Barış İçin Toplumsal Girişim’in düzenlediği konferansın sonuç bildirgesinde, Kürt sorununun demokratik çözümü için acil hukuki ve siyasi adımların atılması çağrısı yapıldı. Bildirgede, Ortadoğu’daki savaş tehdidine karşı barışın öznesi olma vurgusu öne çıktı.
HABER MERKEZİ – Barış İçin Toplumsal Girişim tarafından İstanbul Eyüpsultan’da düzenlenen “Barışın yolunu açmak” başlıklı konferansın sonuç bildirgesi açıklandı. Katılımcıların siyaset, hukuk ve sivil toplum temsilcilerinden oluştuğu konferansta, Türkiye’de barış sürecinin canlandırılması ve Kürt sorununun demokratik yollarla çözülmesi için acil bir toplumsal ve siyasal müdahale çağrısı yapıldı.
Bildirgede, “Bölgemiz emperyalist müdahalelerin ve topyekûn savaş tehditlerinin ortasında. Bu ortamda Türkiye’nin demokratikleşmesi yalnızca bir iç mesele değil, bölgesel barış için de acil bir zorunluluktur” ifadeleri yer aldı. Konferans, ABD’nin İran’a yönelik saldırısından sadece 12 saat sonra gerçekleştiği için bildirgede Ortadoğu’da büyüyen savaş tehlikesine özel vurgu yapıldı.
BARIŞ SÜRECİ İÇİN SOMUT ADIMLAR GEREKİYOR
Konferansta, Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’taki “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” ile PKK’nin kendini feshetme kararının tarihi bir fırsat sunduğu belirtilirken, devletin bu süreci hukuki ve idari düzenlemelerle desteklemesi gerektiği ifade edildi. Bildirgede, “Barış, ancak temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınmasıyla mümkündür” denildi.
Katılımcılar, Kürt sorununun çözümünün yerel yönetim reformları, eşit yurttaşlık, çoğulcu demokrasi ve hukuk devleti ilkeleri temelinde ele alınması gerektiğini vurguladı. “Şimdi demokrasi ve barış için insanca, eşitlik içinde yaşama fırsatının tam eşiğindeyiz” denilerek tüm toplumsal kesimlere sürecin öznesi olma çağrısı yapıldı.
Konferansın sonuç bildirgesinde sıralanan bazı öncelikli ve acil talepler şunlar oldu:
AİHM ve AYM kararlarına tam uyum; siyasi mahpusların, özellikle Gezi ve Kobane davalarındaki tutukluların serbest bırakılması.
İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönüş.
Terörle Mücadele Kanunu ve TCK’daki antidemokratik hükümlerle ilgili hukuki temizlik.
Belediyelere yönelik kayyum uygulamalarına son verilmesi, merkeziyetçiliğin gevşetilmesi.
Hasta ve yaşlı mahpusların tahliyesi.
Abdullah Öcalan’a yönelik iletişim ve çalışma hakkının sağlanması, müzakereler için uygun koşulların oluşturulması
Barış sürecini izleyecek bir “Barış ve Demokratik Çözüm Komisyonu” kurulması.
Toplumda barış dilinin güçlendirilmesi, siyasi ve medyatik söylemlerde çatışmacı ve kutuplaştırıcı üslubun terk edilmesi.
YENİ BİR ÇERNOBİL’İ DÜNYA KALDIRAMAZ
Konferansta uluslararası gündem de önemli yer tuttu. Bildirgede, İsrail’in Gazze’de başlattığı savaşın İran’a yönelik müdahaleyle yeni bir boyut kazandığı belirtilerek, “Ortadoğu’da enerji ve güç rekabeti için başlatılan savaş, halklara yalnızca yıkım ve ölüm getiriyor. Nükleer silahlar ve biyolojik tehditler, bugünün en büyük tehlikesidir. Yeni bir Çernobil’i bu dünya kaldıramaz” denildi. Konferans, tüm toplumsal kesimlere, siyasi partilere ve uluslararası kamuoyuna barışın öznesi olma ve sürece aktif şekilde katılma çağrısıyla sona erdi.