HABER MERKEZİ – “Sağlıklı Türkiye Yüzyılı” vizyonu doğrultusunda Sağlık Bakanlığı’nın özel tıp merkezlerinde planlı sezaryen doğumlara sınırlama getirmesi, kadınların doğum tercihleri üzerindeki karar hakkının kısıtlandığı yönünde geniş tartışmalara neden oldu.
Karar, 19 Nisan 2025 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Yeni düzenlemeye göre, özel tıp merkezlerinde tıbbi zorunluluk bulunmayan sezaryen doğumlara izin verilmeyecek. Bu karar, kadınların doğum yöntemine dair tercih haklarını sınırladığı gerekçesiyle tepkilere neden oldu.
Sağlık Bakanlığı, uygulamanın “normal doğumu teşvik etmeyi ve gereksiz cerrahi müdahaleleri azaltmayı” amaçladığını belirtirken; kadın örgütleri ve muhalefet temsilcileri, uygulamayı kadın bedenine müdahale olarak nitelendiriyor.
DOĞUM ÜNİTELERİNE YENİ STANDARTLAR
Yönetmelik kapsamında doğum ünitelerinin fiziksel koşulları da yeniden tanımlandı. Buna göre:
- Doğum salonları en az 16 metrekare olacak.
- Salonlar, ameliyathaneye kolay ulaşılabilir konumda bulunacak.
- Tıbbi kayıtlar elektronik sistemde tutulacak ve merkezi sisteme bildirilecek.
Ayrıca, hekim sayısı 10’un üzerinde olan merkezlerde cerrahi müdahale birimi kurulması zorunlu hale getirildi.
KADINLARIN KARAR HAKKI YOK SAYILIYOR
CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, söz konusu düzenlemeye sert tepki gösterdi:
“Kadınların kendi bedenleri ve doğum yöntemleriyle ilgili karar verme hakkı sistematik biçimde tırpanlanıyor. Bu kararla doğum hakkı, tıbbi gerekçe adı altında devlet denetimine alınmak isteniyor.”
Kadın hakları savunucuları da sezaryen yasağının arka planında kadının değil, sistemin ihtiyaçlarının önceliklendirildiğini savunuyor.
ÖZGÜRLÜK MÜ MÜDAHALE Mİ?
Düzenleme her ne kadar “tıbbi gerekliliğe” vurgu yapsa da, uygulamada kadınların tercih hakkının ikinci plana atıldığı görüşü ağırlık kazanıyor. Kadın doğum uzmanları da bazı vakalarda sezaryenin sadece fiziksel değil, psikolojik gerekçelerle de tercih edildiğini belirtiyor.
Planlı sezaryen yasağı, tıp etiği, kadın hakları ve sağlık politikaları açısından yeni bir tartışma başlatmış durumda.