Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel yangınında 78 kişinin ölümüne ilişkin davada, mahkemenin “zımni ret” kararlarını iptal etmesiyle bakanlık yetkililerinin yargılanmasının önü açıldı.
HABER MERKEZİ – Bolu’daki Kartalkaya Kayak Merkezi’nde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocak’ta meydana gelen ve 78 kişinin yaşamını yitirdiği yangına ilişkin davada önemli bir gelişme yaşandı.
İçişleri ve Çalışma Bakanlığı yetkililerinin yargılanmasının önü açıldı.
ANKA’nın aktardığına göre, Ankara 7. ve 27. İdare Mahkemeleri, bakanlık yetkilileri hakkında soruşturma izni verilmesi için yapılan başvuruları yanıtsız bırakan bakanlıkların “zımni ret” işlemlerini iptal etti.
Böylece, faciada sorumluluğu bulunan kamu görevlilerinin yargılanmasının önü açılmış oldu.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’na göre idarenin bir başvuruyu yanıtsız bırakması, “zımni ret” olarak kabul ediliyor ve uygulama, vatandaşların idare karşısındaki hak ve özgürlüklerini koruması ve hukuki ihtiyaçlarını karşılaması için devreye giriyor.
NE OLMUŞTU?
Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’in mutfağında 21 Ocak’ta çıkan yangında 36’sı çocuk 78 kişi hayatını kaybetti, 133 kişi de yaralandı.
Felaketin ardından yangından hangi yetkili kurumların sorumlu olduğuna dair tartışma çıktı.
Şu ana kadar yayımlanan raporlarda otel işletmesi ve çalışanları, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Bolu Belediyesi, Bolu İl Özel İdaresi ve otelde denetim yapan firmaların yetkilileri yangının büyümesine yol açan ihmaller zincirindeki rollerinden dolayı farklı seviyelerde sorumlu tutuldu.
Yangınla ilgili Bolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 98 sayfalık iddianame Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmiş ve yargılama başlamıştı. 19’u tutuklu 32 sanık yargılanıyor.
Mahkemenin savcılığın açıkladığı mütalaa 22 Eylül’deki duruşmada görüşülecek.
Tutuklu sanıkların tutukluluklarının, diğer sanıkların “ev hapsi” adli kontrol şartlarının ise devamı kararlaştırılırken, Etstur’un da sahibi olan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy hakkında suç duyurusunda bulunulması ve tanık olarak dinlenmesi talepleri reddedilmişti.
