Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

Duran Kalkan’dan İsrail-İran çatışması değerlendirmesi:

Türkiye’ye müdahalelere karşı tek yol Öcalan’ın çözümü

Duran Kalkan’dan İsrail-İran çatışması değerlendirmesi:

İsrail-İran savaşını değerlendiren ve sıranın Türkiye’ye geldiğine işaret eden  Duran Kalkan, bu tür saldırılara zemin olacak olguların ortadan kaldırılması gerektiğini vurguladı ve çıkışın demokratikleşme olduğuna işaret etti. Kalkan, “Tek yol Türkiye’nin demokratikleşmesi, Kürt özgürlüğü temelinde… Önder Apo’nun önerdiği çözümler tek kurtuluş yolu.”

HABER MERKEZİ- Abdullah Öcalan Sosyal Bilimler Akademisi üyesi Duran Kalkan, Kürt sorununda çözüm için başlatılan yeni süreç, İsrail-İran çatışması gibi gündemin önemli başlıklarına dair değerlendirmelerde bulundu.

Medya TV’de katıldığı programda konuşan Duran Kalkan, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın İmralı’daki koşullarında bir değişiklik olmamasını eleştirdi.

“İmralı’daki durum diyalogun ötesine geçmiş değil” diyen Kalkan, şunları belirtti:

“Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünün gerçekleşmesi yönünde bir gelişme yoktur. Bunun altını çizmek lazım. Yapılan DEM Parti Heyeti’nin görüşmeleri ile bu çalışmalar oldu. Bu diyalog düzeyinde sürdü. Onun ötesinde herhangi bir müzakere durumu zaten yok. Böyle bir girişim de yok.”

MECLİS’TE BİR ADIM ATILMADI

Meclis’in süreçte alması gereken role değinen Kalkan, bu konuda da gerekliliklerin yerine getirilmediği, girişimlerin ise “temenni düzeyinde kaldığı” yönünde eleştiride bulundu. Kalkan, DEM Parti yöneticilerinin Meclis’te grubu bulunan diğer parti yöneticileriyle birkaç defa görüşmesine rağmen, verilen desteklerin sadece “temenni” bildirme düzeyinde kaldığına işaret etti.  Tüm partilerin bir araya gelip Meclis’te herhangi bir çalışma başlatmadıkları gibi, Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması, umut hakkının gerçekleşmesi yönünde de bir adım  girişimde bulunulmadığını söyledi.

Kalkan, “Hala ‘Meclis görevini üstlensin’ diye bir çağrı var. Bu durumda üstlense ne olacak? Biz 2013-2014 deneyimini de biliyoruz. O zaman da komisyonlar kuruldu. Nasıl içeriği boşaltıldı biliyoruz. Şu an görülen o ki, öyle bir komisyon kuracaklar” diye konuştu.

SÖZ VAR PRATİK YOK

Sürecin yalnızca PKK ve Öcalan’ın süreci değil, tüm toplumun süreci olduğuna değinen Duran Kalkan, gerekli adımları natılması için iktidar üzerinde baskı kurulmasın gerektiğine işaret etti.

Kalkan, “Güzel sözler, çağrılar ama ötesi yok. Söz var, pratik yok. Baskı uygulamak gerekiyor mevcut iktidar üzerinde. Baskı uygulayacak çalışmaları, girişimleri geliştirmek lazım. Süreç hepimizin süreci” ifadelerini kullandı.

SALDIRLAR İKTİDARIN KARARIYLA YAPILIYOR

PKK’nin silahlı mücadeleyi sonlandırma ve fesih kararına rağmen Türkiye’nin süren askeri operasyonlarına tepki gösteren Kalkan, saldırıların siyasi kararlarla düzenlendiğini söyledi.

