Rövanş öncesi Fenerbahçe’nin en büyük sınavı, hücumdaki üretkenlik sorununu çözmek olacak. Sarı-lacivertliler için Şampiyonlar Ligi gruplarına kalma ihtimali hâlâ canlı, ancak Lizbon’un zorlu atmosferinde her detayın önemi artacak.
Yoldaş Yılmaz
UEFA Şampiyonlar Ligi play-off turunda Fenerbahçe, kendi sahasında Benfica ile golsüz berabere kaldı. Rövanş, Lizbon’da oynanacak ve gruplara kalacak takımı belirleyecek. Sarı-lacivertliler, 17 yıllık hasretin ardından Avrupa’nın en prestijli sahnesine adım atmak için son bir sınav verecek.
Zorlu geçen maçta Fenerbahçe’nin en dikkat çeken yanı savunmadaki sağlam görüntüsüydü. Bu sezon kadrosunu daha atletik ve güçlü oyuncularla takviye eden sarı-lacivertliler, pres ve savunma yönünde ciddi ilerleme kaydetse de toplu oyunda üretkenlik sorunları devam ediyor. Buna rağmen Benfica karşısında neredeyse hiç bire bir prese başvurulmadı.
Hücumda dikine paslarla çözüm arayan Fenerbahçe, genişliği bekleriyle sağlamaya çalıştı. Szymański’nin ileri uçtaki hareketleri ve kenar stoperlerin oyuna katılması planın temel parçalarıydı. Buna rağmen En-Nesyri ve Duran’ın bağlantı oyunundaki yetersizlikleri, savunmada pasör eksikliği ve Amrabat’ın sınırlı katkısı hücum üretkenliğini kısıtladı. Bu tablo, yeni transferlerin doğru profillerde olması veya Yusuf Akçiçek’in pas konusundaki mahirliği sayesinde zaman zaman değişebilir. Rotasyonda İrfan Can’ın varlığı da ara sıra çözüm yaratabilir.
Fenerbahçe, ilk şutunu 35. dakikada ceza sahası dışından çekti. Benfica’nın 71. dakikada 10 kişi kalmasına rağmen, sarı-lacivertliler rakip ceza sahasına yalnızca 13 kez girebildi ve maç boyunca xG değerleri 0.34 seviyesinde kaldı.
İki takımın da fazla risk almaması, pozisyon bulmakta zorlanması ve çok sayıda faul nedeniyle oyunun akışı sık sık kesildi. Bu yüzden karşılaşma daha çok savunma mücadelesine dönüştü ve futbol adına konuşulacak fazla detay çıkmadı.
Rövanş öncesi Fenerbahçe’nin en büyük sınavı, hücumdaki üretkenlik sorununu çözmek olacak. Sarı-lacivertliler için Şampiyonlar Ligi gruplarına kalma ihtimali hâlâ canlı, ancak Lizbon’un zorlu atmosferinde her detayın önemi artacak.