaliyetlerinin kriminalize edilemeyeceğini söyledi.
Ardından savcılık, tutukluluk halinin devamı talebinde bulunarak, mütalaanın hazırlanması için süre talebinde bulundu. Kararını açıklayan mahkeme, Karvar’ın adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. Mahkeme, mütalaanın hazırlanması için duruşmayı 17 Temmuz tarihine erteledi.
×
NE OLMUŞTU?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, 17 Ocak 2025’te gazeteciler Reyhan Hacıoğlu, Necla Demir Arvas, Velat Ekin, Vedat Örüç, Ahmet Güneş ve Rahime Karvar gözaltına alınmıştı. 22 Ocak’ta aynı soruşturma kapsamında gazeteci Eylem Babayiğit de gözaltına alınmıştı.
Gazeteciler, çıkarıldıkları İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
Rahime Karvar, 20 Ocak’tan bu yana Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuluyordu.