Dalaï Lama, ölümünden sonra yerine bir halefin atanacağını doğrulayarak, Tibet’in spiritüel lideri olarak görevine devam edilmesini sağlayacak bir karar aldığını belirtti. Bu açıklama, Çin’e karşı bir meydan okuma gibi algılandı.
HABER MERKEZİ- Dalaï Lama, Hindistan’ın kuzeyindeki McLeod Ganj’da düzenlenen bir dini toplantıda, “Dalaï Lama kurumu devam edecektir” dedi. Bu mesaj, onun sürgünde yaşadığı kasabada, Tibet’teki soyundan gelenlerin önderliğiyle, geleneksel Budist öğretilere dayanan bir halefiyet sürecini başlatma kararlılığını gösteriyor.
1935 doğumlu olan Tenzin Gyatso, iki yaşında Tibet halkının 14. Dalaï Lama’sı olarak tanımlanmış ve yeniden doğuşunun işareti olarak kabul edilmişti. 1950 yılında Çin’in Tibet’i kontrol altına almasının ardından sürgün hayatına başlayan Dalaï Lama, yıllardır Hindistan’daki McLeod Ganj’da yaşıyor.
1989 yılında Tibet topraklarının özgürlüğü için yürüttüğü mücadeleyle Nobel Barış Ödülü’nü kazandı.
ÇİN’İN MÜDAHALE ENDİŞESİ
Dalaï Lama’nın halefiyetine ilişkin açıklamaları, Çin’in müdahale etme olasılığı konusunda endişeleri gündeme getirdi. Tibetliler, Çin’in, Dalaï Lama’nın yerine kendi atadığı kişiyi yerleştirmeye çalışmasından korkuyor.
Dalaï Lama, “Bir halefin atanması sorumluluğu yalnızca Ganden Phodrang Trust (Dalaï Lama’nın ofisi) üyelerine aittir. Bu süreç, geçmişteki geleneklere uygun olarak yürütülecektir ve bu meseleye karışma yetkisi olan kimse yoktur” dedi.
1995 yılında Çin, Dalaï Lama’nın seçtiği 6 yaşındaki çocuğu Panchen Lama olarak alıp hapsederek kendi adayını atamıştı. Bu olay, Tibetliler tarafından “sahte Panchen” olarak reddedilmişti.
Dalaï Lama, son yıllarda kendisinin son reenkarnasyon olabileceğini de öne sürmüş olsa da, çoğu Tibetli, reenkarnasyon döngüsünün devam etmesi gerektiğini savunuyor.
2011’de Dalaï Lama, siyasi gücünden feragat ederek, görevini seçilmiş bir başbakan ve sürgündeki bir hükümetin eline bırakmıştı. Dalaï Lama’nın 90. doğum günü için düzenlenen kutlamalar hafta sonuna kadar devam edecek.
REENKARNASYON NEDİR?
Reenkarnasyon, yaşamın ölümle sonlanmadığı, ruhun başka bir bedende yaşamaya devam ettiği fikridir. En güçlü şekilde Hindistan merkezli dinlerde görülür; ancak dünyanın farklı yerlerinde çeşitli biçimleriyle yaşatılır. Budizm, Tibet Budizmi, Taoizm ve Çin Halk inançları, Caynizm, Sihizm ve Batı’da New Age hareketleriyle birlikte reenkarnasyon inancı popülerlik kazanmıştır. Bazı spiritüalist ya da ezoterik topluluklar (örneğin Teosofi) bu inancı sürdürür. Yapılan anketler, ABD ve Avrupa’da reenkarnasyona inananların oranının %20’ye kadar çıktığını gösteriyor.