Barışın tek taraflı olmayacağını belirten ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de süreç ile ilgili açıklamasında kullandığı “Barış kuşu tek kanatla uçmaz” sözüne atıfta bulunan Kalkan, şunları belirtti:

“Savaş rantçıları var. Bunlar yapıyorlar diye.  Evet rantçı mantçı her kimse ama yani bu yönetimin onayıyla oluyor. Birileri kendi başına yapmıyor. Zap’ta, Metîna’da gerillaya saldırılar oluyorsa, bütün Medya Savunma Alanları’nda, her tarafta keşif uçakları dolaştırmaya çalışıyorlarsa, bunun hepsi mevcut hükümetin ve Cumhurbaşkanı’nın kararı ve onayıyla oluyor. Siyasi kararla oluyor. Onlar sorumludurlar. Fakat sürdürürlerse tabii ki kurbanlık koyun değil gerilla, devrimci militanlar, kendilerini savunacaklar, her koşulda savunurlar. Meşru savunma haklarını, öz savunmalarını yaparlar, kullanırlar. Herkes anlasın bunu.”

Barış ve Demokratik Toplum sürecinin inşasında kararlı olduklarını vurgulayan Kalkan, “Bunda ısrarlıyız. Bu konuda bir defa bir şey olmamalı. PKK’nin feshinden geriye dönüş olmaz” dedi.

Fakat bunun öz savunmasız olmak anlamına gelmeyeceğine dikkat çeken Kalkan, eskiyi aşan, yeni süreçlerin, koşulların özelliklerine göre mücadele durumları geliştirileceğini söyledi.

DEMOKRATİK MÜCADELE VURGUSU

Toplumun süreç konusunda adım beklediğini fakat AKP iktidarının herhangi bir hazırlığının olmadığını kaydeden Kalkan, “Türkiye halkları pratik, eylem bekliyor. Değişiklik görmek istiyor” dedi. Bu konuda toplumsal mücadelenin önemine de değinen Kalkan şunları belirtti:

“Demokratikleşmeyi geliştirmek mücadeleyle olur. Barış, mücadeleyle kazanılır. Bunun için daha aktif daha etkili mücadeleye ihtiyaç var. Diğer yandan örgütlenme, eğitim her yerde çok daha geliştirilmeli. Kapılar ardına kadar açıldı, PKK silahlı mücadeleyi durdurdu, demokratik siyaseti işlesin’ diye, o zaman demokratik siyaset gürül gürül akmalı.”

İSRAİL-İRAN SAVAŞI

6 gündür karşılıklı çatışmalarla devam eden İsrail-İran savaşı da Kalkan’ın gündemindeydi.

Bu konuda daha önce yaptıkları değerlendirmeleri hatırlatan ve yaşananların 1990-91’de başlayan Körfez Savaşı ile gündeme gelen 3’üncü Dünya Savaşı ile ilişkisi olduğunu söyledi.

Kalkan, “Kapitalist modernite sistemi, İsrail tehdit ediyordu. Fakat İran tehlikeli bir alandı. Diyorduk ki; bu kadar riski göze almayabilir. Ama fazlasıyla aldı. Öyle düzlemek üzere… Şimdi bu savaş nereye kadar yayılacak, sonucu ne olacak belli bile değil” dedi.

İran’da yaşanacak yeni bir parçalanmanın, her tarafta çatışmanın kaynağı haline gelebileceği ve savaşın yayılabileceği uyarısında bulunan Kalkan, “İsrail karşıtını ezerek, ‘güvenliğimi sağlayacağım’ diyor. İran yönetimi de ‘halkları ezerek, güvenliğimi sağlıyorum’ diyordu. Mantık aynı. Oysa güvenlik öyle olmuyor” dedi.

TEK ÇÖZÜM DEMOKRATİK ULUS

Sorunun tek çözümünün PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın ortaya koyduğu demokratik ulus anlayışında, demokratik Ortadoğu birliğinde olduğunu belirten Kalkan, “Önder Apo’nun geliştirdiği çözüm önerisi, demokratikleşmeyi, özgür yaşamı gerçekleştirecek tek öneri…” dedi.

İRAN KÜRTLERİ KENDİ HALK BİRLİĞİNİ YARATMALI

İran’daki Kürt halkının savaş koşullarındaki durumuna da değinen Kalkan, İran Kürtlerinin kendi halk birliğini yaratması gerektiğini söyleyerek, oluşacak birliğin örgütlülüğünün de tüm İranî halkları kapsayacak bir ittifaka dayalı olmasının zorunlu olduğunu söyledi.

דRojhilat Kürdistan halkı, ‘Jin, jiyan, azadî’ ile iki yıllık süreçte İran’da öncülük etti. Böyle demokratik birliğe de öncülük etmeli. Kendine güvenmeli, yersiz çatışmalara girmemeli ama kendi güvenliğini almalı, tedbirlerini hep almalı. Bir de bilmeli ve güvenmeli ki; dört parça Kürdistan ve yurtdışındaki tüm Kürtler arkalarındadır, desteği Rojhilat Kürdistan halkıyladır.”

ULUSAL BİRLİK ZAMANI

Yaşanan bölgesel gelişmeler kapsamında ulusal birliğin bir kez daha önemli bir başlık olarak ortaya çıktığını belirten Kalkan, “Şimdi tam da ulusal birlik zamanı” dedi.

Kalkan şunları söyledi:

“Şimdi bunu yaratamazsak, başka ne zaman yaratırız? Dolayısıyla şimdi bütün Kürt örgütleri, yurtseverler, yurtseverliğin gereği olarak böyle bir siyaset izlemeli, Kürdistan Ulusal Birliği için çaba harcamalılar. Bireysel, örgütsel şeyler bir yana bırakılarak, herkes katkı sunmalı. Diğer yandan özellikle de Rojhilat Kurdistanı’nın siyasi partileri, örgütleri ve kurumlarının birlik olup, tek ses olarak hareket etme zamanlarıdır, bunu yapabilmeliler.”

HEDEFLERDEN BİRİ DE TÜRKİYE

MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin İsrail-İran çatışmasının küresel bir savaşa dönüşme riski taşıdığı uyarısında bulunarak İsrail’in asıl hedeflerinden birinin Türkiye olduğunu ifade ettiği açıklamasına atıfta bulunan Kalkan, şunları belirtti:

“Onu Devlet Bahçeli söyledi. Bizim söylememize hiç gerek yok. Aslında Devlet Bahçeli’nin sözlerinden sonra normalde iki şeyden birisinin olmasını beklerdim ben. Bir böyle ise ‘doğru tutum nedir?’ diye hızla ona yönelmek. Demokratikleşmeyi, Kürt sorununun çözümünü, Türkiye’ye dıştan gelecek müdahalelere zemin yapmayacak bir demokratikleşme alanına getirmek için hızla demokratikleşme mücadelesine yönelmek olurdu. Bunu yapmayanlar paniğe kapılmalıydı, dehşete düşmeliydiler. Ne demek, bu saldırılar aynı zamanda bize yapılıyor, kuşatılıyoruz, doğudan da, batıdan denizden kuşatıldı zaten….”

ÖCALAN’IN ÇÖZÜMÜ TEK KURTULUŞ YOLU

Bu durumdan çıkışı yolunun demokratikleşme olduğunu bir kez daha vurgulayan Kalkan, şu değerlendirmeleri yaptı:

דÇıkış demokratikleşme… Buna karşı direnebilmesi, bütün bu tehlikelerin ortadan kaldırılması, bu tür saldırılara zemin olacak olguları ortadan kaldırmaktır. Bu da Türkiye’nin demokratik bir yapı kazanmasıdır, bunun da altında Kürt özgürlüğü var. Bütün diğer kesimlere, Alevilere, kadınlara özgürlük, gerçekten Türkiye’yi özgürlükler ülkesi haline getirirse, o zaman yaşayacak. Güç olacak. Ortadoğu’da farklı gelişmelere öncülük edecek, dıştan müdahale için bir zemine gerekçe bırakmayacak. Başka yolu yok. Bunu yapmazsa hep söyledik biz. İran’a da bunun dayatıldığı ortaya çıkıyor. Ya İsrail hegemonyasına teslim olacak ya da bununla savaşacak. Üçüncü yol yoktur. Bunların ikisi de olmasın isteniyorsa; tek yol Türkiye’nin demokratikleşmesi Kürt özgürlüğü temelinde… Bu bakımdan Önder Apo’nun önerdiği çözümler tek kurtuluş yolu.”

Benzer Haberler